TUNA DEVRAN Ön Bölüm

Start from the beginning
                                    

-Hakan diye bir arkadaşım var. Karısıyla geçen gün evimize yemeğe geldiler. Konu konuyu açtı ve Asu'nun defilesinden konuşurken, sana geldi." Tuna, gülümseyerek dinlerken halâ ne çıkacağını merak ediyordu. "Bir lise dizisi projesi varmış ve başrol oyuncu olarak seni düşünüyorlar. Bana sormamı rica etti. Düşünür müsün böyle bir şeyi? Para için değil tabii, maksat bu yakışıklılıkla tüm Türkiye, hatta Dünya tanışsın?" Tuna, kaşları havalanırken annesine baktı.

-Şey..." ellerini Devran erkeklerinin genetiğinden gelen gür saçlarından geçirdi. "Ben düşünsem iyi olur. Daha kahvaltı yapmadım, doğru karar alamam. Anladınız siz..." Ayşegül Hanım şen bir kahkaha attı.

-Tabii tabii, ama 2 haftaya kadar fikrini söylersen çok iyi olur Tunacığım. Başka insanlara da teklif edilebilir çünkü, bilirsin..." Tuna ayıp olmasın diye bir süre daha yanlarında kaldı ve sonra hızla bir şeyler atıştırarak evden çıktı.

Karar vermek istememişti hemen, çünkü önce Yoncayla konuşmalıydı. Bu tarz kararları tek başına alacak kadar düşüncesiz değildi. Belki olmalıydı, ama olmamıştı.

***
Bundan tam 3 hafta sonra Tuna, sete girerken Yonca'nın bağırmasıyla kaşlarını çattı.

Kime niyet kime kısmet, diye bir laf vardı ve tam olarak bunu yaşıyordu.

Kendisi gittiği görüşmeler ve tanıştığı insanlar sonucu bu işi kesinlikle istemediğine karar kılmıştı. Böyle yapmacık dünyalar, ona, hakkında zannedilenin aksine çok tersti. Ama görüşmelerde Yonca da kendisiyle gittiğinden teklif kıza da yapılmıştı ve şimdi dizide başrol kız rolündeydi.

Önüne fırlatılan pet şişeyi yere eğilip kavradı ve kapıdan içeri girdi.

-Ben kaç kere dedim cam şişe getirilecek diye? Anlamıyorum, gerçekten!" Karşısındaki kızı azarlayanın, Yonca olduğuna inanamadı.

Bütün ülke sorunları çözülmüş, kıtlığa çare bulunmuştu da cam şişe mi sorun ediliyordu?

-Kusura bakmayın, karıştırmışım." Dedi Yonca'nın karşısındaki hafif toplu, saçı örgülü kız.

-Senin işin bu, ne demek karıştırmak?" Gözü neden sonra kapı eşiğindeki Tuna'ya kaydı. "Aşkım!" Yerinden kalkıp hızla genç adamın boynuna sarılırken, Tuna pek karşılık vermemişti.

Kafasını yere eğmiş, dolu gözlerini saklayan kıza baktı. Yaka kartından ismini öğrendi önce.

-Yasemin! Çok sağol yaa.." genç kız kafasını hızla kaldırdığında kendisine gülümseyen Tunayla hemen gülümseyiverdi. "Ben de fazla susamıştım!" Şişedeki suyu yarıladı. Kıza gözlerini sımsıkı kapatıp açarak, son kez gülümsedi ve Yasemin de oradan daha mutlu bir şekilde ayrıldı.

-Aşkım, pet şişe zararlı..." dedi Yonca, Tuna'ya ilgiyle bakarken. Gözlerini devirdi genç adam.

-Abartma, annemin karnında da cam şişeyle içmedim ya!" Yonca'nın yanağını öptü sonra. Konuyu kapatmak istedi. "Nasıl gidiyor, yorgun musun?" Kafasını salladı hızla genç kız.

-Çoook... Seni de çok özledim." Burnunu Tuna'nın boynuna sürttü ve öptü.

Doğrusunu söylemek gerekirse son zamanlarda çok yakınlaşıyordu Yonca Tuna'ya. Ama yaşlarından dolayı ileri seviyede bir adım atmamıştı Tuna. Hem sevdiği kızdı, dokunamazdı öyle kolay kolay.

-Hadi giyin, çıkalım. Kapıdayım." Yonca ellerini çırptı ve üstüni değiştirmek için banyodan içeri girerken Tuna da evden dışarı çıkmıştı.

Evin bahçesinde gezinirken birkaç set çalışanına selam veriyordu ki kameranın çektiği, montajlanan görüntüyü gördü.

Yonca'nın başroldeki çocukla öpüştüğü sahneyi.

Öfkesi kanında kaynadı.

O an bakışla yok etme icat edilse, kamera tuzla buz olurdu. Orada kilitlenmiş gibi kaldı. Yonca yanına gelip, kolundan tutarak bir şeyler söylediğinde kendine geldi anca. Kıza döndü ve ekranı gösterdi. Boynundaki damarlar an itibariyle çıkmış, kemikli erkeksi çenesi gittikçe kasılmıştı.

-BU NE LAN?!?" Yonca, Tuna'nın baktığı yeri görünce dudağını ısırdı panikle.

-Tuna, o sadece yazılan sahneydi. Sadece öylesine basit bir sahn..." kıza zarar vermemek için yakınındaki bir sandalyeyi fırlattı.

-ÖPÜŞMÜŞSÜN NESİ BASİT BUNUN YONCA!! NE ZAMAN SÖYLEYECEKTİN?!" Yonca açıklama yapmadan sadece Tuna'yı sakinleştirmeye çalışırken, genç adam kızın öpüştüğü adamla göz göze geldi.

Önündeki hiçkimseyi umursamadan ilerledi, ilerledi, ilerdi.

Ve çocuğa kafayı gömdü. Yumruklarını art arda yüzünde patlattı. Canı yandıkça, daha da vahşileşti. Can yaktı. Yıktı, parçaladı.

Sonunda çocuktan ayırabildiklerinde Yonca'ya baktı Tuna. Yanındaki kızın değişimine baktı.

Dönüştüğü hâle, bakışlarındaki sahteliğe, üzerinde eğreti duran bu davranışlara...

Nasıl bir iğrenme ifadesi almışsa yüzü, Yonca gözleri dolu dolu ona iki adım attı. Elini kaldırdı Tuna, kolunu tutan adamlardan kurtulurken.

-Sakın..." geri adım attı. "Sakın bir daha karşıma bile çıkma. Kimi sevdim ben? Çok yazık." Arkasını döndü ve dayak yiyen çocuğun kırık burnunu tutarak savurduğu boş tehditleri zerre iplemedi.

Dizi, Tuna'nın ahı alındığından mı, başrol çocuğun nedensizce, ki Tuna Acar yüzünden olduğunu düşünüyordu, çıkarıldığından mıdır bilinmez tutmamıştı zaten. 7-8 bölüm sonra final veren dizinin ardından Yonca çok gelmişti Devran Yalısına. Kendini affettirmeye çalışmıştı.

Kırdığı yerlerden düzeltmeye.

Ama Tuna'da annesinden aldığı bir gurur ve babasından aldığı kararlılık mevcuttu.

-Aşkımdan gebersem bile..." diyerek döndü annesine. "Gururumdan asla, ama asla dönmem."

Tuna'nın hikayesi böyle başladı. Klasik adamlar gibi kızlardan nefret edip, onları tek gecelik çöpler gibi görmedi. Ama her kızın annesi gibi olamayacağını anladı.

Annesi gibi sevemeyeceğini ve paranın, şöhretin insanı o sahte dünyadaki kulları haline getirebileceğini...

Gururuyla ayakta kaldı, Yonca'nın yüzüne bir kez bile dönüp bakmadı. Kırık kalbini tamir etmek yerine, o öküz gibi kırıkları toplamaya üşenerek görmezden gelmeyi tercih etti.

Kalp kırmadı, can yakmadı, veremeyeceği şeyleri asla vaat etmedi. Kalbi aşka buz tuttu, merhamete hep sıcak kaldı, her zaman gülümsedi. Kızların aşık olduğu biri haline geldi, ama bir kıza aşık olacak hale kolay kolay gelemedi.

***

Bölüm Sonu😘😘😘

Tuna, Yonca'ya ayıp etmiştir diye düşünenler vardı. Durum öyle değil gördüğünüz gibi:))

*****Sorum şu:
Aden'den sonra kimin hikayesi gelsin?*******

Sıradaki Tutku.

Ben bu çocukları sırayla yazmayı düşünüyorum. Abartır mıyım acep?

Düşüncelerinizi alayım. Saklamayın kendinize.,

Mesaj atın, konuşalım. Sohbet edelim. Kendinize çok çok iyi bakın. Aşkla kalın.

Sevin,sevilin.❤️❤️❤️

Sevgiyle Harmanlanmış Bedenler (THB-2)Where stories live. Discover now