45.BÖLÜM

7K 455 6
                                    

Hande "Hazır mısın?" derken, yanı başında emniyet kemerini takmaya çalışan arkadaşının gözlerinin içine güven bana diyen bakışlarla bakıyordu. Özüm bir an ona döndü, yüreği heyecan ve panikle karışık bir şekilde dolup taşsa da başını hızlıca olumlu anlamda aşağıya yukarıya salladı. Sorduğu soru ile yarattığı etkinin sonrasında aldığı olumlu tepki, onun sinsice gülümsemesini sağladı. Gözlerini kıstı "Güzel, o zaman gitme vakti geldi artık." Gitmek için tüm hazırlıklarını tamamladı ve arabanın anahtarını çevirdi. Hande gazı köklediğinde ise yanı başında sırtının bir anda koltuğa yapıştığını hisseden Özüm şimdiden hata mı yaptım acaba bakışları ile etrafa endişe ile bakarken koruma içgüdüsü ile kendisini korumak adına tutunmak için ellerini koltuğun kenarlarına resmen yapıştırdı. Tırnakları acıyana kadar elleri arasında sıktığı koltuğun canına okumasının ardından "Biraz yavaş Hande!" Derken acı acı hızla inip çıkarak hareket eden göğüs kafesine inat sesini sakin tutmaya çalışıyordu.

İstediğini elde etmiş olmanın hazzı ile frene yavaşça dokunmaya başlayan genç kız, arkadaşına yandan bir bakış atıp "Sonunda kendine gelmiş olmana sevindim." Dedi, bunu bilinçli yaptığını belli edercesine.

"Kafayı mı yedin kızım, insanı kendine getirmek için böyle bir şey yapılır mı hiç?"

"Ya ne yapsaydım Özüm Hanım? Bak sana söylediğim gibi seni bu cendereden kurtarıyorum. Hem de sorunsuz bir şekilde."

"Ya ya ne demezsin? Sorunsuz ama bol yalanlı, kendimden nefret eder hale geldim. Yalan üstüne yalan söylemekten yoruldum artık. Bir gün söylediğimiz yalanlar ayağımıza dolanacak ve kütleyerek yere yuvarlanıp gideceğiz. Kimse de bizi kurtaramayacak. Ne senin planların ne benim açıklamalarım." Ellerini yüzüne kapatıp ağlamak için hazırlanıyordu ki Hande birden frene sertçe dokundu ve arabayı sağa çekerek durdurmayı başardı. Onun bu hareketi Özüm'ü ön cama doğru savurdu. Acı dolu bir inleme ile başını hafifçe cama vurduğunda "Ne yapıyorsun sen ya? Bugün beni öldürmeye kesin olarak karar verdin galiba." Korku dolu hiddetli sesi yankılandı arabanın içinde. Hande bir hışımla yanı başındaki kıza döndü.

"Ne mi yapıyorum? Arkadaşımı saçma sapan bir ağlama nöbetinden daha kurtarıyorum. Bırak artık Özüm, düşünme geride bıraktıklarını, biraz olsun kendini düşün be kızım."

"Ama onlar..." dedi geride bıraktıklarının şu anki hallerini düşündükçe özellikle de Cem ile yaptığı konuşmalar aklına geldikçe pişmanlıkla yanıyor, suçluluk ile alev alıyordu.

"Onlar şu an hiçbir şeyin farkında değil Özüm."

"Yalan söyledik." Dedi yaptıklarının hatalı olduğunu fısıltı halinde itiraf eder gibiydi.

"Bunun böyle olmasını onlar istedi. Hem yalan da sayılmaz. Yarı yalan diyelim biz ona. Benim Hakan'dan kaçmak istediğim doğru mesela, tabi yüksek lisans için seminere gitmek, yurt dışı işi falan yalan olsa da o kadarı da sıkıntı değil. Sonuçta Cem'i üzmemek için böyle bir şey yaptın."

Özüm geceden bu yana tüm olanları düşünüyordu. Cem'e söylediği yalanları, Hande'nin kaçışları için Hakan'a ve Alper'e içirdiği uyku ilacı katılmış olan içecekleri ve sabaha doğru Cem'in arabası ile yola çıkışlarını... İşler öyle bir hale gelmişti ki neresinden tutarlarsa tutsunlar, ne yanından düşünürlerse düşünsünler her şey bir bir kırılıp dökülerek ellerinde kalıyordu.

"Cem'in anlayışlı halinin bu kadar işimize yaracağını inan ki tahmin etmezdim. Adam yok bile demedi ya düşünsene çıkıyorsun adamın karşısına, bizim acil dönmemiz lazım geleceğimiz için diyorsun, güya Hakan ile kavga edip gecenizi berbat etmemize sebep olarak da onun kıskançlığı ve yurt dışı seminerine göndermemesi olduğunu söylüyoruz ve adam hiçbir şey demeden kabul ediyor. Bu kadar kolay olacağını hiç mi hiç düşünmemiştim."

AHÜZAR #TAMAMLANDI#Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin