48

18.1K 928 556
                                    

Umarım beğeni ve yorumlarınızı esirgemediğiniz bir bölüm olur..
Değer veren herkese çok teşekkür ederim :)
Sizi seviyoree..

Eksiğim veya kusurum varsa affola..

Keyifli okumalar..

                            48.

YILDIRIM HARPUTLU;(Olimposlu)
-------

Yalnızım ben yalnız,ah çok yalnız..
Ne aşkım ne dostum var
Ne kış ne yazım
Bir dost ararken sen çıktın karşıma
Hayır deme ne olur temiz aşkıma
Haykırıyorum ismini her zaman
Ahh yaşayamam inan sen benim olmadan..

Odaya yayılan şarkının sözleri ile sulanan gözlerimi yumup acının içime dağılmasına izin verdim.
Bitmiş vaziyette elimdeki içkiyi yudumlarken kayıplarımı sayıyordum.

Kimim vardı hakikaten?
Beni görmeyen bir anne,
Senelerce yasını tuttuğum ölmemiş bir baba,
Sevgimin büyüklüğünü görmeyen bir deli sevda,
Ve dost diye yola çıktıklarım..
İhanet.Çok fazla ihanet!

İçki değil kafamda dönüp duran bu düşünceler beni zehirliyordu.
Bardağın içinde koca bir dünyayı boğmaya çalışırken gözlerimin önüne geldi sevdiğimin görüntüsü.

Evlendiğine inanmak istemiyordum.
Engelleyememiştim.Engellemek için yaptığım baskın fark edilip engellenmişti.Ve o evliydi artık.

Lanet olsun sana Karan!

Bedenimi yakan acı boğazıma çöreklenmişti iyice.Öfkeye bulanmış aşk acımla bardağı hızla duvara fırlattım.Kırılma sesi şarkıya karışmıştı.
Kırılan bardağın görüntüsüne takıldı bakışlarım..

O bardaktan bir farkım yoktu.
Cam kırıkları can kırıklığıma karışmışken nefes almakta zorlandım.
Niye o olmak zorundaydı ki?
Niye?

Beynim düşüncelerimden patlayacak hale geldiğinde dişlerimi sıkıp başımı ellerimin arasına gömdüm.
Öfkeyle soluyup kendime söz verdim.

Bu burada bitmeyecekti!
Yeni başlıyorduk.
Ben onun bedenini değil ruhunu istiyordum.Bugüne kadar hiçbir şeyi onun kadar istememiştim ben.
Benim olmalıydı.

Ruhumun karalığına baktım.Artık yaşadığım onca acıdan sonra mutlu olmayı hak ediyordum.Ve bunu yalnızca bir çift hareli gözde,hakaret bile olsa söylediği sözlerde buluyordum.Benim olmalıydı!

Ruhumu ele geçiren şeytan kendi hakimiyetini kurmak üzereydi ki adeta beni duymuş gibi yeryüzündeki temsilini gönderdi.Çalan telefonumda numara belli olmaksızın gelen aramayı görünce ellerim istemsizce titremişti.
Lonca arıyordu..

Derin bir nefes salıp kapanmadan önce parmağımı ekrandaki açma tuşunun üzerinde kaydırdım.

Benden her hangi bir yanıt beklemeksizin ölüm konuşmaya başladı.

-Rogatu Mortis!Duo et fılie est vivamus erit.Box nomen vestrum adprehendet vos..

(Ölümün isteği.İki kız ve canlı getirilecek.İsimlerini posta kutusunda bulacaksın..)

Cevap veremeden yüzüme kapanan telefonu kulağımdan çekip ekrana bakarak başımı salladım.Lonca'nın bu konuda Afitap'tan bir farkı yoktu.
İkiside suratına kapatıyordu insanın..

Ayağa kalktım.Başım döndüğü için ilk baş dengemi tutturmakta zorlansamda kendimi toparlayıp odadan dışarı çıktım.Posta kutusuna bakmadan evvel banyoya uğrasam iyi olacaktı her yeri bulanık görüyordum çünkü.

Başına Bela Olurum #Wattys2022Tahanan ng mga kuwento. Tumuklas ngayon