-21-

29.1K 2.2K 3.3K
                                    

Jimin, yaşadığı depresyonun getirdiği uyku düzensizliği yüzünden bu saatte uyuyordu. Akşam yedide...

Hep Jungkook'la uyuduğunu düşünerek yanına aldığı beyaz pofuduk yastığı iki koluyla kavramış ve sıkıca sarılmıştı. Telefonundan aniden gelen ses ile sarıldığı yastığı elinden düşürecek seviyede titredi. Huysuzca kaşlarını çattı. Uykusunun bu şekilde bölünmesinden nefret ediyordu. Telefonu eline aldığında gözlerine serilen manzara karşısında yutkundu;

Jungkook adlı kişiden 97 yeni mesaj

48 cevapsız arama

"ŞEREFSİZ TAEHYUNG" adlı gruptan 532 yeni mesaj

Arayanların on ikisi Hoseok, on biri Jinyoung ve geriye kalan yirmi beşi de Jungkook'tandı. Korkmaya başlıyordu Jimin. Bu kadar merak ettiklerine göre önemli bir şey olmalıydı.

Mesaj grubuna girdiğinde gözlerini devirdi. Alt tarafı biraz fazla uyuduğu için öldüğünü sanmışlardı. Onlara hayatta olduğunu haber verdikten sonra Jungkook'la olan konuşmaya girdi.

jjk: Jiminiee
Jimin~
Jimin?
Jimin iyi misin?
PARK JIMIN CEVAP VER

pjm: Noluyor ya

jjk: AH ÖLDÜN SANDIM APTAL ÇOCUK

pjm: Biraz uyumuşum
Sorun nedir Jungkook?

jjk: Şey
Sen ve ben
Lunapark
Acaba
Ehe

pjm: NE
SEN CİDDİ MİSİN
EVET EVET EVET OLEY

jjk: 5 dakikaya ordayım çabuk hazırlan

~
Hızla telefonu yere fırlattıktan sonra giysi dolabından en güzel kıyafetlerini seçmeye başladı. Heyecandan elleri titriyor ve bu da kıyafetleri düzgün kavrayamamasına sebep oluyordu. Onca arayıştan sonra dayanamayıp sade bir kot pantolon ve tişörtte karar verdi. Özenle giyinip en güzel parfümünü sıktıktan sonra ayna karşısına geçip turuncu saçlarını geriye doğru savurdu. Kesinlikle bir şaheser gibi görünüyordu.

Hızla kapıdan çıkıp apartmanın önüne doğru koşturmaya başladı. Heyecandan dizlerine kadar titriyordu ve bu da düzgün hareket etmesini engelliyordu. Sonunda apartmandan çıktığında duvara yaslanmış onu bekleyen beden karşısında yutkundu. Masum gülümsemesine ve o güzel bakışlarına bir kere daha bakakaldı. Ne yapması gerektiğini unutmuştu ve sadece onu izliyordu. Bu durumu fark eden Jungkook kıkırdadı;

"Jimin?"

Jimin duymadı, göz haricindeki tüm duyu organları işlevini yitirmişti. Jungkook gülümsedi ve ona doğru yaklaşıp omzunu dürttü. Ancak kendine gelebilmişti.

"H-hadi gidelim o zaman."

Başıyla onayladıktan sonra Jimin'i belinden kavradı ve beraber yürümeye başladılar.

***
"Jungkook burası çok güzel!"

Jimin hayranlıkla dönme dolaplara bakarken Jungkook'ta onun mutluluktan sarhoş olmuş yüzüne bakıyordu. Dağınık turuncu saçları kahverengi gözleriyle inanılmaz bir uyum yakalamış, dolgun dudakları bu uyumu süslemişti. Minik burnu da bu şaheseri en güzel şekilde noktalıyordu.

Gülümsedikten sonra Jungkook'un elinden tutup köşedeki şeker dükkanına doğru koşturmaya başladı. Bir anda bu hızlı hareket karşısında Jungkook sendelemiş ve şaşırmıştı. Onu çekiştiren Jimin'e seslendi;

"Bekle biraz!"

Yavaş yürümeye çalışsada Jimin'in akıl almaz hızı yüzünden o da istemeden koşmaya başlamıştı. Şeker dükkanına geldiklerinde Jimin tam ağzını açacaktı ki, şeker standının ortasında duran pamuk şekerler ile kelimelerini yutmak zorunda kaldı. Aklına dolan anılar ile gülümsemesi yavaş yavaş sönerken Jungkook durumu fark etti ve güven verircesine sıktı küçüğün elini. O utangaç bir şekilde yere bakıyorken kendisi satıcıya pamuk şekerleri gösterdi.

Porn Link | Jikook Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin