12. Bölüm

177 28 3
                                    

Başına biriken onca adamın bakışları arasında gözlerini açtı Hayat.
Kavgayı izleyenlerden bir kaçı, bayılan kızı köy kahvesine taşımışlardı. Kendide geldiğini gördüklerinde ise, yarım bıraktıkları seyre devam etmeye gittiler.

Hâlâ alt alta üst üstelerdi ve haber Numan ağanın evine ulaşınca Numan ağa adamlarından bir kaç tanesini, kavgayı dindirmesi için yollamıştı.

Gelen adamlar gözü dönmüş iki kavgacıyı güç bela ayırdılar. Ahmad;
" bu burada bitmedi" diyerek arkasını dönüp evine doğru ilerliyordu ki Hayat'ı kahvede otururken görünce adımlarının yönünü değiştirdi. Kızın yanına vardığında;
"Düş önüme" dedi ve evin yolunu tuttular...

Bu kez dayağın şiddeti Hayat'ı yıktı geçirdi. Yüzüne yediği yumrukla galiba burnu kırılmıştı. Yumruktan önceki tokatla da dişi yanağının iç kısmını kesmiş ve dudağının kenarından ince bir kan sızmaya başlamıştı. Kızı dövmeyle haşata çeviren Ahmad, hızını alamayınca Gülsüm'üde evire çevire dövmüş ve yere yatan baygın kadına son bir tekme savurarak defolup gitmişti.

Evde kopan bu fırtınanın sesi ve şiddedi diğer evler tarafından duyulsada komşulardan hiç biri eve girme cesaretini gösterememişti...

*

Aradan iki ay geçti

*

Hayat bu sabah hiç olmadığı kadar bitkindi. Avuçlarına geçirdiği tırnaklarının acısı hala hissedince ellerine baktı. Yara içindeydi. Gece ellerini sıkmıştı... artık her seferinde ya dilini ısırıyor ya tırnaklarını avucunun içine gömüyor ya da gözlerini sıkıp nefesini tutuyordu!

Mide bulantıları kalmamıştı artık. Vücudu alışmıştı, sadece ruhu çırpınıyordu!

Gülsüm'le neredeyse hiç konuşmuyorlardı.

Elini yüzünü yıkayıp aynaya baktığında gözlerinin altının hafiften karardığını farketti Hayat. Bu dayak yediğinde morarma sonrası oluşan kararmaya benzemiyordu. Tiksindi kendinden. Mutfağa gittiğinde ise Gülsüm yağlı ekmek pişiriyordu. Bu kez içine ne koymuşsa kötü koku tüm evi sarmıştı. Hiç sesini çıkarmadan dışarı çıktı. Kar yoktu ve ilk cemre çoktan düşmüştü. Artık bahar göz kırpıyordu içinde umudunu kaybetmiş insanlara.

"Silkelenin, buradayım ve hepinizin yaralarına merhem getirdim" dercesine parladı güneşin eşsiz ışıkları...

Derin bir nefes aldı Hayat...

Karşıdan el salladı Mustafa.

Mustafa kavga gününden beri Hayat'ın evinin etrafında dolanır olmuştu. Hoş kavgadan önce de geziniyordu ya! Ahmad çıktıktan sonra gösteriyordu kendini.
Hayat kendisine sallanan eli başını hafifçe sallayarak karşıladı ve eve girdi.

Bugün her yer kokuyordu...

Ertesi gün Ahmad;

" iki garı var ama hiç biri bi halta yaramıyo" diye söylenerek çıktı evden. Sonra aniden eve geri dönüp kapıdan içeriye seslendi;

" Mumbar yapın akşama"

Dedi ve gitti. Mumbarın adını bile duyması Hayat'ın kusmasına yetmişti.

İkindi vakti mumbar pişmek üzere kapı kenarındaki kazanın içinde konulmuş ve kazanın altındaki ateş çoktan harlanmıştı.

Kaynayan mumbarın buharı ve kokusu dalga dalga yayılırken Mustafa Gülsüm'ün yanına gelerek;

"Çok severim, anam yapardı çok severim" diyince, Gülsüm elindeki kepçeyi havaya kaldırarak;

" de get deli Mıstağ haydi başka kapıya" diyerek onu kovaladı.

Mustafa arkasına döne döne her zamanki kuytu gözlem yerine geçti ve izlemeye başladı. Hayat'ı bekliyordu.
Hayat' görmeden yapamıyordu!

Gülsüm eve girdikten yarım saat kadar sonra Hayat dışarı çıktı ve ağzına bağladığı yazmayla kokuyu filitreleyip mumbarı karıştırdıktan sonra kalan gücüyle tekrar kusmaya başladı. Bunu gören Mustafa yerinden ok gibi fırlayıp Hayat'ın kolundan tuttuğu sırada, bir kaç ev ötede gelmekte olan Ahmad, onları kol kola gördü!

Bu kez bağırmadan ama hızlıca yaklaştı onlara. İkisi birden yakalamaktı niyeti ama Hayat'ın deli gibi kustuğunu ve Mustafa'nın ona yardım ettiğini farkedince şimdilik Hayat'a bir şey demeden, Mustafa'yı küfürle uzaklaştırdı.

Eve girdiklerinde Gülsüm iki gündür Hayat'ın böyle olduğunu söyleyince köyün ebesini çağırdılar.

Ebe Hayat'ı odaya çekip inceledi ve kendince muayene edip, Gülsüm'ü yıkan, Ahmad'ın ise yıllardır hayalini kurduğunu müjdeli haberi bir nefeste söyleyiverdi;

"Kız Gebe"

HAYAT  Where stories live. Discover now