the experiment

2.4K 420 80
                                    

27 Mayıs 2016 - Gosan İstasyonu

Gecenin karanlığında Jungkook'un adımları onu metronun loş ışıklı, pis ortamına getirmişti. Arkadaşlarıyla yaptığı alemden sonra her ne kadar ayık olsa da eve gidip rahatlamak için sabırsızlanıyordu. Dışarı çıkmayı sevmediği gibi insanlarla kurduğu zorunlu iletişimden de hoşlanmıyordu.

Son vagonun duracağı yere doğru yürümeye başladığında metronun uzun koridorunda yalnız olmadığını farketti. Son taşıta kalan son kişi olmamak ona kısa süreli rahatlama getirmiş olsa bile hemen ardından duydukları şeyler Jungkook'u germişti.

"Borcunu ödemedi."

"Bunu burada yapmak istemiyorum."

"Ödemezsen ne olacağını biliyorsun."

Bunlar, tekinsiz kişilerin söyledikleriydi. Onların tam ortasında öylece kalakalmış genç ise yalnızca yalvarıyordu.

"Ödedim, lütfen peşimi bırakın."

Jungkook'u fark ettiğinde mimikleri ve oynattığı ağzıyla yardım dilemesi, Jungkook'un korkmasına sebep olmuştu.

Bu genç, beş kişinin arasında bu kadar çaresiz kalmış olmak için ne kadar dibe batmıştı kim bilir? Peki ya Jungkook bu durumda ona nasıl yardım edebilirdi?

İnsanlara ilk karşılaşmada bir sevgi beslemediği gerçekti ama insani duyguları körelmiş demek değildi bu. Yardıma ihtiyacı olan birine yardım edemese bile, en azından bir şeyler düşünmeye çabalardı. Şimdi de düşünüyordu, belki uygulardı da.

Metronun gelme zamanını gösteren panoya baktığında derin bir iç çekti. Beş dakikası vardı. Beş dakika boyunca boş boş dikilecekti. Zamanı gördüğünde yardım etmeye de şüpheli yaklaşır olmuştu.

Bu düşünceleri arasında beton merdivenlerin üzerinden yükselen tok sese başını çevirdi. Kırmızı elbiseli, otuzlu yaşlarındaki güzel kadın topuklularının yere çarpmasını umursamayarak koridora iniyordu. Arada arkasını kollaması korktuğunu işaret eder miydi, Jungkook bundan emin değildi. Kadın yakınında durduğunda, gerginlikle başını eğdi.

"Pardon."

Duyduğu tiz ve telaşlı sesle yutkundu.

"Saat kaç acaba?"

Başını kaldırıp telefonunu cebinden çıkardı ve ekranını açtı.

"On ikiyi altı geçiyor."

Kadın teşekkür ettikten sonra Jungkook gülümseyip tekrar önüne döndü.

Metronun gelmesine dört dakika kalmıştı.

Koridorun başından sonuna kadar yankılanan müziğin sesi ortamı olduğundan daha tuhaf hale getiriyordu. Jungkook'un tefeci olduğunu düşündüğü insanlar hala genci sıkıştırmaya devam ediyordu ve Jungkook hala onu kurtarabilmenin yollarını arıyordu. Kadın ise Jungkook'a yakın durup sürekli etrafını kolaçan ediyordu.

Olabilecek en berbat olayın içinde kalmış gibi hissediyordu.

Metronun gelmesine iki dakika kala sesler yükselirken metronun merdivenlerinde tekrar ayak sesleri duyulmaya başladı.

Bu sefer kırmızı elbiseli kadın telaşlı halini geride bırakmış ve korkmaya başlamıştı.

Jungkook'un koluna sarılıp "Lütfen bana yardım et." demesi ise hem genci çaresiz bırakmış hem de kendi zamanından çalmıştı.

Jungkook bir alternatif düşünmeye çalıştı.

İki kişi zor durumdaydı.

İkisinin de hayatı onu ilgilendirmiyordu.

tasks for puppets #btsWhere stories live. Discover now