Ufaklık ve Playboy

2. TATİL BAŞLIYOR

Saat 8i geçiyordu.  Bu kadar süre ağlamış mıydım gerçekten!? Ama doğrusu ağlamam bana normal geliyor.  Çünkü daha önce hiç bu kadar hem sinirlenip hem üzüldüğümü hatırlamıyorum. Aslında mantık olarak düşününce kötü değilmiş gibi geliyor. Ama sizinle ve müzik zevkinizle dalga geçen kendini kral sanan bir çocuğa en fazla ne kadar dayanabilirdiniz? Ben tam 9 ay dayanmak zorundayım. Gözündeki ufacık sempatikliği de bugün bana ufaklık dediğinde uçup gitmişti.  Şu an ondan fazlasıyla nefret ediyordum. Artık bir şansımın kalmadığını farkettiğimde saat 10a geliyordu. Hava çoktan kararmıştı. Ve ben karanlık havada iş yapamazdım. Evet çok ciddiyim. Ama yarın erkenden okula gitmem gerekiyordu. O yüzden yatağımın altından iki büyük valiz çıkarıp evde ne varsa doldurmaya başladım. Kıyafetlerim ayakkabılarım vs bittiğinde sıra yanıma alacağım özel eşyalara gelmişti. Bir valiz ve diğerinin yarısı çoktan dolmuştu. Odamda alabilecek birsey bulamadığımda diğer iki odaya bakmak için odamdan çıktım. O sırada kapı çaldı. A-aa ama insan bu saatte rahatsız edilir mi canım!!! Kapıya doğru ilerleyip delikten bakmaya çalıştım.  Kimseyi göremeyince bu sefer kim ooo diye bağırdım. Kabul ediyorum sesim berbat ve bağırınca çok daha kötü oluyor. Ama buna rağmen banyoda bağırarak şarkı söylemek en büyük zevklerimden biri. Birinin AAÇ diye bağırdığını duydum.  Ama bu ses? Tahmin ettiğim kişi olmamasını umarak kapıyı açtım. Kimse yoktu. Lanet olası gözlüklerime rağmen ileriyi göremediğim için gözlerimi biraz kısarak bakmaya çalıştım. Hava karanlık olduğu için yine birşey göremedim tabii. Bu sefer de çıplak ayaklarıma aldırmayarak biraz dışarı çıktım. O korku filmlerindeki kızlar gibiydim yahu. Hani şu öleceğini bile bile bodrum kata inenler olur ya. Düşüncelerimden ayrılmamı sağlayan sözcükler Burdayım şaşkın olmuştu. Aah ne kadar salağım!! Karşımda evin duvarına yaslanmış elinde sigarasıyla bir LUKE duruyordu. Tanrııım o sigara da ne öyle!! Ama ondan önce bu Luke da neydi öyle?? Sinirli bir şekilde bakıp(sinirli bakışımın nasıl olduğunu biliyorsunuz) Burada ne işin var dedim. Cidden ne işi vardı burada. Yarın sabah seni evinden ben alacağım 6da hazır ol demesine sinirlenmiştim. Ne cürretle bana emir veriyordu bu manyak?? Sana ihtiyacım yok kendim gidebilirim diyip içeri yöneldim. Yine o sinir bozucu sesiyle Sana meraklı değilim ahmak !! Bunu babam söyledi. dediğinde artık gerçekten çok kötüydüm. Ufaklık, şaşkın, ahmak sırada ne vardı?? Madem müdür söyledi o zaman tamam ancak artık bana karşı kullandığın kelimelere dikkat et yoksa fena olur! diye resmen tıslayıp kendimi hemen içeri attım.  Kapıyı kapatmadan önce yine o iğrenç sırıtışını gördüm. Dalga geçiyordu!! Kızlar bu çocukta ne buluyorlardı gerçekten bilmiyorum. Kendi kendime konuşmaya bir son verip işime geri döndüm.

Ailemle olan birkaç fotoğraf vardı odalarda. Alsam mı almasam mı karar veremedim. Onları özleme ihtimalime karşı almak istedim ama birden sanki beni buraya kendilerinden uzaklaştırmak için göndermişler şu an çok mutlu yaşıyorlar gibi hissettim. Neden birden böyle oldu anlamadım.  Tabi ki de beni seviyorlardı. Gitmeme üzülmüşlerdi. Beni özlüyorlardı. Yani sanırım öyledir. Bu garip düşünceleri bırakıp resmi valizin ön gözüne koydum. Çok birşey almamıştım. Sadece bütün kıyafetlerim ayakkabılarım çantalarım 30 tane okuma kitabı 2 tane fotoğraf ve kendimi eğlendirecek ufak tefek birkaç eşya.  Tamam o kadar da az değilmiş. Yeteri kadar hazırlık yaptığımı düşünerek odama gittim. Yastığımı alıp oturma odasına geçtim. Ne de olsa evde son günümdü bu yüzden bu gecemi Tv karşısında uyuyarak geçirecektim. Koltuğuma yerleştiğimde kumandayı elime alıp kanalları karıştırmaya başladım. Spor haberleri GEEEÇ komedi show GEEEÇ magazin ve moda haberleri IYY EN NEFRET ETTİĞİM çünkü oradaki kızlar gerçekten güzel :(  EVVET!! En sonunda güzel birsey bulabilmistim. Garfield♡ Çocukken de çok severdim. Koltuğa güzelce yatıp Tv'ye döndüm ve cok geçmeden uykuya daldım.