-14-

30.2K 2.6K 3.4K
                                    

Son derse kalmak istemeyen Jimin; Hoseok, Jinyoung ve Yoongi ile beraber okulun bahçesindeki geniş çardağa oturmuş kahkahalar eşliğinde sohbet ediyordu.

"Artık her şey çok güzel olacak!"

Jimin heyecanla ellerini çırptığında Yoongi uğraştığı telefonundan başını kaldırarak sordu;

"Niyeymiş o?"

"Ben sabahtan beri ne anlatıyorum ulan!"

Jinyoung heyecanla bağırdı;

"Nolur öpüştük de!"

"Öpüştük lanet olası, öpüştük."

"Kaç saniye?"

"Bu seferki otuz saniye civarındaydı, dudakları öyle güzeldi ki küsüratını sayamadım."

O anı hatırlayınca dirseklerini masaya koydu ve dalgınca gülümsedi. Derince bir iç çekti, o fazla güzeldi.

"Üç senedir seninle uğraşmaktan bıkmıştım, iyi oldu."

Yoongi yüzünü buruşturdu.

"Dillerinizin birbirine değmesi iğrenç, yemek yeniyor o dillerle!"

"Bizde bir nevi yemek yiyoruz."

Jimin arsızca gülümsediğinde ona iğrenircesine bir bakış attıktan sonra heyecanla oynadığı oyuna geri döndü.

"Çıkışta nereye gideriz?"

"Ben çok yorgunum, dinleneceğim."

"Ama hani platonikliğinin bitişini kutlayacaktık?"

"Başka sefere Hoseok, cidden uyumam gerekiyor. "

Hoseok anlayışla başını salladı. Çardakta mutluluktan sarhoş olmuş dört gencin gülüşmeleri yankılandı zil çalana kadar.

---
Jimin, herkes evine giderken okulun önünde Jungkook'un geçmesini bekliyordu. Her gün yaptığı bu şeyin tek amacı onu iki saniyeliğine de olsa görmek ve tüm gününe şenlik katmaktı Yaklaştığını görünce hemen oturduğu yerden kalkıp üstünü başını düzelttikten sonra sırtını dikleştirdi ve sırıtmaya başladı.

"İyi günler Bay Jeon!"

Tam önünden geçerken yüzüne doğru bağırdığında büyük olan korkudan yerinde sıçradı.

"S-sana da iyi günler Jiminie."

Jungkook hafifçe gülümsediğinde Jimin yutkundu. Gözlerini sonuna kadar açarak duyduklarının doğru olup olmadığını düşünmeye başladı.

"Bana. Jiminie. Dedi."

Tamamiyle boşalmış okul bahçesinde kendi kendine koşarken aynı anda bağırıyordu.

"BANA JIMINIE DEDİ!"

Bir süre garip kahkahalar attıktan sonra oturup nefes alış verişlerinin düzene girmesini bekledi. Sessiz okulun her bir köşesinde kendi nefesleri yankılanıyordu. Dinlendiğini anladıktan sonra cebinden not defterini çıkardı ve bu anı not aldı;

Jungkook bana ilk defa Jiminie diye seslendi. (14.05.17)

Yazdığına bakarak memnuniyetle gülümsedikten sonra defteri kapatıp çantasına tıktı. Neşeli bir ıslık eşliğinde evine doğru yürümeye başladı. Okul çıkışı olmasına rağmen etrafta hiçbir kalabalık olmaması içini biraz korkutsa da pozitif düşünmenin her zaman faydası olurdu, bu yüzden de kendisinin geç kaldığını; insanların normal vaktinde çıkmış olduğunu kendi kendine hatırlattı. Tabii bu hatırlatma, daha önce işitmediği kalın bir ses tonunun onu çağırmasıyla yerlebir oldu.

"Park sürtük Jimin!"

Tanımadığı bu sesle kalp atışları tavan yapmıştı. Etrafına bakındı fakat sesin sahibini göremedi.

"Sen kimsin?!"

O hala etrafı tarıyorken, bir anda kollarının tutulmasıyla tiz bir çığlık attı.

"Bırak beni adi herif!"

Cılız beden güçlü kollar arasında eziliyor ve çırpınmaları iri vücut karşısında yetersiz kalıyordu. Kollarını hareket ettirmenin bir işe yaramayacağını anladığında adamın üyesine sert bir tekme geçirdi. Adam hızla geri çekilip acıyla inlediğinde olağan gücüyle koşmaya başladı.

"Gel buraya seni orospu!"

Adamın arkasından bağırmasına aldırış etmeden koşmaya devam etti. Koşuyordu fakat nereye gittiğini bilmiyordu. Tek istediği bir beladan uzak durmaktı ama olmuyordu, o belalardan kaçmaya çalıştıkça belalar üzerine doğru geliyordu.

Tam kaçabildiğini anlayıp yavaşlayacağı sırada önüne çıkan adama çarpıp yere düştü. Acıyla inlediğinde bir kıkırdama daha duydu. Gözlerinde biriken yaşlar yüzünden etrafını net göremiyor, adamın neye benzediğini seçemiyordu. Biraz daha dikkatli baktığında, bir önceki seferde onu döven adamla aynı kişi olduğunu gördü. Tam ayağa kalkacaktı ki, suratına yediği sert tekmeyle dengesini kaybetti. Gözleri yavaşça kapanırken son bir hamle uğruna adamın ayağına asıldı fakat hiçbir şey fark etmemişti.

"İbne olduğu yetmiyormuş gibi koskoca öğretmene sarkıntılık ediyor şuna bak sen!"

Gözlerini açık tutmaya çalıştı, bu sefer güçsüz olamazdı. Bu kadar kolay olmamalıydı. Zorlukla ayağa kalktığında ukalaca gülümseyen adamla göz göze geldi. Adam küçümser bakışlarını Jimin'in üstünde gezdirmekten başka hiçbir şey yapmıyordu. Bir süre öylece bakıştıktan sonra adam Jimin'in arkasını göstererek kıkırdadı;

"Bak, yeni misafirlerimiz var."

Jimin daha ne olduğunu anlayamadan suratına kapatılan bez ile tiz bir çığlık attı. Çırpınmaya çalışsa da bezdeki yoğun ilaç kokusu yüzünden tüm vücudu uyuşmuştu. Bacakları onu taşımaz hale geldiğinde, siyah perde gözlerinin önüne indi yavaşça. Belli belirsiz söylemeye çalıştığı şeyi anlayan adam kahkaha attı;

"Umarım ölürsünüz."

---
Karanlık, rutubet dolu bir depoda yapayalnız bir beden sandalyeye bağlanmış ecelini bekliyordu. Etrafına kısaca göz gezdirdi, vücudunun çeşitli bölgeleri acı içindeydi ve kafasına atılan sert tekme yüzünden beyni zonkluyordu.

"Burası da neresi böyle?!"

"Oo, sürtük uyanmış! "

Aşina olduğu ses, aşina olduğu tip. Yarım saat önce pestilini çıkaran iri adam şimdi tam karşısındaydı.

"Sen kimsin ve benden ne istiyorsun?"

"Kim olduğum seni ilgilendirmiyor ve ölmeni istiyorum."

Adam Jimin'in suratına yaklaşıp saçlarını karıştırdığında sinirle soludu. Bir göz bandı çıkarıp gözlerinin çevresine sarmaya başladı. Küçüğün kalbi heyecandan duracak gibi oluyor, bedeni titriyordu.

Adam gözlerini bağladıktan sonra saçlarını karıştırdı.

"Şimdi susmazsan o küçük penisini kerpetenle koparmak zorunda kalacağım."

Ardından oradan uzaklaştı. Jimin sinirden dişlerini sıkmaya başladığının farkında değildi. İçinden küfürler etmeye devam ederken duyduğu sesler ile duraksadı.

Adım sesleri ona doğru yaklaştıkça daha da sabırsızlanıyor, kendi kendine sallanıp duruyordu. Göz bandının hareket etmesiyle irkildi. Bant yavaşça çıktığında sımsıkı yumduğu gözlerini yavaşça açtı. Gördüğü beden karşısında ağzı açık kalmıştı. Gözlerini onu yanıltma ihtimaline karşı kırpıştırdı.

"Sen-"

"Sevgilime sarkmanın bedelini burada ödeyeceksin, seni sürtük."

--------------------------------

Bölüm içime sinmeyince silip tekrar yazdım ama bu daha kötü oldu amk

Porn Link | Jikook Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin