PSİKOPAT MAFYA AŞIK OLURSA

Annem..

Müdür ellerini masaya vurarak çevresinde ki herkese tek tek bakarak ''ne demek yusuf müdür yok? Ne demek haber alamıyoruz? Delirtmeyin ulan beni? Bu adam öyle sıradan biri mi? Koskoca emniyet müdürü ulan emniyet!'' gözlerini kapatıp sakinleşmeye çalışırken komiser müdürün önüne bir kağıt bıraktı. 

''Müdürüm bu ağıt yusuf müdürün çekmecesinden çıktı.'' gözlerini açıp kağıda bakıp eline alarak ''bu ne?'' diye sordu. Komiser ''bu ölüm listesi müdürüm. Kod 23. Yani 23 sırada yusuf müdür var ve dün gece İplikçileri ziyaret etmeye gitmiş ve hala haber yok'' lafını bitirmeden müdür elini masaya vurarak ''bunu neden baştan söylemiyorsunuz?! Yusuf müdür eğer öldüyse ki hala haber alınamadığına göre öldürüldü bunu yapanların yanına bırakmayacağım!'' diyerek masada ki dosyaları alıp fırladığında bir an durup odada ki kişilere bakıp ''ne duruyorsunuz?! Hadi gidiyoruz ömer iplikçiyi almaya!'' tam kapıyı açacakken komiser konuştu. 

''Müdürüm şimdiye kadar kimse ömer iplikçiyi bir suç ile buraya getiremedi biz nasıl getireceğiz?'' sorusu üzerine müdür ters ters bakarak '' şuan bir delil yok ama dün gece görüştüklerine dair belge var soru soracağız!'' der demez yürümeye başlamış arkasından da odada ki diğer kişiler çıkmışlardı. 

Ömer salonda tekli koltuğa oturmuş düşünürken minik bedenin ayak seslerini duymuş sonra da mustafa'nın geldiğini görmüştü. Mustafa ''amca'' diye yanına yaklaştığında ömer gülümseyerek kucağını açmaktan başka bir şey yapamazdı ki çocuğun bir suçu yoktu. 

Ömer kollarını açıp mustafa amcanın limanına girince ''ben seni çok seviyorum amca'' demişti. Ömer'in gözleri dolmuş yiğeninin sırtını sıvazlarken mustafa öyle bir şey demişti ömer şaşırmıştı.  ''amca  üzülme yaprağı bulacağız'' elindeki ufak bir cihazı cebine koyup kolunu sıvazladığında ömer tek kaşını kaldırıp öylece baka kalmıştı. 

Ömer elini cebine koyup küçük parçayı eline alıp baktığında bunun daha önce evine yerleştirilen cihaz olduğunu fark etti. Ömer soru soran gözler ile yiğenine baktığında mustafa konuşmaya başladı. ''Amca hani siz babam ile savaş amcalar ile aşağıda toplantı filan yapıyordunuz ya işte sonra sen böyle ufak ufak cihazlar toplatmıştın bende merak edip bir kaç tane aldım cebime koydum şans ki o gün de cebime koyup unuttuğum paltolonu giydirmiş annem bana tabi'' lafını tamamlayamadan ömer dizlerinin üstüne çöküp mustafayı kollarının arasına alıp ''şimdi bir dakika sen bilmeden bu cihazı aldın taa oraya kadar gittin ve geldin öyle mi? Yanlış mı anlıyorum yoksa?'' sorusu üzerine mustafa konuşmaya başlamıştı. 

''Birazcık yanlış amca. Oraya o cihazlar ile gittim son bir kez yaprağı görme bahanesi ile yaprağın olduğu olabilecek odalara da yerleştirdim.'' cevabını alınca ömer yiğenini kucağına alıp havada döndürmeye başladığında bağırmaya da başlamıştı. ''İşte benim yiğenim ulaaaaaaaaan! Bulacağım kızımı sayende bulacağım aslan yiğenim benim aslan!'' evin içinde dört dönerken herkes aşağıya inmişti. 

Ömer karısını gördüğünde yiğenini yere bırakıp koşarak defnesine sarılarak ''bulduk defne bulduk! Kızımızı bulduk!'' yiğenine dönerek ''musfafanın bu meraklı huyu sayesinde bulduk'' defneyi kucağına alıp sarıldığında defne de sarılıp ağlamaya başlamıştı. ''Nasıl oldu bu ömer nasıl? Mustafa ne yapmış olabilir ki?'' sorusu üzerine ayaz ile nihan da şaşkınca bakıyorlardı.