3.Bölüm

2.5K 177 48
                                    

Yazsa biri beni . Yazsa çaresizliğimi , o kadar uzun yazmasına da gerek yok azda olsa yazsa beni. Bir adam yazsın isterim tüm temizliğiyle . Bir kalp , bana atan bir kalp . Öylesine atmasın , bedenime atmasın , güzelliğime de atmasın tam şuraya kalbime atsın . Ritimlerin melodisinde koybolalım , bu dünyanın kirli tarafından çıkıp gökyüzüne bakalım . Ama her rüya gibi benimde rüyamın bir sahteliği bir yalancılığı var . İnanmıyorum , inanana kadar da ölmeye devam ediyorum .

Barın kalabalığı içimi boğarken burnuma zorla girmeye çalışan sigara dumanıyla savaşımı kaybetmiştim. O kadar rahatsız etmese de bin tane sayılacak insanın sıigara dumanını tenefüs etmek ölüm gibi .

Elime aldığım içkiyi tane tane yudumlarken bir yandan da bardakla oynuyordum taaki biri elimden alana kadar ." Güzelim boş oturmaya mı geldin ? Dans etmek ister misin?" Diyen olgun davranan ergene cevabım " Senin evde ders çalışman gerekmiyor mu ?"dedim.

"Abartma genç görünebilirim ama reşitim , herşeyimle ." Umrumda mı ? Değil. " Beni tanımıyorsun herhalde , pişman olma ." Deyip gözlerimi kıstım. " Pişman olmazsam ?"diye söylenen gence cevabım"Kaybol"olmuştu.

Kolumdan çekilip zorla dans pistine sürüklenmem bende sinir etkisi yaratsa da karşı çıkmayıp ellerimi göğsüme bağladım. Herkes dans edip kudururken ben o halimle durup karşımda ki ergene bakıyordum. " Hiç eğlenceli değilsin."deyip beni kenara fırlatan ergene söylendim" Salağa bak başka eğlenceli şeylerde var aklınız fikriniz uçkurunuzda lan ." Diye tısladım.

Bu sefer öteki kolum tutulmasıyla ani bir refleksle çektim kolumu ve tısladım" Yeter lan kolum çürüdü !" Gördüğüm yabancı yüz yavaş yavaş bana tanıdık geldiğinde " Sen miydin pardon " deyip kalktığım yerime geri döndüm.

Karşıma oturan ortağımızın oğlu " Burası çok sıkıcı ."deyip beni şaşırtmıştı. " Ne o yoksa gay misin?"dememle hemen kaşlarını kaldırması bir olmuştu. " Saçmalamak konusunda lisansın var mı senin ?" Deyip ellerini boşver dercesine salladı.

"Lisansımın olmasına gerek yok her insan saçmalar ."deyip kazanmışlık edasıyla saçlarımı savurladım.

"Artık ortağız güzelim biliyorsun değil mi iyi anlaşırız sanıyordum ama sen şimdiden çemkiriyorsun ." Deyip bütün edamı yok etti. Hah ortağız diye iyi anlaşmamız mı gerekiyor.

" İsmin Jimindi değil mi ? Jimin nerden geldin bilmiyorum ama ben o her zaman dibine düşen kızlara hiç mi hiç benzemem aramızda iş ilişkisi varsa o olur bir tek iş konusu olduğunda yanıma gel" deyip bozdum. Bozdum herhalde değil mi?

" Hera sen bildiğim o her zaman dibime düşen kızlar gibisin ."dedi. Saçmalamayın dur bir kere orda en sevmediğim kız kişiliğini yada tipini bana nasıl yakıştırabilir.

"Güldürme beni . Daha tanımıyorsun bile beni."dedim. Onu hafife mi almalıydım bilmiyorum ama şu anlık hafife alınacak bir tip gibi gözüküyordu . Dövmeleri ilgimi çeken tek şeydi ha birde siyah sürmeleri birde deri ceketi . Pembe saçlı birini ilk defa görüyordum .Serseri tipi bana itici gelmesi gerekirken hoşuma gitmişti.

" Min Hera sen Park Jimini daha tanımıyorsun asıl ."deyip gözlerimin içine daldı. Hayır adamım bakma öyle . Gözlerimi kaçırmamla sırıttı" Bu yüzden tanımadığın kişilerle gelişi güzel konuşma , tehlikeli olabilirler ."deyip yanımdan kalktı.

Karabalıkta gözden kaybolurken dediklerine takıldım. Oda her erkek gibi serseri tipiyle ilgimi çekmeye çalışıyordu işte . Bariz durum buydu .

Ama ya değilse , ya babam onlara bu kadar muhtaçken beni kullanırlarsa ... düşüncelerimden sıyrılıp içkimi dikledim . Bu gece sisliydi..

Satır aralarına yorum atmayı unutmayın

monster.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin