13

6.4K 256 36
                                    

Sabah uyandığımda etrafıma bakındım ve Justin'in evinde olduğumu ancak onun sesiyle idrak edebildim.

"Günaydın."

Kafamı sağa çevirdiğimde karşı koltukta uzanır bir vaziyetteydi.

"Günaydın."

Dün dertleşmiştik ve geç olduğu için onlarda kalmak zorunda kalmıştım. Koltukta uyuyakalmama rağmen üzerimi örtmüş olduğunu kafamı kaldırıp battaniyeyi görünce anladım.

Battaniyeyi üzerimden attım ve koltukta oturur vaziyette durdum. Justin'e baktığımda ise beni izliyordu.

"Dün seninde canını sıktım, kusura bakma," deyip saçlarını düzeltti.

Omuz silktim.

"Canım sıkılmadı Justin. Sadece yanında olmak istediğim için buraya geldim. Bir kız için ağladığını görmek üzdü."

Değmeyecek bir kız için.

"Her neyse, kahvaltıyı dışarıda yapalım mı?"

"Fark etmez ama üstümü değiştirmem lazım," dedim.

"Odam da bir kaç kıyafetin var, istersen bir bak."

Yavaşça ayağa kalktım. Adam, Tom ve Justin'in evinde illa eşyalarım oluyordu çünkü müzik grubu için bazen gecelere kadar çalışıyorduk. Yanımda eşya taşımaktansa evde bırakmak daha iyiydi.

Justin'in odasına girdiğimde odanın dağınık olması beni güldürdü.

Gitarı ve notları hep yerdeydi. Yatağı darmadağındı ve çalışma masasının üstü kağıt doluydu.

Yardım amaçlı yerde ki kağıtları toplamaya başladım. Bir tanesi gözüme çarptı. Sebebi ise üzerinde kocaman harflerle AVELAINE yazıyor olmasıydı.

Karıştırmak istemediğim için önemsedim. Büyük ihtimal müzik notlarıydı.

Odayı topladıktan sonra kıyafetlerimi buldum ve üzerimi değiştirdim. Aynaya bakıp saçlarımı düzelttikten sonra Justin'in parfümlerinden birini üzerime sıktım. Kokusu her zaman favorimdi.

Aşağıya yanına indiğimde onunda çoktan hazır olduğunu gördüm. Bana gülümsedi.

"Parfümüm de güzel kokuyor," diyerek burnumu sıktı.

Beraber evden çıktık.

-

Bazen bir çıkmazın içinde olduğumu düşünüp her şeyi zamana bırakıyordum. Savaşmak zor bir seçimdi. Justin için savaşmak ölüm gibi bir şeydi.

Sizi sevmeyen biri için çabalamanız kendinizi yıpratmaktan başka bir şeye yaramıyordu.

Her şeyin ötesinde Justin artık benim için hayalden ibaretti. Bunu, dün gece bir kız için ağladığında anlamıştım.

Şu an karşımda gitar çalıp şarkı söylemesi işleri biraz daha zorlaştırıyordu. Aslında onunla olduğum zaman her şey daha zordu.

"Ave, artık odaklansan?"

Justin'in uyarısı ile mikrofonu daha sıkı tuttum. Ona bakarken şarkıya odaklanmak zordu. Yüzümü karşıya çevirdim ve gözlerimi kapadım.

Justin'e eşlik etmeye başladığımda Tom ve Adam'da bize ayak uydurdu ve şarkıyı tamamladık.

Ara verdiğimizde su içmek için gruptan uzaklaştım. Peşimden gelen ayak seslerinin farkında olmama rağmen arkama dönmeyi tercih etmedim. Suyuma uzandım ve yere oturdum.

Yanıma biri oturdu. Ona dönmesem bile kokusundan Justin olduğunu anlamıştım.

"Sıkıntın ne?"

Sorusunu duymamazlıktan gelmeyi çok isterdim.

"Sıkıntım olduğunu nereden çıkardın?"

Justin hafif gülme sesi çıkardı.

"Ave, yıllardır tanışıyoruz farkındasın değil mi? Ne düşündüğünü, ne hissettiğini tek hareketinden anlarım."

Seni sevdiğimi yıllardır anlayamıyorsun ama?

"Yorgun hissediyorum Justin, gerçekten. Başka sebebi yok."

"Bir derdin olursa da anlatacaksın. Tamam mı?"

Onu ona anlatmamı bekliyordu benden, farkında olmasa bile.

"Tamam."

selaaaammm
çok uzun zaman oldu ya
burada olanlarınız var mı kontrol edeyim dedim

walking on a dream // jbWhere stories live. Discover now