3. Bölüm: Beyaz müzik çaları düşünme!

4.1K 321 40
                                    

Son zil çaldığında Güney sırasından kalktı

Ουπς! Αυτή η εικόνα δεν ακολουθεί τους κανόνες περιεχομένου. Για να συνεχίσεις με την δημοσίευση, παρακαλώ αφαίρεσε την ή ανέβασε διαφορετική εικόνα.

Son zil çaldığında Güney sırasından kalktı. Kapının önünde arkadaşıyla konuşan Aslı'nın yanına gidip omzuna kolunu attı. "Hadi gidelim."

"Bendeyiz bugün." dedi Mete bir anda yanlarında biterek.

Onun nereden çıktığını anlayamayan Güney'in kaşları şaşkınlıkla, hemen yanında duran kızın kaşları ise alaycı bir ifadeyle havaya kalktı.

"Sende miyiz?"

"Bizimkiler yarına kadar yok. Ev benim, parti zamanı anlayacağın." dedi Mete, onun yanağından makas alarak.

Yanağındaki eli iterek kendisinden uzaklaştırmaya çalıştı Aslı. Şu çocuğun yılışık hareketleri hiç hoşuna gitmiyordu.

"Parti mi?" dedi dudaklarını hoşnutsuzlukla büzerek. Bunun Mete'yi sinirlendireceğini biliyordu. "Ne zamandan beri evde uyuklamaya parti diyoruz."

"Ne demek istiyorsun?"

"Demek istediğim şu; sana ne zaman gelsek öyle sıkılıyoruz ki uyuklamaya başlıyoruz." dedi Aslı onun damarına basmaya devam ederek. Ardından da sinir bozucu bir şekilde güldü.

"Madem o kadar sıkılıyorsunuz neden her çağırdığımda koşa koşa geliyorsunuz?"

"Yapacak daha iyi bir şey yok da ondan." diye cevabı yapıştırdı kız.

Mete bozulmuştu ama altta kalmaya hiç niyeti yoktu. "Bak bu konuda haklısın. Bir insanın seninle yapacak daha iyi bir şeyi olmaması pek şaşırtıcı değil."

"Ne demek istiyorsun?" dedi Aslı sinirli bir ifadeyle.

"Bir şey demek istemiyor." diye araya girdi Güney, tartışmanın kötü bir yere gittiğini fark etmişti. İkisi arasında böyle tartışmalar sık sık yaşandığından –tanıştıkları günden beri yıldızları bir türlü barışmamıştı zaten- onları nerede durdurması gerektiğini biliyordu. Arkadaşının cevap vermek üzere ağzını açtığını görünce ekledi. "Kes sesini Mete."

"Hayır, kesmesin." dedi Aslı hararetli bir şekilde. "Bana ne demek istediğini açıklasın."

"Bence yeterince açık." dedi Mete keyifli bir gülümseme eşliğinde. Onu sinirlendirmek öyle hoşuna gidiyordu ki bunu bir hobi haline getirmeyi düşünüyordu.

"Çocuklar yeter artık," dedi Güney bezgin bezgin. "Hadi gidelim."

Kız inatçı bir biçimde kollarını göğsünde kavuşturdu. "Ben gelmeyeceğim. Bununla –başıyla Mete'yi işaret etti- yarım saatten fazla aynı ortamda bulunamam."

"Öyle mi?" dedi Mete müthiş bir alayla fakat Güney'den bir dirsek yiyince devamını getiremedi. Bunun yerine kolunu ovalayarak ekledi. "Sanırım öyle."

"Aslı lütfen," dedi Güney elini kızın omzuna koyarak. "Sen Mete'ye ne bakıyorsun. Bu onun her zamanki hali, biliyorsun."

Kendisi orada değilmiş gibi konuşmalarından rahatsız olan Mete atıldı. "Hala buradayım yalnız."

Aramızda KalsınΌπου ζουν οι ιστορίες. Ανακάλυψε τώρα