tip talk; hoseok + taehyung + namjoon

2.7K 466 189
                                    

Birleşmenin üzerinden iki gün geçmişti ki Taehyung, Namjoon'a yakalanmadan tamamladığını düşündüğü görevi hakkında bilgi vermek için Hoseok'un odasına gitmişti.

Kapıyı tıklatıp içeri girdi. Diğerleri onun odasında toplanmıştı ve Hoseok onlara bir şeyler anlatıyordu.

"Namjoon'a da birleşme teklifi için gittik ama bize şiddetle karşı çıktı. Bakın bunu yapmak istiyorsak onu oyalamamız gerek. Bir şeyler düşünmeliyiz."

Jungkook ve Jimin ona sorgusuz katılırken Taehyung gülümseyerek geldi onların olduğu yere ve Hoseok'un yanına oturduktan sonra konuştu.

"Ben o işi çoktan hallettim. Namjoon benim yanıma gelecek. O sırada yapacağımızı yaparız."

"Nasıl?" diye sordu Jungkook sahte bir öksürükle ve sözünün anlaşılmamasına dikkat ederek. Kameraların her şeyi kaydettiğini biliyor, sırf bu sebeple planlarının suya düşmesini istemiyordu.

"Hain..." dedi hafifçe gözünü kırparken Taehyung. "Ona bir görev verdi ve görevi benim aracılığımla ulaştırdı."

Jimin kaşlarını kaldırıp gülümsedi yaşıtına.

"Zekice." dedi.

Hoseok ise duraksadı bir süre ve ellerini çarpıp birbirine, kurtulma imkanının verdiği umutla gülümsedi.

"Başlıyoruz o halde."

***

Namjoon aralık olan kapıyı itti biraz daha. Taehyung yatağına boylu boyunca uzanmış, sıvası dökülen tavanı izlemeye dalmıştı. Öylesine kopmuştu ki çevresinden, Namjoon'u henüz fark etmemişti.

Büyük olan boğazını temizlediğinde yerinde hafifçe sıçrayıp doğruldu Taehyung.

Gözüne ilk çarpan şeylerden biri Namjoon'un elinde tuttuğu kağıt ve kalem olmuştu.

"Korkuttun beni hyung. Yanıma gel."

Yavaşça yanına oturdu Namjoon. Taehyung'un birkaç gün önce sert bir üslup ile yakın olmadıklarını dile getirdiğini hatırlıyordu. Neden tavrı şimdi kibarlaşmıştı?

Taehyung, sessiz oynuyor olmalıydı. Görevi niçin o getirmişti? Bu bir tuzak mıydı? Hainle işbirliği mi yapıyordu? Hain o muydu?

"Şey için buradayım..." dedi Namjoon. Fazla odaklandığından cümlenin gerisi getiremedi bir süre.

"Ne için...?"

Taehyung merakla sordu. Namjoon'un bakışları onu açıkça rahatsız etmişti ama o yine de sorarken gülümsemişti.

Namjoon odağını elindeki kağıt ve kaleme çevirmeyi başardığında yarım bıraktığı sözünü de tamamladı.

"O gün bana mors alfabesini bildiğini söylemiştin."

Taehyung başını salladı.

"Birazcık biliyorum, evet."

Bu cevaptan sonra Namjoon diline geleni söyledi yalnızca. Bazen onun da bekleyecek tahammülü kalmıyordu.

"Duvara yazan sendin, öyle değil mi? Bizden başka bu alfabeyi bilen yok Taehyung."

Küçük olan kaşlarını çattı.

"Bu alfabenin bu kadar önemli olacağını bilseydim ağzımı bile açmazdım hyung. Ama hayır, duvara yazan ben değildim."

Namjoon kağıt ve kalemi uzattı Taehyung'a.

"Kanıtla o zaman. Buraya bir şeyler yaz."

Taehyung uzatılanları aldı ve yazmaya hazırlanırken olayın saçmalığına karşı kıkırdadı.

Noktalar ve çizgileri kağıda döşemeye başladı. Bunu yaparken bariz bir şekilde zorlanıyordu. Arada bir duraksayıp dudaklarını ısırması ve kaşlarını çatması bunun kanıtıydı.

Bitirdiği yazıyı uzattı Namjoon'a. Namjoon ise kağıdı incelerken derin bir iç çekti.

Tıpkı hain gibi 'oyuna katılıyorum' yazmaya çalışmıştı fakat ilk olarak O ile Y'nin bir araya gelmesiyle oluşan (- - - - . - -) çizgilerinde tek bir atlama yaparak (- - - . - -) çizmiş, ardından diğer kelimede de bir iki hata yapmış ve "bu owuna katelıworum yazmasına sebep olmuştu.

Kağıdı katlayıp kalemi geri aldı.

"Teşekkür ederim." dedi ve ayağa kalkıp kapıya yöneldi fakat bu sırada Taehyung durdurmuştu onu.

"Öylece gidecek misin?"

Namjoon başını salladı.

Taehyung ise onun yakaladığı kolunu bırakmamakta ısrar edercesine sıkmaya devam etti.

"Dinle beni. Hepimiz buradan çıkmak istiyoruz fakat anlaman lazım. Yoongi'nin hain olduğunu kabul etmeyen bir tek sen kaldın."

Bu sırada koridordan bir bağırış sesi duyuldu. Ses o kadar yüksekti ki tüm odaları delip geçmişti ve elbette onca meraka sebebiyet veren bu bağırışın sahibi Yoongi'ydi.

"Gördün mü? Cezasını çekiyor şimdi. İnat etme de katıl bize."

Namjoon kaşlarını çattı sinirle. Dışarıda neler döndüğünü bilmiyordu ama işkence veya zor kullanmak hiçbir şeyin çözümü olamazdı, aksine işleri daha da zorlaştırırdı.

"Yoongi hain değil demedim hiçbir zaman." dedi Taehyung'un üstüne gidip korkunç bir yüz ifadesine bürünmüşken.

"Ama unutma Taehyung, herkesin sorgusuz sualsiz inandığı bir fikir, kusursuz değildir."

×

Ayo + Jello

tasks for puppets #btsHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin