✨ 25. BÖLÜM ✨

28.4K 2K 129
                                    

Selamün aleyküm arkadaşlar, nasılsınız?  Dün ilk defa bir oyun oynayalım dedim ve ben sonuçtan fazlasıyla memnun kaldım. Demek ki voteler istediğimiz zaman çoğalabiliyormuş. 😅

500 vote olursa akşamına bölüm gelecek dedim ve tüm işimi gücümü bırakıp kendimi zora soksam da sözümde durup sizlere bölümü getirdim.

Bu oyunu devam edelim o zaman. 🙈 Bu sefer vote sayımız 650 olduğu günün akşamına yeni bölüm gelecek. 🙆🙈

Şimdilik sizleri bölümle baş başa bırakıyorum.

💙💝💙💝💙

KEYİFLİ OKUMALAR

💙💝💙💝💙

Kalbinde aldığın yaraların izleri bir ömür geçmeyecekse, bedenindeki izlerin hiçbir önemi yoktu.

_YabanCicegi_

💙💝💙💝💙

Remziye Hanım olanlar karşısında o kadar üzüldü ki tansiyonu düşünce odasına çekildi. Şu anda Bedirhan ile konuşmanın hiçbir şeye fayda sağlamayacağını biliyordu. Yatağına uzanınca gözlerini kapatmaya çalıştı ama nafile bir çabaydı. Kızı gibi gördüğü Ebrar'ın o yıkılmış hâli gözlerinin önünden gitmiyordu. Bedirhan çok büyük bir hata yapıyordu da inşaallah hatasını çok geç olmadan anlardı. Onun için dua ederken Ebrar'ın çığlığıyla hızla yerinden kalktı. Kötü bir şey olmuştu. Eli kalbinin üstünde odasının kapısını açınca, yanık kokusunu ilk olarak aldı ve bakışları mutfak kapısıyla buluşunca da çıkan dumanlarla, "Allah'ım sen bizi koru," diye koşarak mutfağa taraf gitti. "Bedirhan koş!" diye bağırmayı da unutmamıştı.

Ebrar, odadan kovulmanın ardından omuzları düşük bir şekilde odasına geçecekken burnuna gelen yanık kokusuyla mutfağa gitmiş ve karşılaştığı görüntünün korkusuyla çığlık atmıştı. Ocağın üstündeki tencereden dumanlar çıkarken rüzgardan havalanan perde ocaktaki ateşe değip ucunu yaktı. Ebrar hızla dolaptan suyu alıp perdeye döktü ve perde fazla yanmadan kurtardı. Endişe ve korkuyla elleri titreyerek o an ki gafletle ocaktaki tencereyi almak isterken ikinci çığlığını da serbest bıraktı. Parmakları ve ellerinin içi çok fena acıyordu.

"Aptal mısın? Görmüyor musun sıcak!" diyen Bedirhan mutfağa girer girmez gördüğü sahneyle yatışmayan sinirleri daha da harlandı. Ebrar'a söylenirken onu omzundan tutup arkaya doğru itekledi. Ardından gazı kapatıp mutfaktaki kapı ve pencerelerin hepsini açtı. Simsiyah olmuş tencereyi hiç eklemeden soğuması için bıraktı. Bir müddet sonra azalan dumanla hep birlikte mutfaktan çıktılar. Büyük kazadan kurtulmuşlardı ve verilmiş sadakaları vardı.

Remziye Hanım salondaki koltukta titreyen kızın yanmış ellerine yanık kremi sürerken söylenmeden de edemiyordu. Onun acısını kendisi de hissediyordu.

Bedirhan, yanık kreminin sürüldüğünü gördükten sonra yanlarına gidip, "Hadi kalk, hastaneye gidiyoruz," dedi ve ardına bakmadan kapıdan çıktı.

Ebrar kararsızdı. Onca olanlardan sonra gitmek istemiyordu. Gözleri dolu dolu anne gibi gördüğü Remziye Sultan' a baktı. Onun başıyla onay vermesiyle burukça tebessüm edip ayağa kalktı. Çalışan arabanın yanına gitti. Ön kapısı açık bekliyordu. Kapıyı kapatıp arka koltuğa oturdu. Yüzüne bakmadan başını cam kenarına çevirdi. Sevdiği adam yerini çok güzel dillendirmişti. Artık ön koltukta oturacak kadar yakın değillerdi.

İLK TEŞEKKÜR || TAMAMLANDI (Düzenlenecek)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin