✨ 5. BÖLÜM ✨

44K 2.3K 112
                                    

Hayırlı akşamlar cümleten, nasılsınız bakalım? 

Samet' imiz sizlerle buluşmak için sabırsızlanıyor ve sizleri kocaman öpüyormuş.

✨♡✨♡✨♡✨

Keyifli okumalar...

✨♡✨♡✨♡✨

Hayatta her şey istediğimiz doğrultu da mı gerçekleşirdi ya da gerçekleşseydi neler isterdik? Zengin bir eş mi yoksa yakışıklı - güzel bir eş mi? Sağlam bir kariyerin olmasını mı yoksa macera dolu bir gezgin mi? Güzel veya yakışıklı olup, herkesi peşimizden koşturmak mı? Yoksa farklı güçlerimizin olmasını mı? Görünmez olmak, insanların düşüncelerini duymak gibi... Barış içinde yaşamak mı yoksa kötülüklerden hiç kaçınmadan savaş içinde yaşamak mı?

İnsan ne isterdi?

İşte bu soru, üç kelimeden oluşuyordu ama anlamı fazlasıyla geniş bir soru. İnsanların bir türlü olduğu haliyle yetinmeyip, daha fazlasını istemesi... Hiç şüphesiz her insan, bir dilekte bulunur. Bu da kişiden kişiye değişen yankılar uyandırabilirdi!

Bedirhan; o kadınla hiç tanışmamayı dilerdi. O kadınla tanışmasaydı ya da... Oğlu, canı engelli olmazdı!

Ebrar; ailesi kaybetmemek isterdi. Eskisi gibi, anne, babası ve abisiyle birlikte mutluluk içinde yaşamak...

Sena; daha çok, daha çok para isterdi ama bu isteği şu anda en büyük korkusu olan yerde olduğu gerçeğini değiştirmiyordu!

Remziye hanım; hayatında var olan bu iki erkeğin - Bedirhan ve Samet - her daim mutlu olmalarını isterdi.

Ve Samet... Küçük çocuğun tek isteği vardı. O da bacaklarının hareket etmesi... Bir kez bile olsa yürüyebilmek...

İnsanoğlu, hiçbir zaman şükretmeyi unutmamalı!  Yürüyorsak, şükretmeliyiz ki bacaklarımız hareket edebiliyor. Duyabiliyorsak, görebiliyorsak, konuşabiliyorsak, organlarımız çalışıyorsa... Daha nicesi için... Herbiri için şükretmeliyiz!

Aslında en önemlisi, her sabah uyanıp, nefes alabildiğimiz için şükretmeliyiz!

✨♡✨♡✨♡✨

Samet, babasının ve aşkım dediği güzel kız Ebrar' ın gitmesiyle, Remziye annesinin kucağında kendi odasına gitti ve çalışma masasına oturdu. Önüne aldığı beyaz büyük boy resim kağıdı ve boya kalemleriyle resim çizmeye başladı. Ne hissediyorsa, her daim beyaz kâğıtlara aktarırdı. Beş yaşındaydı ama resmi, yaşına göre çok güzel yapardı.

Şimdi de, önündeki temiz sayfaya akıttı hissettiklerini... İlk olarak, büyük bir güneş çizdi, umudun her zaman var olduğunu simgelemek için. Ardından da bir iki tane kabarcıklı bulut çizdi. Umudun yanında her zaman karamsarlığı simgelemek için. Sonrasında büyük bahçeli bir ev ve bahçede yürüyen iki erkek. Birisi çok sevdiği babası ve diğeri de kendisiydi. Babasının elinden tutmuş, gülümseyen bir çocuk ve ona bakarak gülümseyen babası... Ardından gözünden akan bir kaç damla yaşı sildi ve kendilerine doğru uçar vaziyette, kanatlı bir melek çizdi. O melekte, Ebrar aşkıydı. Yüzünde gülümsemesiyle babasına ve kendisine bakıyordu.

İLK TEŞEKKÜR || TAMAMLANDI (Düzenlenecek)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin