BÖLÜM 4: "Ne cürretle?"

4.4K 190 28
                                    

                                                                  BÖLÜM 4: “Ne cürretle?”

Sınav bitmişti ama içim bir huzursuz. Bir şeyler olacak gibi. Yoksa rüyamın etkisinde mi kaldım? Sanırım etkilendim. Sanırım mı? Tabi ki etkilendim. Etkilenmemem için aptal olmam gerekir. Ki biliyorsunuz gayet zekiyim. O Kaan’ın bakışları neydi öyle? İçinde duygusal ve romantik bir Francisco besleyen bir mandıra öküzü gibiydi o. Edebiyat dedin mi benden sorulur. Nasıl da açıkladım o bakışları.. Piyuvvv Allah beni yıllar sonra Edebiyat dersinde bitmek bilmeyen özellikleri yazdırılan o şairlerden eylesin. Aminn velhamdülillahirabbillalemin. Ölmüşlerimizin ruhunaaaa… Oha ne oldu la bana? İçime molla hayaleti girdi sanırım. Temiz hava alsam iyi olacak.

 Kağıdımı verip koşarak sınıftan çıktım. Tabi oturmaktan uyuşmuş bacaklarım ilk adımda isyan edip beni tökezletince bana baktığını bildiğim sınıfıma lanet edip etrafımda tam bir tur dönüp parmağımı şıklatıp en iyi Michael Jackson taklidimi yaptım. Herkes ne kadar gerizekalı olduğuma kanaat getirip önüne döndü. Çıkmamla zil çalmıştı. Herkes sınıftan arkasında tecavüzcü varmış gibi koşarak çıktığı için koridor çok kalabalıktı. İzdiham yaşanmıştı ve bugün ana haberlere çıkabilirdik. Çantamdan telefonumu çıkardım ve kulaklığımı takıp bahçeye indim.

Okuldaki sınav sonrası kargaşadan kaçmışımdır hep. Herkes birbirine cevapları söyler, her sorunun doğru cevabını duydukça binlerce kez ölürsün. Bir kez yetmiyor sanki.  İçimi daraltan bu havadan uzaklaştığım için yüzümde buruk bir gülümseme belirdi. Arka bahçede çimenlerin üzerinde uzanıp müziğimi son ses açtım. G Dragon- Butterfly ile gözlerimi kapatıp şarkının büyülü sözlerine kendimi bıraktım.


Bu senin hakkında, kelebeğim 
Ne zaman sana yaklaşsam 
Her zaman RÜYA görüyormuş gibi hissediyorum 
(Bir kelebek yakaladım) 

Düşünmeden, gökyüzüne bakıyorum 
Senin gülümsemene benziyor 
Senin kendine özgü göz kamaştırıcı gülümsemen bebeğim 
Günlerim bizim romantik dramamızdan ibaret 
Beni gülümseten ve ağlatan... Hayır, hayır, hayır... 

Uyuyamıyorum, senin ismini çağırıyorum 
Başımı utangaçça çeviriyorum (ne olursa olsun) 
Bundan bu kadar hoşlanıyorum 
Nadiren yürümeye bir son veriyorum 

Ne zaman sana yaklaşsam 
Her zaman rüya görüyormuş gibi hissediyorum 
(Bir kelebek yakaladım) 


Kulaklıklardan birinin kulağımdan çekilmesiyle hemen gözlerimi açtım. Ceylin kulaklığımın tekini kulağına takmış, şarkıyı dinlerken gülümsüyordu.

“Bu da kim? Mm güzelmiş ama sen burada yalnız ne yapıyorsun?”

Yavaşça oturduğum yerden doğrulup boğazımı temizleyerek konuşmaya başladım.

“Şey… Sen hiç birinden hoşlandın mı? Bunu nasıl anlarsın?”dedim utana sıkıla. Ne?! Bilmemek değil öğrenmemek ayıp.

“Ahahah.. Birinden hoşlandığını nasıl mı anlarsın? Mm bir düşünelim. Kalbin onu her gördüğünde yerinden çıkacakmış gibi atar.”

Kaan’ı görünce oluyor mu acaba? Yok la onun öküzlüğünün bedenimdeki alerjik etkisi olabilir ancak o. Onun kadar öküzü yoktu gerçekten. Yemin ediyorum bir sıramızın ortasına sınır çizgisi çizmediği kalmıştı. Bir ara kalemini ortaya koyup “Buradan öteye gelirsen seni atomlarına ayırırım.” bakışı da atmadı değil.

“Hmm.. Karnında kelebekler uçuşuyormuş gibi tuhaf hissedersin.”

İçimdeki minik şeytanlar kıkırdamaya başladı. Ooof of!

“Onun yüzünü incelemekten kendini alıkoyamazsın. Onun her davranışı farklı gelir ve her yaptığını tatlı bulursun. Bunlar yeterli sanırım.”dedi ve sırıttı. Zilin çalmasıyla ayağa kalktık. Üstümü silkeleyip kulaklığımı cebime tıktım.

“Okuldan sonra bir şeyler yapalım mı?” diye bir teklifte bulundu ben çözülmüş bağcığımı bağlarken. Biraz düşündüm ve bir işim olmadığına karar verip başımla onayladım. Yol boyunca bana okulun son dedikodularına aktardı. Telefon numaralarımızı verdik birbirimize. Sınıfa geri döndüğümde Kaan’ı en arkada yalnız otururken buldum. Kimsesi yok mu bu çocuğun? Vah vah  kalbim parçalandı. İçimdeki Başak “Aynaya baksana bi’” dedi. Benim de hiç arkadaşım yoktu –burada- ve bu pislik benim tanıdığım tek kişiydi. Yanına oturmamla hemen ayağa kalkıp sınıftan çıktı. Bu da neyin nesiydi? Ah kız gibi triplere mi girdi kötü çocuk havasına mı bilemiyorum.

SAPLANTI (TAMAMLANDI)Where stories live. Discover now