2.Bölüm ''Tesadüf''

Start from the beginning
                                    

Sanırım ölebilirdim.

''Okul çıkışı da sen alsan? Sonuçta hangi dolmuşa bineceğimi bile bilmiyorum.''

''Çok yoğunum Çağla. Şube daha yeni açıldı ve bir sürü eksiğimiz var.'' Gözlerimi devirdim. Ne zaman annemle babama ihtiyacım olsa yoğun olmak zorundalar mıydı?

Buna alışmıştım. Ama hala bu durum fazlasıyla canımı sıkıyordu.

''Yoğun olmasan şaşardım zaten.'' diye mırıldandım sitem edermişçesine. Ardından elimdeki çatalı sertçe masaya bıraktım ve ayağa kalkıp banyoya doğru ilerledim. Sinirlenmemin sebebi gelip beni almaması değildi. Ne zaman ona ihtiyacım olsa yoğun olmasıydı. Artık, ''Yoğunum,'' cümlesini duyduğumda kusmak istiyordum.

Ankara'ya geldiğimizden beri çok uzaklaşmıştık. Annemde babamda sürekli çalışıyorlardı ve bizi görecek vakitleri bile olmuyordu.

Dişlerimi fırçaladıktan sonra telefonumu, paramı ve geçen seneden kalma yarısı dolu biyoloji defterimi çantanın içine attım. İçimden dualar ediyordum. Gerçekten fazlasıyla heyecanlıydım.

''Hazır mısın?'' diye sordu annem. Cevap verme gereği duymadan siyah spor ayakkabıları ayağıma geçirdim.

Evden çıktığımda karşı komşumuz Semih'le karşılaştım. Beni görür görmez gülümseye başladı ve ''Naber Çağla?'' diye sordu.

Ankara'da geçirdiğim 2 ayda kâbusum olmuştu bu öküz. Cidden ne zaman evden çıksam bununla göz göze gelmek zorunda mıydım?

'Günaydın Semih'' dedim kibar olmaya çalışarak. Beni görünce yavşak moduna bürünmesi sinirimi bozsada sakin olmayı tercih ediyordum.

''Bu sabah ne güzel olmuşsun.''

''Eyvallah, sağol.'' Merdivenleri inmeye başladım.

''Eyvallah mı?''

''Evet?''

''Peki öyle olsun madem...''

Semih'e başka bir şey demeden binadan çıktım ve arabaya doğru ilerlemeye başladım.

Heyecanımı bastırmak için başka konuları düşünmeye çalışıyordum. Acaba şuan Ulaş ne yapıyordu? Büyük ihtimalle okul için hazırlanıyordu. Bir gün Ulaş'la bir alışveriş merkezinde ya da sokakta yürürken denk gelir miydik? Gelirsek tepkim ne olurdu? Öylece bakıp gitmesine izin mi verirdim yoksa gider konuşur muydum? Ankara'ya geldiğimden beri bunu hiç düşünmemiştim. 

''Çok heyecanlı mısın?'' diye sordu annem gözlerini yoldan ayırmadan. Düşüncelere boğulmak birkaç dakikada olsa unutmamı sağlamıştı ama annemin hatırlatmasıyla birlikte yeniden karnıma ağrı girdiğini hissediyordum.

''Evet,'' diye mırıldandım. ''Hem de çok. Niye böyle oluyor? Niye bu kadar çok korkuyorum. Ve sanki başka bir şey olacakmış gibi de hissediyorum. Çok tuhaf anne,''

''Sakin ol,'' dedi her zaman ki güven verici ses tonuyla.

''Onlarda senin gibi insan, heyecanlanmanı gerektirecek bir şey yok ortada.''

''Olmasaydı heyecanlanmazdım zaten, anne. Yeni bir ortama giriyorum. Ne bekliyorsun ki?''

''Abartıyorsun, Çağla.''

Arabayı okulun önüne park ettiğinde nefesimin kesildiğini hissettim. Niye böyle oluyordu? İçimde tuhaf bir his vardı. Ve sonsuza kadar orada kalacak gibiydi.

AnonimWhere stories live. Discover now