KARANLIK GÜNLER-Bölüm 20

268 12 1
                                    


Nasıl tepki vermem gerektiğini kestiremiyordum. Christian için çok endişeliydim ama bunu yansıtmam benim aleyhimeydi. Derin bir nefes alıp bu konuşmayı bitirmek istediğimi belli ettim. 

"Seni daha fazla yormayacağım. Ben bahçede ki hamakta olucam. Gece herhangi bir şeye ihtiyacın olursa seslenmen yeter."

Başımı hafifçe öne doğru sallayarak onayladım. O gittikten sonra bir süre daha masada öylece oturdum.  

Bu gece bana uyku haramdı. Kendimi çaresiz hissediyordum. Christian'ı öldürmeye gücünün yetebileceğini düşünmüyordum ama beni kullanarak O'na acı çektirmeleri muhtemeldi.

 Eski rutin hayatımı çok özlemiştim. Özellikle de babamı... Ben basit bir insandım. Hayatım basitti ve sıradandı. Hangi ara olağanüstü bir hikayenin başrol oyuncusu olmuştum ki. 

Düşüncelerim fazlasıyla zihin sağlığıma baskı uygulamaya başlamıştı. Gözüm bir an için dolabın üzerinde ki içki şişesine takıldı. Ayağa kalkıp bir suç işliyormuş gibi şişeye yanaştım. Biraz rahatlamak iyi gelebilir diye düşünerek koyu renk şişeyi kafama diktim. Hayatımda aldığım alkol sayısı bir elin parmağını geçmediği için eminim ikinci yudumu almama fırsat bile olmadan yere yığılacaktım. O kadar iğrençti ki boğazım da oluşan korkunç tatla indirdim şişeyi. Bu her neyse çok sert bir içkiydi. 

Bir süre yüzümü büzüştürüp bekledim. İçtiğim şeyin boğazımda ki acısı yaşadıklarımdan daha ağır gelmedi ve şişeyi de alıp şöminenin önünde ki minderin üzerine attım kendimi. Kendimden intikam almak ister gibi içtim. İçtikce acısı artsın istedim ama tam tersi içtikce tadı daha da güzelleşiyor gibiydi. 

İçkinin bittiğini anlamam da malesef alkolün verdiği etkiden dolayı geç olmuştu. Bir süre içtiğimi sandığım boş şişeyi öfkeyle şömineye atıp ayağa kalktım. Ya da ben kalktığımı sandım bilmiyorum ama yere düştüğüm de canımın yandığını bile hissetmemiştim. 

Şuan hiç bir şey düşünmüyordum. Alkol sanırım gerçekten de kötü birşey değildi. 

"Hey Hey Hey Henna! Tamam burdayım tatlım."

Yerde olan başımı güçlükle kaldırıp yüzüne baktım. Bu Christian değildi. 

"İyiyim sadece biraz uzanmıştım."

Asla kendimden ödün veremezdim. Bu rezil halimle bile iyice rezil duruma düşüyordum ama bunu farkedecek durumda da değildim. 

"Peki sana eşlik edebilir miyim?"

Beni güçlü kollarıyla bir kuşmuşum gibi kucakladı ve sırtımı bir yere yaslayarak oturttu.

"İçkiler senden o zaman."

Gülümsedi. Gözlerim bulanık görüyordu ama yüzünde halinden memnun bir ifade vardı.

"Peki Henna. Anlaşılan bu gece sarhoş olmak istiyorsun."

Christian olsa asla bu kadar sarhoş olmama izin vermezdi... 

Elinde iki bira şişesiyle gelip tam karşıma oturdu ve yine gülümseyerek şişeyi bana uzattı.Derin bir nefes alıp şişeyi yine bitirene kadar diktim. 

"Biraz yavaşlasan mı?"

Endişelendiğini belli etmemeye çalışıyordu. 

O yanımdayken yaşadıklarımı unutmuyordum ve ben şuan unutmak için içiyordum!

Sinirlenip ayağa kalktım. Tanrım başım o kadar çok önüyordu ki yürümek gerçekten de çok zordu. O daha konuşmadan elimi havaya kaldırıp bağırdım.

YAN BENİMLEWhere stories live. Discover now