Başına Bela Olurum #Wattys2022

16

Beş bin olmuşuz ya canlar, sabah akşam sizi hırpalaya hırpalaya sevesim var. Bizde kıymetliler böyle sevilir de..

Okuyan yorumunu eksik etmeyen başıma bela olan başa bela olduklarım.. Seviyorum len sizi iyi ki varsınız..

Keyifli okumalar..

Not; Voteye basmayan Ruhsarcıklar yağmur yağmasını beklemeden geldiğinizi belli edin olur mu? ;)

Medya; Gencer Karan..

16.

Başa dönmüştüm.
Hem de hiç olmadığım kadar iğrenç bir halde bunu yapmayı başarabilen nadir insanlardan biri olarak.. Eskiden de kir pas içindeydim ama şu an ki gibi buram buram bok kokmuyordum en azından. Günden güne aşıyorum kendimi yemin ederim.

Yaklaşık iki saatten beri bekliyordum bu lanet olasıca yerde. Dumanla haber göndermiştim ya bizimkilere, dumanın kokusunu alamazlarsa bile yaydığım kokuyla beni bulacaklarına kesin gözüyle bakıyordum ama yanılmışım.
Kızlar gidince kendimi attığım banklarda aç, susuz, yaralı, uykusuz vaziyette gelmelerini beklerken popom bankın şeklini almış, yassılaşmıştı resmen. Yiğit ota boka bakıp da benim gönderdiğim zımbırtıya bakmazsa şayet, er ya da geç onu bulur aleme ibret olsun diye sosyal medyanın ortasında sallandırırdım vallahi! Sabrımla ün salan biri değildim ve dünden beri bu konuda sınanmaktan neredeyse kafayı sıyırmak üzereydim.

Gencer'in sözleri aklıma gelince alaylı bir şekilde güldüm. Deniz ve martılar dışında sessizdi bu taraf, duyulma derdim olmadan cırlak bir sesle onu taklit edip söylendim.

"Ben izin vermezsem ölemezsin bile Afitap -mışmış bak beyime bak hele sen.. Bir de utanmadan-Nereye gidersen git seni bulurum demişti. Hadi oradan kıçımın sol mafyası, nah buldun gördük, kök saldım burada amk."

"Bulduk ya tarla faresi" diye cevap geldiği an "Ananı.." diye tıslayıp yerimde zıpladım. Yüreğim ağzıma gelmişti. Hızla arkamı dönüp bakınca az önce oturduğum bankın arkasına eğilmiş, iki kolunu açarak öne doğru yaslanmış sinsice beni dinlediğini anladığım güncel zalim duruyordu. Attığı çapkın bakışlar eşliğinde yarım ağız gülümsemesini iki parmağımı ağzının kenarlarına takıp yırtmak istedim.

Cihan'la Yiğit'inde sululukta ondan aşağı kalır yanları yoktu maşallah.
Gencer'in arkasında gülmekten kopmuş, adeta güneşi ay sanmış kurt gibi uluyorlardı. Hatta o kadar ki verdiğim tepkiye yalnız onlar değil, korumalar, uçan götü boklu martılar bile gülüyordu.

Bir türlü sakinleşmeyen zavallı kalbimi tutup "Umarım şizoya bağlamışımdır ve umarım sende beynimin yarattığı lanet olası bir hayal ürünüsündür pislik.." diye Gencer'e cırladım.
Kanalizasyondan çıkmayı başarıp da şurada kalpten gidersem eğer öteki tarafı fena dağıtırım bak, yazın bunu bir kenara..

Benim perişan halime nazaran karşımda cillop gibi durmaları zaten sinir bozucuyken yaraya tuz basan ilk kişi maalesef  bizzat kardeşim olmuştu.

"Abla bu halin ne?" diye sorarken kahkahasını zor bastırıyordu Cihan. Tabi öfkemden nasibini aldı anında.

"Ya sorma be kardeşim, kaldığım beş yıldızlı kanalizasyonda bok banyosu cilde iyi geliyormuş da deneyeyim dedim. NASIL İŞE YARAMIŞ MI CİHAN!!"

Gencer hönkürerek kendini yere attı. İki büklüm yere çökmüş banka tutunarak destek alırken kahkahadan sarsılıyordu. Görende bunu ali kıran baş kesen sanır, hıh! Mafya ciddiyeti bana kadarmış, bunu da anlamış olduk böylece.

Kendimi dört bir yandan saldırıya uğramış gibi hissediyordum.
Cihan sıpası işi iyice gevşekliğe vurdu.
"Sen her halinle taş gibisin ablam, koku hariç gayet başarılı bence.."