BÖLÜM 10: Senden Nefret Ediyorum... Pardon kuzenim yazmış.

2.3K 103 12
                                    

BÖLÜM 10

Koluma ağrılar girmeye devam ediyordu. Oğlum nereye girdiğinizi sanıyorsunuz? Hiç bana soran mı var! Kendi kafalarına göre girip girip çıkıyorlar. Başak kim ki zaten, Başak kim ki! Of ahey ahey nerelere gidem diye zılgıt çalasım ağıt yakasım bu diyarlardan gidesim var. Kadına el kalkmaz oğlum sana öğretmediler mi? Trav bile Abby’e hiç el kaldırmadı. Trav… İlk aşkım. Başak Yazıcı (17) ilk aşkı bir kitap karakteri. Abby’le beni aldatmasaydın şu an evli mutlu çocuklu gül gibi geçinip giderdik.

Kafası 1500’ken ve ayakta dahi duramazken bile centilmen seni arıyoruz kitapseverler olarak. Sana kitap kahramanı demek az gelir. ‘Gel kalbimin sahibi ol, nakaratını sana ithaf ediyorum. Ah Trav… Bazı Türk öküzlerine kıyasla sen el değmemiş çikolata madenisin. Gerçi el değmemiş biraz yanlış oldu ama neyse. Sen ki yağmurun altında hıçkırıklarla özür dilemiş adamsın. Bizse burada Can’dan Kaan’dan Ege’den centilmenlik bekleyelim. Havada Superman, denizde Percy. Mümkünsüzü düşlemek gibi bir yazarın dediği gibi.

Buradan rahmetli anneme ve babama, amcama, abime, sokaktaki simitçiye, Buzlar Prensime, gerizekalı sınıf arkadaşlarıma, tüm Türkiye’ye selam yolluyorum. Harbi ne çok konuşmuşum! Bir Trav’e ilan-ı aşk mektubu yazmadığım kalmıştı o da oldu. Kafamın içi Disko Partizani hep ondan bunlar. Can da 1. Sınıfta tuvaleti gelince çırpınan ama öğretmenine söyleyemeyen çocuklar gibi kıpraşıp duruyor. Gözlerime dayadım diğer kolumu. “Söyle Can söyle.” Can anlamamış gibi kaşlarını çattı.

“Diyorum ki seviyorsan söyle bence.”

“Ne sevmesi be! O ağrı kesicinin dozunun fazla olduğunu söylemiştim.  Ne diye 3’ünü birden yutarsın ki!”

Kendimi şizofren teşhisi konulan ve bunu yeni öğrenen masum köylü gibi hissettim. Ben de diyorum ki Can’ın gözleri neden 4 tane. Uzaydan barış için geldiğine ne güzel de inanmıştım. Yaa! Uzaylı yakışıklı bir erkekle tam da 1. Bölümü  bitirmiştik. Uzaylı yakışıklı deyince aklıma Damon geldi. Ne mal çocuktu o öyle. Her karaktere dediğim gibi “Şimdi soğuk davranıp kızı rezil ediyorsun ya köpek olacaksın KÖPEK oğlum kızın peşinde! Sürüneceksin sürü-ne-cek!”

“Başak?”

“Efendim pirinç patlağım?”

Can gerizekalı lan bu kız! Benim gibi mükemmel bir çocuğun nasıl böyle bir kardeşi olabilir, DNA testi yaptırmalıyım. Gerçi bu aralar param yok, olsun Meriç Efe’den koparırım bir şeyler. Sahi karnım acıktı ne yesek bu akşam?  Bakışı attı. Qapaq! Benim abim bakışlarıyla böyle roman yazar işte. Bir de kendi karakterlerini bir şey sanıyorlar şu yazarlar. Abimle tanışsalar bütün kızlar kitapçılarda Caan diye inlerdi. Konumuza dönelim, fazla saptık. Acaba ne kadar saptık? Standart sapmasını bulunuz.

“BAŞAK!”

“La ne var ne!”

“Yankılara gidecektik bugün de bizim çocuklarla. Film falan. Ben de dedim ki yok kız kardeşim böyleyken bana eğlenmek haram. Dedim yani siz benim yerime de eğlenin, gülün. Ben haftalardır olduğu gibi evde tek- bir başıma- yapayalnız  odamda oturur çekirdek çitlerim. Super Natural’ın tekrar bölümlerini izler, kardeşime bakarım. Dedim yani.”

Kimi kandırıyordu bu? Kandıramazsın beni Çakma Sezercik. Dolaylı yoldan lafı uzatarak yüreğimi tüketmese de olmaz zaten. Bileğimi alnıma vurup iç çektim. “Beni bırak. Yola  devam et. Kaç kendini kurtar ağabeyciğim. En azından birimiz yaşasın.” Ayaklandı. Oha! Bunu beklemiyordum. Sandalyeden ceketini alıp kapıyı açtı. Ben az önce Ninja kılıklı bir hırsızla kapışayım, gazi olayım. Sen hala eğlence. Ağzım yerde gözlerim 2,5 cm ileride izledim. Can telefonunu alıp birini aradı. Çok geçmeden açılan telefonla bana döndü.

SAPLANTI (TAMAMLANDI)Where stories live. Discover now