5. Bölüm: Herkes bilir ki, Mete Ülger'in partileri kafa dağıtmaya birebirdir

4.2K 305 68
                                    

Parti Müziği: Thunder - Imagine Dragons (multimedyada)

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Parti Müziği: Thunder - Imagine Dragons (multimedyada)

Mete'nin evine vardığında giriş kapısının önünde, eli zilin üzerindeyken şöyle bir duraksadı. İçeriden gelen gürültüden hareketle Mete'nin kaç kişi çağırdığını tahmin etmeye çalışıyordu.

Arkadaşının çılgın ev partilerine konuk davet ederken izlediği temel bir strateji vardı. Bunu o gevşek tavırlarıyla dirseğini omzuna dayayıp ilk kez anlattığı zamanı gayet iyi hatırlıyordu Güney.

"Kendi döneminin büyük çoğunluğu, üst sınıflardan birkaç havalı tip. Bir de çömez kuralı var. Şimdi buraya dikkat et kanka, burası önemli. Çömezleri partiye çağırabilirsin ancak sadece eğlenceli ve güzel olanları."

Başını ki yana sallayarak, muhtemelen yine okulun yarısını çağırmıştır aptal herif, diye düşündü.

Kızlar olmadan 'kanka vakti' geçireceklerdi sözde. Yüzünü buruşturdu Güney. Şu 'kanka vakti' kelimesinden de hiç hoşlanmıyordu.

İçerideki müzik ve gürültü birkaç oktav yükselirken bu işe hiç bulaşmasa mı diye düşündü. Ancak kafasının içinde 'Evde ne yapacaksın ki?' diye fısıldayan ses yüzünden yerinden kıpırdayamadı. Bütün geceyi odasında tek başına geçirme fikri hiç cazip değildi. Üstelik eski dostuna dair istemsiz düşüncelerinin zihnine üşüşmesini engellemenin tek yolu kafasını dağıtmaktı. Ve herkes bilirdi ki, Mete Ülger'in partileri kafa dağıtmaya birebirdi. Hatta bazen birileri kafayı öyle çok dağıtırdı ki dedikoducu tayfaya haftalarca konuşulacak malzeme çıkardı. İçeriden gelen seslere bakılırsa bu akşam birilerinin dağılması oldukça muhtemeldi.

En azından biraz eğlenirim diye düşünerek zile bastı genç adam. Aradan birkaç saniye geçmişti ki kapı açıldı. Muhtemelen içmekten kıpkırmızı olan suratı ve kocaman şapşal gülümsemesiyle Emre göründü.

"Ooo," dedi çocuk elindeki bardağı onu selamlar gibi yukarı kaldırarak. "Kimler gelmiş!"

Güney ona yarım bir gülümseme eşliğinde kısa bir baş selamı verirken –okulda sürekli birlikte takıldığı arkadaşlarından biriydi Emre fakat arkadaşlıkları, aynı grup içerisinde bulunmanın getirdiği bir zorunluluktu daha çok- kapı biraz daha açıldı ve yan sınıfın esmer güzeli aynı zamanda da Aslı'nın baş düşmanı olan Melis ortaya çıktı.

"Biz de seni bekliyorduk," dedi kız, siyah saçlarını geriye doğru savururken yüzünde çekici bir gülümseme vardı. "Geç kaldın."

Ve tek kelime etmesine fırsat kalmadan elini tutup onu içeri çekti. Kendini bir anda içeride bulan Güney, kalabalığın arasında ilerlerken elini kızın elinden kurtarmaya çalıştı. Aslı'ya bu akşam uslu duracağına dair söz vermişti. Bir kızla el ele görülmesi büyük bir kavga demekti. Bahsi geçen kızın Melis olması ise ultra büyük bir kavga demekti. Çünkü iki kız birbirlerinin ezeli düşmanıydı.

Aramızda KalsınHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin