Back to Life / Justin Bieber & Barbara Palvin

♥13

Geç geldiği için üzgünüm arkadaşlar. Bildiğiniz üzere Lys bitti ve bende biraz kafa dinlemek istedim.

Beklediğiniz için çok üzgünüm. İyi okumalar!

Yeni bölüm için  +12

Şuan ceza yemek veya hız sınırını aşmamdan dolayı hapise girmek sikimde değildi.

Gaza daha sert bastım. Vücudumdan taşan sinir arabamın içini dolduruyor, nefes almamı engelliyordu.

Jazmyn'in titreyişi gözümün önüne tekrardan geldi. Elimi saçlarımın arasından geçirdim. Direksiyonu daha sıkı kavrayıp, içimdeki nefreti dışarı kustum.

''Lanet olası!''

İyi bir akşam geçirmeyi zaten planlamıyordum. Babam düşünemeyeceğim kadar ileri gitmişti.

Annemin korkak bakışları ve hıçkırıkları zihnimde dönmeye devam ederken arabayı caddenin kenarında bırakıp karşıdaki bara ilerledim.

Kapının önünde içeri girmek için bekleyen sırayı sallamadan hepsinin önüne geçtim. Arkamdan söylenen bir kaç piç kurusuna dönüp haddini bildirmeyi istesem de vazgeçtim. İçkiye ihtiyacım vardı.

Kapının önünde duran güvenlik beni görünce duruşunu dikleştirdi. Önüne geçip kapıyı açması için beklerken o keskin bakışlarını üzerimde gezdirmeye devam etti.

İçimdeki kini gözlerime yansıtıp bende ona bakmaya başladım.

Kapıyı açmamakta ısrarcı olduğunu anladığımda derin bir nefes verdim. Tüm gece burada beklemeyecektim.

Cebimden çıkardığım bir avuç parayı gözünün önünde salladım.

Çirkin sırıtması yüzüne yerleşti. ''Buyurun Bay Bieber.''

Açtığı kapıdan geçtim. Ciğerlerim içerideki sigara, parfüm ve ter karışımı kokuya alışmayı bekliyorlardı.

Kulağımı delip geçen müzik, tenha köşelerde yiyişen çiftler, barda ki John burada yabancılık hissettirmiyordu.

Her taraf tıklım tıklım doluydu.

Elinde tepsiyle kalabalığın arasında içki dağıtan çocuğa işaret ettim.

Beni gördüğünde tanıdığını belli eden bakışlarla birlikte karşı taraftaki güvenliğe ilk önce beni daha sonra VIP bölümündeki çiftleri gösterdi. Güvenlik kafa sallayınca önümden yürümeye başladı. Bende onun adımlarını takip ettim.

Güvenlik VIP bölümündekileri çıkartırken şaşkın ifadeler yüzlerini kaplamıştı. Adam parasını ödediğini söyleyip kargaşa çıkarttığında oralı olmadım ve ellerimi cebime sokup beklemeye başladım. Nasıl olsa verdiği paranın beş katını verecektim.

Onları beklerken bara kafamı çevirip John'a selam verdim. Eliyle bardak işareti yaptı. Kafamı olumsuz şekilde salladım ve şişe şekli yaptım. Baş parmağını kaldırıp arkasına döndü ve yukarıdan bir şişe Olmeca aldı.

Aldığı şişeyi buz dolu kovaya yerleştirirken güvenliğin sesiyle dikkatimi ona verdim.

VIP bölümünü boşaltmış eliyle geçmem için işaret veriyordu. Gülümsedim ve omzuna vurdum. ''Sağol ahbap.''

Kendimi geniş koltuğa attım. Telefonumu çıkarıp sehpaya koydum ve ortamdaki sıcağın yeni farkına varıp ceketimi çıkardım.

Kıyafetlerim 3 saat önceki halinden farklıydı. Bu dağınık ve bitkin halim annemi çok üzerdi.