25 - Sona Doğru.

3K 330 23
                                    

Sona doğru yorumlarınıza ve oylarınıza daha çok ihtiyacım var, anladınız siz :))))))))))

"Seulgi." odada yankılanan ufak fısıltıyla gözlerimden akan yaşlar daha da arttı. Ben mi hayal etmiştim bilmiyorum ama bu ses Jimin'in sesine benziyordu.

"Seulgi."

Tekrar aynı sesi duydum. 

"Yaşıyor." Ve Jin'in hayatımı kurtaran o sesini işittim. Gözlerimi ne ara kapadım bilmiyorum ama hızla açıp Jimin'in olduğu yere baktım. Hala gözleri kapalıydı ama ellerini kıpırdatıyordu.

"Buraya gelin!" Jin'in yüksek sesi odada yankılandı. Yanımdan hızla geçen Hoseok ve KiJo'ya baktım. Jimin'in kollarında ki demirleri açmaya çalışıyorlardı.

"Böyle olmayacak." dedi KiJo kenara çekilirken. Demirler açılmıyordu.

"Çekilin." konuşan Jin'di. İkisi kenara çekilince silahını çıkarıp demire doğrulttu, önce birine sonra birine ateş etti. Kurşun sesi odada yankılanırken  korkuyla gözlerimi tekrar kapattım.

"Hadi çıkıyoruz." Jin'in emriyle gözlerimi tekrar araladım. Hoseok ve KiJo, Jimin'i omuzlarına almışlardı. Bacaklarım hala titriyordu. Jin yanıma gelip elini omzuna koyduğunda hala boş boş bakıyordum "Seulgi diğerlerini alıp buradan çıkmalıyız."

Kafamla belli belirsiz onayladım. Gözüm hala Jimin'in yüzündeydi. O güzel, yakışıklı yüzü kan içindeydi.

Onlar odadan çıkarken bende hızla peşlerinden çıktım. Diğer kalabalık odaya girdiğimde diğerleri orada bekliyordu.

Şimdi Jimin dışında bir sorun daha vardı. Ne yapacaktık? Planda böyle bir kalabalıkla karşılaşmak yoktu.

"Ne yapacağız şimdi?" dedim titreyen sesimle. Jimin arkamda baygın duruyordu. Ona bakmaya cesaretim yoktu.

"Biz de sizinleyiz."dedi Katie hızla. Morgan'da başıyla onayladı.

Ferman ve Jin'in konuştuğu diğer adamlarda bir adım öne çıktı.

"Planın ne olduğunu biliyor musunuz?" dedi Jin merakla. Konuşmalar ingilizce geçiyordu.

"Merkeze karşı savaştığınız belli. Bizde sizinleyiz." dedi Morgan emin bir şekilde.

"Onlara güvenebiliriz." dedim Jin'e Morgan ve Katie'yi göstererek.

"Aleem'de güvenilir."dedi Jin konuştuğu adamı göstererek. Demek adı Aleem'di.

"Ferman'da işe yarar." Hoseok'da Ferman kefil olunca karar kesinleşti.

"Siz bizimle geliyorsunuz. Bir de doktor lazım. Sen, ayağa kalk." Jin'in parmağıyla gösterdiği doktor titreyerek ayağa kalktı. Otuzlarında erkek bir doktordu.

"Ona yardımcı olacak malzemeler al." adam Jin'in emriyle, korkarak çekmecelere doğru ilerledi. Hızla bir çanta aldı. Bir dolaptan bir kaç şişe daha alıp çantaya ekledi. Adam hazır olduğunu belli eder bir şekilde bize döndü.

"Çok vaktimiz yok, hemen buradan çıkıyoruz." Jin tekrar konuştuğunda hızla dikkatli bir şekilde geldiğimiz kapıdan çıktık. Arkadamızdan, çoktan hareketlenmişlerdir. Yoongi koridorda Taehyung ile bekliyordu.
Bizi görünce hızla ayağa kalktı. Taehyung ile birlikte dışarı çıkarken hala temkinliydik. 

Zemin katta Namjoon bıraktığımız grupla beraber bekliyordu.

Bizi görünce o da hazırlandı. Kapıdan çıkarken ben ve Namjoon arkamızdan dönük ilerliyorduk.

"Jungkook, arabayı getir." Jin'in sesi kulağıma dolduğunda kaşlarımı çattım. Bir gariplik vardı.

İlk konuşan Hoseok oldu "Geldiğimizden beri Jungkook'un sesini duymadım."

EKİP: Yeni Üye |SeulMin| ✅Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin