17.Bölüm

1.6K 202 50
                                    

Gözlerimi yavaşça araladığımda gördüğüm şey beyaz bir tavandı, usulca yattığım yerden doğruldum. Odamdaydım.

Aniden son yaşadıklarım aklıma gelince deli gibi etrafa bakmaya başlamıştım, istemsizce yüreğimi bir korku kaplayıvermişti. Sakinleşmeye çalışarak düşündüm.

Evet bunlar uykumda -en savunmasız anımda- bilinçaltımın bana oynadığı bir oyundu. Derin bir nefes alıp banyoya ilerledim. Soğuk suyu açıp yüzüme bir kaç kez çarptıktan sonra yaşadıklarımı düşünmemeye çalışarak diğer rutin işlerimi halledip banyodan çıktım. Dolabımdan rastgele bir pantolon bir bluz çıkarıp giyindim. Saçlarımı da sıkıca tepemde bir topuz yapıp meydana ilerledim.

Herkes neredeyse gelmişti ama hepsinde bir tuhaflık vardı. Herkes kulağının arkasına sürekli elini atıyor, birbirlerinin kulaklarının arkasına bakıyorlardı. Kimisi de iki de bir kaşıyordu ve durup yüzünü ekşitiyordu. Gülerek sırama -Ally ve Emily'nin arasına- geçtim.

Ally iki de bir kulağının arkasını yokluyor ve şaşkınlığını gizleyemiyordu. Emily ise usul usul kaşıyor ve yüzünü ekşitiyordu. Herkes de aynı durumdaydı.

" Ne oluyor?" derken bende bu saçmalığın sebebini öğrenmek istemiştim. Ses yoktu kimseden. Yavaşça Emily'nin kulağının arkasına doğru eğildim. Derisinin üzerinde gördüğüm üç dört tane çizikle şaşkınlığımı gizleyemedim. İnce uzun çizgilerdi bunlar ve çok az da olsa aralarından kan sızıyordu. Sızan kan sayesinde çizikler daha bir belli oluyordu. Ally'e baktığımda o da öyleydi.

Elimi kulağımın arkasına atıp yoklarken meydanda Bayan Kate belirdi. Kulağımın arkasında bir şey yoktu her zaman nasıl olduysa öyleydi.

" Çekin ellerinizi çekin!" dedi çarçabuk. Kulağımın arkasında bir şey olmadığını bilmeme rağmen elimi çektim. Hepimiz de bir şaşkınlık hüküm sürüyordu.

" Solungaçlarınız çıkıyor!" herkesten 'ne' diye bir şaşkınlık belirtisi olan sesler yükseldi.

" Sessiz olun bakayım." gerekli sessizlik sağlanınca hafif yutkunarak boğazını temizledi ve söze girdi.

" Neredeyse bir buçuk ayımızı doldurduk sizlerle... İlk geldiğiniz zamanlarda size bu konuda açıklama yapıldı zaten ama yineleyeyim: Deniz insanlarının on sekiz yaşının bir buçuk ay sonrasında solungaçları, üç ay sonunda da kuyruğu oluşur. Şuanda solungaçlarınız oluşmaya başlıyor, çizgiler biraz daha belirginleşecek, sonra çizikler açılacak ve solungaçlarınız oluşmuş olacak. Bu dönemde en önemli şey kulağınızın arkasına dokunmamanız ve su değirmemeniz olacaktır. Onun dışında kesinlikle yan yatmamaya özen gösterin... Sanırım bu kadarı şimdilik yeterli. Bugün eğitim yapılmayacak zaten bugün oldukça ağrılı ve yorgun olacaksınız. Size tavsiyem odalarınıza gidip dinlenin, çok fazla yani dayanılamayacak kadar şiddetli bir ağrınız varsa Doktor'a gidip ağrı kesici isteyebilirsiniz. Ancak ağrınız dayanılamayacak kadar ise..."deyip aniden yok oldu.

Herkes dağılmaya başlamıştı, usulca merdivenin en üst basamağına çıkıp oturdum. Dirseklerimi bacağıma ellerimi ise çenemin altına yerleştirip gözlerimi boşluğa sabitledim.

Neden bende herkes gibi çizgiler yoktu? Dün ki yaşadıklarım rüya mıydı yoksa gerçek miydi? Gerçek olması ihtimali çok uç noktalarda iken, bir rüya olması olasılığı da gerçeğe çok yakındı.

Tek bir şeyden emindim: Gerek rüya gerek gerçek bu yaşadıklarım asla boşa değildi. Evet, kesinlikle yaşadıklarımın altında çok önemli bir şey vardı, bunu hissedebiliyordum.

'Kavga burada işlenebilecek en büyük suçlardan biridir' aniden bu söz aklıma geldi. Yüzümün şeklinin değiştiğini hissedebiliyorum.

Bay Tom ve yabancı kavga etmişlerdi, o zaman YMK'da yargılanmaları gerekirdi kurallara göre, belki bu sayede Bay Tom'un neden böyle davrandığını çözebilirdim. Hızla ayağa kalktım ve YMK'yı bulma ümidiyle meydandan çıktım. Ama YMK şimdi mi toplanacaktı? Belki de toplanmanın gereksiz olduğunu söyleyerek toplanmayacaklar idi ama sonuçta bir eğitmen kuralı çiğnemişti. Bence daha da hassas davranıp YMK hemen toplanacaktı.

Beyaz GüçWhere stories live. Discover now