BİR GÖNÜL 'E AŞK GiRINCE(TAMAMLADI)

Gizli Savaş

Selim eve gelmesine gelmişti ama aklı hastanede kalmıştı. Aklı kalbi düşünceleri ve ona bunu yapanı bulacaktı. Adamı Yusuf'a bilgi vermişti bile en acilinden Gül'e bunu yapanlara ve cezasını verecekti. Onun üzülmesini istemiyordu. Çalışma odasında durgun bir şekilde oturuyordu.

Kapının çalınmasıyla yönünü kapıya çevirdi. Yusuf gelmişti ellerinde dosyayla birlikte.

"Gel Yusuf" dedi otur işareti yaparak.

"Ağam istediğiniz bilgileri getirdim"  dedi ve dosyayı Selim'in önüne masaya koydu.

Selim dosyayı alarak , "kimsenin haberi olmayacak bu durumdan"

"Emredersiniz ağam" diyerek Yusuf odadan ayrıldı.

Selim elindeki dosyaya bakıyordu açıp açmamakta kararsızdı.Sonra usulca dosyanın ilk sayfasını açtı. Dosyayı açtığında ilk önce pastane taramasıyla ilgili haberi gördü. Haberi incelediğinde pastanenin sahibinin adının Gül olduğunu öğrenmişti. Donup kalmıştı bir süre tepkisiz kaldı. Sonra oturduğu yerden kalktı. Yanlış görmüyordu diğer kağıtları da incelediğinde her şeyi daha iyi anlıyordu. Ama en tuhafı Murat'ın uğruna şirket bastığı kızla , kendi sevdiği kız aynıydı. Yani Murat Gül için silah almıştı eline. Kendi Gül'ü için sevdiği kız için ve Murat her defasında o kızı ne kadar sevdiğini haykırıp duruyordu.

"Ama bu olamaz. Murat ve Gül olamaz olmamalı, Gül; Murat'ı seviyor olamaz"

Murat nasıl bulmuştu onu. Nasıl aşık olmuştu ona, acaba gerçekleri biliyor muydu? Gül'ün onun eski karısı olduğunu biliyor olamazdı. Murat Hancıoğullarından nefret ederdi. Onların kanından bir kızla asla olmazdı.

"Bu işte bir yanlışlık var. Bu gerçek olamaz"

Mutlaka bir hata olmalıydı. Gül'ü değil Murat'la başka bir adamla düşünemezdi bile. "Gül Murat'ın kim olduğunu bilmiyor" dedi.

Kendi kendine "evet! evet kesinlikle bilmiyor, bilse hayatta yaklaşmazdı ona. Yapmaz yapamaz bunu"

Öfke içinde odanın içinde dolanıp duruyordu. İçinde tarifi mümkün olmayan bir şeyler oluyordu. Öfke , kıskançlık, aşk , özlem hepsi birbirine karışmıştı.

Gerçeklerin ne olduğunu bilmek zorundaydı ama Gül'ün yaralı oluşu ve Murat ile olan bağları neydi öğrenmek zorundaydı. Murat'a sormaya cesareti yoktu. Murat'ın gerçekte Gül'ün kim olduğunu bilmesi imkansızdı. Murat'ı çok iyi tanıyordu. Bir hancıoğlu ile asla bir araya bile gelmemişti ki. Onlardan ölesiye nefret ediyordu.

Eğer gerçekten birbirlerini tanımadan bir araya geldilerse, ne olacaktı. Gül kendisinden kaçmış ama amcaoğlunu mu sevmişti şimdi.

Murat'ın Gül'e olan duygularını biliyordu zaten tek başına şirket basması bile sıradan bir gönül işi olmadığı belliydi. Ölümüne gitmişti resmen o kız için.

Peki ya Gül! onu seviyormuydu ki. Bunu öğrenmeye o kadar çok ihtiyacı vardı ki? İçinin yandığını hissetti. Gül'ün gelişine sevinememişti onu yaralı görmek zaten perişan etmişti kendisini. Bir de bu durum Murat ile aralarında olan ilişki neydi ki...

İki gün sonra Murat hastaneden çıktı. Gül ile ilgili durumları arkadaşı Kerem den biliyordu Selim. Murat ile bu konuyu hiç konuşmadı hatta Murat ile hiç konuşmadı. Onu görmemezlikten geliyordu, Gül ile ikisini düşünmek bile istemiyordu. Gerçeklerin canını daha çok yakacağından korkuyordu.

Ama Gül, onu düşünmekten kendini alamıyordu. Kerem'in verdiği bilgiler olmasa çıldırırdı çoktan. Kerem arada Gül'ün uyurkenki hallerini ona telefonla gösteriyordu. Onu uyurken izlemeyi bile özlemişti. Ne yapmıştı kendisine böyle peki Gül'e yaptıkları kendisini bir türlü affedemiyordu.