Nerden geldikleri hakkında bir fikrim yoktu ama ciddi anlamda korkmaya başlamıştım. Bu adamların ne işi vardı burada böyle? Nereye gittiklerine baktığımda ise en köşeye gittiklerini gördüm. Korumalarından birisi veya adamı daha önce fark etmediğim eski tahta bir kapıyı açıp içeri girmişlerdi. Bir süre daha öyle kaldıktan sonra arkama döndüm. Yüzünde ki maskeyi çıkardığında bende çıkarmıştım. 

" Pembe yılan?"

" Sülük? " dedi gözlerini devirerek.

" Ne halt yiyorsun burada?" dedim sesimi kısık tutmaya çakışarak.

" Asıl sen ne bok yiyorsun? " derken sinirle bir nefes alıp verdim. 

'' Sence bay zeki? Buraya oyun oynamaya gelmediğime göre. '' 

'' Yoksa sende mi o konuşmayı dinledin?'' 

'' Çok zekisin gerçekten..'' dedim göz devirerek. O da bana göz devirince o pembe saçlarını yolmak istemiştim. 

'' Ayrıca. Neden burdasın? Sakın jungkook için geldiğini söyleme.'' 

'' Pekala. Söylemem.'' derken gülmüştü. Bakışım gülüşüne kaydığında şaşırmıştım. Bu kadar piç birisinin böyle güzel bir gülüşü olması beni sinir etmişti. Umarım jungkookun yanında da böyle gülmemiştir.  

'' Siktir git.'' dediğimde gözlerini devirmişti yine. Ama aklına bir şey gelmiş gibi hemen piç gibi gülümsemişti. Bir dakika o zaten bir piçti ki. 

'' İçeriye girmeyi nasıl planlıyorsun peki?'' derken gözlerimi kırpıştırarak ona baktım. 

'' Ne demek nasıl planlıyorsun? Boş bir anda gireceğim işte.'' dediğimde kaşlarını çatarak bana bakmıştı. 

'' Sakın içerde neler döndüğünü araştırmadan geldiğini bana söyleme.'' 

'' Pekala söylemem.'' deyip ben gülmüştüm bu sefer. O da yaptığım şeye bir  süre bakıp gözlerini devirmişti. 

'' Çok komiksin. Ama gerçekten içerde ne olduğunu bilmiyor musun?'' derken bende onun gibi ciddileşmiştim. İçeride ne vardı ki?

'' Bilsem burda ne işim geri zekalı.'' 

'' Asıl geri zekalı olan sensin. Geri zekalı olmasan buraya elini kolunu sallayarak giremeyeceğini bilirdin.'' derken kaşlarımı çatmıştım. Bana geri zekalı demesinin hesabını sorardım nasıl olsa. 

'' Bu da ne demek?'' 

'' İçerde illegal kafes dövüşleri yapılıyor demek.'' derken donmuş kalmıştım. 

'' Jungkookun bu gibi işlerle- Tanrım! Bir dakika. Yoksa o...'' 

'' Bende ilk duyduğum da öyle tahmin etmiştim ama sadece bahisci veya izleyici olabilir. Ama ringte de olabilir. Bilemiyorum. İnsanların ağzını nasıl tıkamışsa bir kelime daha etmediler.'' diye homurdanırken ben jungkookun içeride neler yaptığını düşünmeye başlamıştım.

Tamam. Eğer sadece izleyici veya bir bahisciyse maça yatıracak parayı nerden bulmuştu? Çünkü ortada büyük bir paranın döndüğünü anlamamak için çokta zeki olmaya gerek yoktu. Ve jungkookun ailesi o kadar da zengin değillerdi. Annesi bir hemşireydi ve babası da bir doktordu. Yani böylesine illegal bir dövüşte büyük miktarda bir parasının olması lazımdı ki ama o da jungkookta yok diye biliyorum. Ya da belki de bildiğimi sanıyorum.   

Düşünmek istemesem bile ve doğruluğuna inanıp içten içe reddetsem de eğer o bir dövüşcüyse ne bok yerdim bilmiyordum. Bu yüzünde ki yaraları açıklardı ama neden böyle bir işe girişmiş olsundu ki? Nasıl böyle bir bataklığa düşmüş olabilirdi ki?

I Hate You | I Love YouWhere stories live. Discover now