• Bᴀᴅ Bᴜɴɴʏ Π Jᴇᴏɴ Jᴜɴɢᴋᴏᴏᴋ •

◆'42'◆

🎶 JB - As Long As You Love Me

***

"Çekilin önümden!"

Ta koridorun sonundan, Hoseok hyungun gergin sesi duyuluyor.

"Nerede o?!"

Koşan adım sesleri kapının önünde son bulunca, başımı oraya doğru çeviriyorum. Hoseok hyung saçı başı dağılmış, nefes nefese ellerini kapının iki yanına koymuş, korku dolu gözlerle yatağının yanında durduğumuz Aeda'ya bakıyor.

Aeda, gittikleri gizli görevde iki ağır kurşun yarası alarak fazlaca kan kaybetmiş ve son anda ISD'nin hastane bölümüne yetiştirilmişti. Hepimiz neler olduğunu merak etsek de asıl önemli olan Aeda'ydı. Jin hyung onu bu halde görünce gözlerine inanamamış, o kadar gerilmişti ki Aeda'nın bedenindeki kurşunları çıkarmaya çalıştığı sırada elleri titremişti. Normalde işine konsantre oldu mu ciddi bir ifadeye bürünürdü fakat bu kez sedyede yatan kişi herhangi bir ISD üyesi değil, yeğeniydi ve hayati tehlikesi geçmiş değildi.

Bu yüzden Jin hyungun yüzünde ciddiyetten eser yok, sürekli bir şey olacak ya da hata yapacak korkusuyla yutkunuyor, dakika başı Aeda'nın nefes alışını kontrol ediyor.

"Kan... Kan nakli lazım. Aish bu kız... Neden dünyada en nadir bulunan kan grubuna sahip olmak zorunda ki?!" Jin hyungun sesi geniş odada yankılanıyor.

Hoseok hyung ne olduğunu biliyormuşcasına arkasına dönerek ellerini saçlarına geçiriyor.

"Hangi kan?" diye soruyor Jasmin noona çatılmış kaşlarıyla.

"AB negatif."

"Yuh, öyle kan mı var?"

Herkes Taehyung hyung'a kötücül bir bakış atarken yaklaşıp Jin hyungun omzuna dokunuyorum.

"Hyung, benim kanım uyuyor."

~•~

Aeda kan naklinden sonra yoğun bakıma alınıyor. Hoseok hyung gergin bir şekilde koridorda bir oraya bir buraya yürürken, Tae hyung Hyunji ile bekleme koltuklarından birine oturmuş gergince bacağını sallıyor. Hyunji Aeda'nın vurulduğunu gördüğünden beri şokta, tek kelime etmeden öylece duruyor. Sonra Jasmin noonanın tesellisiyle biraz kendine geliyor, fakat Tae hyungla azar yiyeceğini bildiği için konuşmuyor, ellerini bacaklarının arasına sıkıştırmış ve başını öne eğmiş bir şekilde oturuyor.

Jasmin noona ve Jin hyung orta büyüklükteki camın ardından Aeda'yı izliyorlar.

Bense duvara yaslanmış, ellerimi cebime tıkmış duruyorum. Evde çocuklarla ilgilenen Alyssa'ya durumu açıklayan kısa bir mesaj gönderiyorum.

"Bunu bilmem gerekirdi. Neden sakladı ki? Bu..." Jin hyung başını sağa sola sallayarak stresten terleyen ellerini beyaz gömleğine siliyor.

"Bu normal bir şey Jin-ah. Unutma ki o da bir ISD üyesi. Elbette hırpalanacak, yaralanacak. Jungkook kaç kez ölümden döndü hatırlamıyor musun? O ilk yaralandığında da böyle endişelenmiştin. Aeda için de bu duruma alışmalısın." diyor Jasmin noona sırtını sıvazlayarak.

"Az kalsın kalbi duruyordu Jasmin," diyor Jin hyung dolan gözleriyle ona bakarak. "Eğer biraz daha geç kalınsaydı neler olacağını tahmin edebiliyor musun? O bana ablamın emaneti, onu korumam gerekirken yanında değildim."

"Bu senin suçun değildi. O kendi cesareti ile kararıyla oraya gitti ve başına bu geldi. Bir şeyin olacağı varsa olacaktır hayatım, ne yaparsak yapalım buna engel olamayız. Aeda artık küçük bir kız değil. O büyüdü. Biz de birçok kez bu durumlara düştük, sadece onun başına ilk kez geldiği için bu kadar kötü hissettin." diyor noona onun yanağını okşayarak.