Merhaba arkadaşlar!
-merisx
-menylie2000
-babybendis
-ricktjsizzler
Sizlere teşekkür etmek istiyorum verdiğiniz destekler ve çabalarınız için. Bu bölüm sizler için gelsin. İyi okumalar sizi seviyorum ! <3 <3
Boyfriend kotumun üstüne kısa tişörtümü geçirdim. Klasik okul sabahlarından birisiydi. Kafe'ye gittiğimiz günden bu yana okul dışında hiçbir yere gitmemiştim.
Evin içinde uyuşuk uyuşuk dolanıyordum. Hayattan zevk almadığımı belli eden yüz ifadem beni korkutuyordu. Arkadaşlarım yakında beni tabakta kalan son patates kızartması gibi bırakıp gideceklerdi.Son zamanlarda hayatım çok monoton ve sıkıcıydı. Bir amaç uğruna yaşamadığınız sürece yaşamanızın bir anlamı olmuyordu.
Daha fazla kendimi bulanıma sokmamak için düşüncelerimi uzaklaştırmak adına kafamı salladım ve derin bir nefes aldım. Kapıdan çıkmadan önce gidip aynadan suratıma baktım.
Karşımda bitkin ve aşırı yorgun gözüken kıza baktım. Yüzüme sığmayıp gözlerimden taşan neşemden eser yoktu. Gözlerimin altı sanki olanları kabul edemiyormuş gibi içe çökmüşler , kendilerini gizlemişlerdi. Hafif mora dönmüş göz altılarım için kapatıcı sürmeyi düşündüm ama son anda okula geç kalıyor olduğumu farkedince bundan vazgeçtim.
Saçlarım öylesine yapılmış bi topuzdu. Matt kesinlikle kuş yuvasına benzeyen saçlarımla dalga geçecekti.
Ceketimi alıp kapıyı kapattım. Okula doğru ilerlerken kulaklığımı takıp farklı boyutlara yelken açtım.
Okulun koridorunda sınıfıma adeta koşarken herkesin derste olması beni endişelendiriyordu. Geç kalmaktan nefret ederdim. Sınıfa girdiğinizde bütün suratların size dönmesi en nefret edilesi şeydi.
Boş koridorda koşarken bir elimle çantamın sapından tutuyor diğer elimle kitaplarımı taşırken aynı anda ders programına bakmaya çalışıyordum. Dışarıdan çok acayip bir görüntü oluştuğunu tahmin edebiliyordum. İkiye katlanmış vaziyette olan birini görsem bende gülerdim.
Dersimin matematik olduğunu görünce biraz sevindim ve rahatladım. Matematikle aram iyiydi. (Sırf bu bile nefret edilen kişi olmamı sağlardı.) Üstelik Bay Jones'u çok severdim. Sevecen bir insandı ve geç kalmamı anlayışla karşılayacak tek kişiydi.
Lacivert kapının yuvarlak cam bölmesinden içeriye baktığımda evime koşarak geri gitmek istedim. Derste Bayan Julia vardı. Okulumuzun en egolu en sevimsiz en sinir edici öğretmeniydi ve kimseden saygı görmezdi. Bunu lise üçüncü sınıfta Lorry adında sessiz ve çalışkan bir çocuğa kopya muammelesi yaptığında kesinleştirmiştik. Çocuk adeta uyumayıp sabahlara kadar ders çalışırdı bunu biz dahil tüm okul bilirdi ama sınıfın yaramaz çocuklarının oyununa gelmişti ve az kalsın çok sevdiğimiz tatlı öğretmenimiz (!) yüzünden okuldan atılıyordu.
YOU ARE READING
Back to Life / Justin Bieber & Barbara Palvin
Fanfiction''Eğer yıldızım olmana izin verirsen , sonsuza dek senin gökyüzün olacağım.'' dedi Justin umut dolu gözlerle. Gözlerinde ki umut ışığı, ay ışığı ile birleşip ; Evelyn'in kalbine doğru yol aldı.