◆17◆

27.7K 3K 592
                                    

Kısa ama feels'li bir bölümcük


İyi okumalar~

***

Jungkook'un yürüyebilmesinin bir sınırı olduğunu dün gece sarıldığımızda birden bire kucağıma yığılmasıyla anlamıştım. Anlaşılan bacakları gücünü yitirmişti ve onu sadece bir süreliğine ayakta tutabiliyorlardı. Daha sonra onu sandalyesine kadar zar zor götürüp oturtmuş ve odasına getirip yatırmıştım.

Bugünse nedensizce erken kalkmış, öylece tavanı izliyordum. Göz yaşlarımı silmek için kaldırdığım elim yavaşça dudaklarıma indi. Jungkook tarafından öpülmüş olan dudaklara.

Bunu düşündükçe çıldırıyor ve amaçsızca yastıklara vuruyordum.
Hyunji meselesini de halletmem gerekliydi. Fakat bunu nasıl yapacağım konusunda hala bir fikrim yoktu. Sanırım en iyisi gidip klasik bir özür dilemekti.
Yarım saat daha dün geceyi düşünüp kendimden geçtikten sonra kalkıp rutin işlerimi hallettim ve üstümü değiştim.

Sehun'la klasik kahvaltımızı ettikten sonra -eskisine göre daha sessiz ve utangaç bir kahvaltıydı- hastaneye gittim. Çocukları kahvaltı ettirirken, Bay Byun Jungkook'un tekerlekli sandalyesini sürerek yanımıza geldi.

"Günaydın Bayan Martin."

Başımı salladım. "Bay Byun? Erkencisiniz."

"Jungkook'u fizik tedaviye götüreceğim, şehir dışında bir hastaneye. Yaklaşık bir veya iki hafta burada olmayacak. Vedalaşmak istersiniz diye düşündüm."

Gözlerimi büyülterek Bay Byun'a baktım. Jungkook'suz bir veya iki hafta mı? Bu kötüydü. Hem de çok kötü. Jungkook'a baktığımda gözlerini üzgünce dizlerine dikmişti.

"Öyle mi?" dedim sesimin çatallaşmasına engel olamadan.

Bay Byun anlayışlı bir şekilde gülümsedi. "Neden onu alıp bahçeye çıkmıyorsun? Siz vedalaşırken ben çocuklarla kalırım."

Başımı sallayıp bir teşekkür mırıldanarak yerimden kalktım ve Jungkook'un arkasına geçip sandalyeyi bahçeye doğru sürmeye başladım. Bankın oraya geldiğimizde Jungkook'u banka doğru çevirip karşısına oturdum. Ne demem gerektiğini bilmiyordum. Benim muhtemelen burada geçireceğim iki veya üç haftam vardı. Eğer çocuklar şanslıysa bir hafta içinde bile yetimhaneye yerleşebilirlerdi.

Ellerimi kucağımda birleştirmiş dudaklarımı yerken Jungkook hafifçe titreyen ellerini uzatıp benim ellerime sarmıştı. Ellerinin sıcaklığı içimi ısıtırken gülümseyip gözlerine baktım. Ellerimize bakıyordu, hem mutluluk hem de hüzün duyguları arasında kalmış gibiydi.

"Bu senin iyiliğin için. Gitmelisin. Daha sağlıklı olman için ne gerekiyorsa yapılmalı Jungkook."

Ellerimi sıkıp gözlerime baktı. Bu bakış sanki, peki ya sen? Der gibiydi.

"Benimle konuşmayı düşünmüyor musun?" dedim dudak büzerek. Sesini öyle merak ediyordum ki.

Dudakları buruk bir gülümsemeyle yukarı kıvrıldığında gözlerim uzun süre orada takılı kaldı. Bunca zaman boyunca ilk kez Jungkook'u gülümserken görüyordum. Üstelik bu tam bir gülümseme bile değildi ama yine de fazla mükemmeldi. Kalbimi hızlandıracak kadar hem de...

"Merak etme. Ne kadar uzun sürerse sürsün birbirimizi tekrar göreceğiz. Sen iyileşmeye bak tamam mı? Benim için." dedim bir elimle yanağını okşarken.

Gözlerini kapatıp yanağını elime bastırdı. Onu izlerken, ondan uzak kalmanın ne kadar can sıkıcı ve berbat olacağını düşündüm. Dayanılmaz olacaktı.

Eğilip tereddütle dudaklarımı onunkilere bastırdım. Dudaklarının yumuşaklığı beni kendimden geçiriyordu. İlkinin aksine bu kez Jungkook dudaklarını hareket ettirmiş hatta alt dudağımla uzun süre oyalanmıştı. Kalbimin saniyede atış hızı kesinlikle hesaplanamayacak derecedeydi. Bende uyandırdığı duygular o kadar değişikti ki. Midem yanıyor, vücudumsa ürperiyordu. Titrek ellerini yanaklarıma koyup gözyaşlarımı silerken öpüşünü derinleştirdi.

Yumuşak ve tatlı öpücüğümüz yavaşça son bulduğunda gözlerimiz birbirini bulmuştu. İç çekip alnımı alnına dayadım ve gözlerimi kapattım. Tıpkı onun geçen gün bana yaptığı gibi.

Bir süre öylece kaldıktan sonra, sıkı bir sarılmanın ardından onu Bay Byun'un yanına istemeye istemeye geri götürdüm. Sarıldığımızda kokusunu bildiğiniz vakumlamıştım çünkü uzunca bir süre bu kokuyu alamayacağımı biliyordum.

Bay Byun veda ettikten sonra Jungkook'la birlikte hastaneden çıktı. Son gördüğüm şey sandalyeden kafasını çevirip bakan Jungkook ve bir çift üzgün göz olmuştu.

Gözlerimi silip çocukların yanına döndüm. Anlaşılan uzunca bir süre moral seviyem yerlerde sürünecekti.

• Bᴀᴅ Bᴜɴɴʏ Π Jᴇᴏɴ Jᴜɴɢᴋᴏᴏᴋ •  Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin