15

5.3K 197 20
                                    

Justin: Ave

Justin: cevap verir misin lütfen

Justin: çok özür dilerim

Justin: böyle yaparsan bir sonuca varamayız

Ave: konuşmaya gerek yok

Ave: beni rahat bırakman yeterli

Telefonumu masama bıraktım ve yatağıma uzandım. Justin'in söylediği cümleleri unutmaya çalıştıkça onlar daha çok karşıma çıkıyordu.

Telefonum çalmaya başladığında ayağa kalktım. Justin arıyordu.

Açmadım ve pencereden dışarı baktım. Kapımızın önü rahatça gözüküyordu. Justin'in arabasını görünce kalakaldım. Buraya gelmiş olamazdı.

Merdivenlerden hızlıca indim ve çalan kapıyı açtım.

"Neden geldin?"

Uzun süre suratıma baktı ve beni es geçerek eve girdi.

Kapıyı kapatıp ona döndüm.

"Ne istiyorsun Justin?"

"Senin mutlu olmanı."

"Sen yokken daha mutluyum."

Justin aniden bileğimden tutup beni kendine çekti.

Aşırı yakınlaştığımızı fark etmem parfümünün kokusunu almakla oldu.

İlk önce dudaklarına sonra gözlerine odaklandım.

"Özür dilerim. Gerçekten öyle demek istemedim. Kız arkadaşımla ayrıldıktan sonra neler yaşadığımı biliyorsun Ave. Yükümü bir türlü atamıyorum üzerimden. Sinirimi, kırgınlığımı başka insanlardan çıkarıyorum. Bu sen olmamalıydın, özür dilerim."

Daha fazla dayanamadım ve ona sarıldım. Abarttığımın farkındaydım. Sarılışıma karşılık verdi ve gülümsememe sebep oldu.

-

Justin'e bilinmeyenden yazmaya devam edecektim.

Bilinmeyen numara: selam

Justin: selam

Bilinmeyen numara: beni hatırladın mı?

Justin: unutur muyum

Bilinmeyen numara: hayatın bu haldeyken birde ben meşgul etmeyeyim dedim

Justin: keşke yazsaydın

Justin: birine derdimi anlatmak daha iyi olurdu

Bilinmeyen numara: o kızı hala seviyor musun Justin?

Justin: artık değil.

walking on a dream // jbWhere stories live. Discover now