44.BÖLÜM(***Part-2-***)

Start from the beginning
                                    

"Seni dinliyorum Özüm, o dediğin adam senin neyin?" dedi. Cevap almak istese de dudakları kulaklarından boynuna doğru bir yol çizer gibi ilerliyordu.

"Yapma şunu." Dedi Özüm, inilti halinde çıkmıştı sesi.

"Neyi yapmayayım Özüm? Neyi yapmamayım canımın özü, söyle..." dedi etkileyici bir tonda.

"Alper..." Dedi. Gözleri kapalı bir şekilde istekle kıvranan bedenine inilti ile karşılık veren sesine engel olmak istese de başarılı olduğu söylenemezdi. Onlar aşklarını fütursuzca içmeye devam ederken bu büyülü anı bozan bir ses...

"Özüm." Diye inledi kapının ardından odanın içinde. "Nerede kaldınız hayatım?" Dedi. Bu ses o büyülü anın bıçak gibi kesilip atılmasına sebep olurken Alper'in bedeninin kıskançlıktan kas katı kesilmesine sebep oldu. Ona ait kadına hayatım mı demişti o herif? Hem de daha ona dokunduğunun cezasını bile veremeden sesindeki o beklenti dolu tınıyı duymak daha fazla sinirine dokundu.

Özüm güzel bir rüyadan zamansız bir şekilde uyandırılmış gibi korku ile gözlerini açtığında elleri Alper'in göğsüne onu uzaklaştırmak için gitti ama bu uzaklaştırmayı genç adam kesin bir vücut dili ile reddetti. Sakın diyordu bakışları sakın beni kendinden uzaklaştırma, yoksa beni durduramazsın. Diyordu imalar ile dolup taşan gözleri. Yaşananların ağırlığı giderek omuzlarına çöktüğü an sesi çıkmıyordu Özüm'ün, işte tam da o anda banyodan çıkan Hande Alper'i gördüğünde gözleri fal taşı gibi açıldığında üzerindeki bornozuna iyice sarıldı. Hızlı adımlar ile gidip arkadaşını onun esareti altından tüm huzursuzlanmalarına rağmen çekip aldı.

"Senin ne işin var burada?" diyerek kısık sesle konuştuğunda "Ha yani o herifin zırt bırt Özüm'ün kapısında bitmesi normalken benim onun yanında olmam mı anormal?" dedi dişleri arasından yılan gibi tıslarken.

Kapının ardında sabırsızca Özüm'e seslenen adama bir anda dönüp "Cem, Özüm şu an duşta, çıkınca geldiğini haber veririm." Dedi.

"Ona onu bahçede beklediğimi söyler misin? Önemli bir şey konuşacağım." Dedi ve Hande'nin cevabını beklemeden kapının ardından sert ve hızlı adımlar ile uzaklaştığını hissettirdi.

Hande ellerini beline yerleştirip gözlerini kıstı, minicik boyuna bakmadan burnunu dikleştirip "Bana bak Alper efendi, benim sinirlerimi zıplatma. Her kafan estiğinde buraya damlamaya devam edeceksen bir daha yardımın y'sini tarafımdan sana yar etmem. Şimdi al o aygır gibi bedenini nerden geldiysen oradan çek git. Yoksa hırsız var diye bir inletirim burayı artık sabaha kadar kulağındaki zımbırtı ile bizi dinlemek yerine nezarette sabahlara, gün ışıyıncaya kadar dert anlatırsın polislere... Tercih senin, ya geldiğin gibi geri dön ve olay çıkartmadan paşa paşa o daracık arabada sabahla ya da gün ışığına hasret bir nezarethanede kokuşmuş battaniyelere sarılarak şuncağızı hayal et."

"Handeee!" Diye haykırdığı sırada Özüm aralarında kalmış ve Hande'nin Alper'e meydan okumasına şaşkın gözler ile bakakalmıştı. Bu kız nasıl bir kızdı ki korkusuzca ona ayağını denk almasını söylüyordu.

Alper karşısında nefessiz konuşan kıza baktığında pek de geri adım atacak halde olmadığını anladı. Ellerini teslim olur gibi havaya kaldırıp cama doğru yöneldi. Aklına gelen yeni bir şeyi dile getirmek için çatık kaşlar ile geriye doğru döndü. "Bana bak Özüm, o herif ile bahçede görüşmeye kalkarsan var ya..." der demez bir adet vazo havalanarak Hande 'nin elinden Alper'e doğru uçuşa çoktan geçmişti.

"Çık git şuradan, kızı da rahat bırak Alper. Yoksa bir dahakine inan ki ıskalamam. O koca kalın kafanı kırmaktan büyük bir zevk alırım. Anladın mı beni?" Dediği anda Alper kendisini çoktan camdan aşağıya doğru sarkıtmıştı bile. Can tehlikesi fena halde yusuflatmıştı yüreğini. Deli bu kız ya, diye içten içe söylenirken Hakan'ın çekeceği var, diyerek kendi kendine konuştu. Özüm gözlerini kocaman açmış arkadaşına bakarken ondan beklemediği performans karşısında resmen hayran kalmıştı.

"Kızım sen az önce Alper'e geri adım mı attırdın?"

"Senin o ayarsız var ya bir gün elimde kalacak. Aile boyu hödük bunlar, Hakan'ın da bundan kalır yanı yok, idmanlıyım neticede, al birini vur ötekine ne olacak."

"Aile boyu derken."

"Of Özüm ya uğraşma benimle, canımdan bezdim valla." Dedi bornozunun yakalarından çekiştirirken. İşte o an hala üzerinde bornoz olduğunun gerçekliği ile gözleri bir anda korku ile karışık panikle büyüdü. Özüm gerilen sinirlerinin gevşemesi ile onun bu yüz haline daha fazla kayıtsız kalamadı ve kahkaha atmaya başladı. Onun bulaşıcı kahkahasına daha fazla dayanamayan Hande "Amaaan!" diyerek elini havada şöyle bir salladı ve o da onunla birlikte karnı ağrıyana kadar Özüm'ün kahkahalarına eşlik etti.

AHÜZAR #TAMAMLANDI#Where stories live. Discover now