-13-

34.5K 3K 6.6K
                                    

Jungkook, elindeki peçeteyle yediği kızartma dolayısıyla yağlanmış ağzını sildi.

"Ee, buradan çıktığımızda ne yapalım?"

Taehyung ile karşılıklı, lüks bir restoranın en pahalı yemeğini yiyorlardı. Aman ne romantik! Diye geçirdi içinden Jungkook. Böyle yerlerde takılmaktan nefret ederdi ve tamamen Taehyung'un zoruyla gelmişti.

"Eve gidip güzel şeyler yapabiliriz."

Taehyung sinsi gülümsemesini takındı suratına. Jungkook uzun zamandır Taehyung ile öyle şeyler yapmadığı için garip hissetmişti. Ellerinin bir hayli yağlı olduğunu farkettiğinde lavaboya gitmek üzere ayağa kalktı.

"İzninle, sevgilim. Ellerimi yıkayacağım."

Taehyung anlayışla başını sallayıp gülümsediğinde arkasını döndü ve hızla erkekler tuvaletine doğru ilerledi. İçeri girdiğinde gelen tuhaf seslerin ne olduğunu anlayamamıştı. Sesin geldiği kapıyı tıklattı.

"Bayım, iyi misiniz?"

"İ-iyiyim mmh!"

Adamın ne yaptığını anladığında yüzünü buruşturdu ve hızlıca ellerini yıkamaya başladı. Bir an önce buradan çıkması gerekiyordu yoksa yediği tüm pahalı yiyecekleri yere çıkarabilirdi.

Aynada bir süre kendisini inceledi. Hafif havaya kalkmış olan saçlarını düzelttikten sonra derin nefes alıp tuvaletten çıktı. Masasına doğru ilerlerken telefonunun Taehyung'un elinde olduğunu görmesi ile gözleri sonuna kadar açıldı. Jimin ile olan konuşmaları silmediği de aklına gelince alnından soğuk terler boşalmaya başlamıştı.

"Hey, ver şu telefonu!"

Her zamanki gibi ses tonunu ayarlayamadığında Taehyung korkudan yerinde zıplamış ve telefonu yere düşürmüştü. Yere düşen telefonun ekranına bir saniyeliğine bakabildi;

Jimin ile olan konuşmaları görünüyordu.

"Bildirim sesi gelince ş-şey ettim."

Jungkook yerdeki telefonu bir hışımla aldı ve Taehyung'a öldürücü bakışlar atmaya başladı. Taehyung ellerini havaya kaldırıp sesini incelterek konuştu;

"Minik Taehyung suçsuz bayım!"

Büyük olan telefonunu kapatıp cebine koyduktan sonra parmağını Taehyung'a doğru salladı;

"Bir daha telefonumu benden habersiz almak yok, minik sevgilim."

Ardından yanaklarını sıkıp yerine oturdu. Telefonundaki konuşmaları bir daha bu riski almamak için sildi ve yeni bir şifre koydu.

"Bana öğrencilerinden bahseder misin?"

Jungkook bu ani soruyla duraksadı. Mesajları okumuş olma ihtimali korkudan delirecek gibi olmasına sebep oluyordu. Bardağını kavrayıp küçük bir yudum su içtikten sonra -ki bunu zaman kazanmak için yapmıştı- boğazını temizleyip söze başladı;

"Genellikle haylazlar fakat onları severim."

"Şu seni her sabah karşılayan çocuk-

"Jimin."

"Onun nesi var?"

"Nesi var derken?"

Taehyung sıkıntıyla ensesini kaşıdı. Derin bir nefes aldıktan sonra devam etti;

"Yani, sana karşı tuhaf davranıyor."

Jungkook bir yandan kalp atışlarını dizginlemeye çalışırken, Taehyung'un her şeyi anlamış olma ihtimalini düşünüyordu. Titreyen sesiyle karşılık verdi.

Porn Link | Jikook Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin