Bağımlı

inat+acele=rezil olma:(

Emrah yaslandıgı duvardan uzaklaşıp bizim yanımıza geldi Anıl hoca bi bana bir emraha baktıktan sonra

"Senin benim  dersime gireceğini  görmek  bir onur emrah"

"Senin dersine girmeyeceğim boşuna onur duyma"

bunları söylerken bile gözleri benim üstümdeydi

"Peki dersime girmeyeceksen niye burada bekliyordun"

"Tabikide bunu"

Bu?  İnanılır gibi değil kaba bütün sinirlerim beynime hücum etmekteydi ama sakin olmalıydım Anılın yanında onun bu sinir oyunlarına gelmemeliydim anıl da şaşırmış olucak ki konuşma tarzina

"Bu dediğin kişinin adı bilge"

"Ne o bana Diksiyon dersimi veriyorsun"

"Emrah benim öyle bi niyetim yok hemde gerek te yok ben sadece__"

"İzin ver"

Anıl hoca daha fazla uzmasın diye onun dediğini yapıp yanımızda ayrılıp sınıfa girdi ayrılmadan önce bize dönerek "fazla uzun sürmesin 5 dakika içinde ders başlıyacak.anil hoca bunları söylerken emrah hiç umursamaz bir ifadeyle ona baktı Anıl hoca sınıfa girince benim bilegimi tutup sakin bir yere götürdü o kadar sert  tuttu ki bir kaç kez koluma kurtarmaya çalışsamda bir işe yaramadı nihayet sakin bir yere gelmiştik burasi kolun teras katıydı bilegimi bırakıp derin bir nefes aldıktan sonra bense bir taraftan çekistirme yüzünden saçı başım dağılmış bir durumda bunları düzenlerken bilegimdeki kızarıklığı görünce

"Sen ne yaptığını sanıyorsun bak bu kadar sert  tutulurmu kızartmışsın kolumu hem ne hakla beni böyle çekistirerek  buraya getirirsin ne söyleyeceksen orda söyleseydin"

"Bu kızarıktan bişey olmaz buz koy geçer"

"Teşekkür ederim öneriniz için"

"Vay şimdide kibar mı olduk kuralsız"

"Kuralsız? Ben? Ha! Ne ne söyleyeceksen söyle dersi kaçırıyorum"

"Dersimi yoksa Anılı mı?"

"Her ikisinide"

Beklenmedik bu cevabım karşısında birden sinirlerek bana doğru yaklaşmaya başladı sonra bu durum birden korkmama Sebeb oldu teras da ikimizden başka kimse yoktu ve bense madde bağımlı kişiyle burda kavga ediyordum bu hiç iyi değildi ılgın dan biliyorum birden kendilerini kayıp edip sağa sola  sardırıp yada yanındaki kişiye istemeyerekte olsa zarar veriyorlar.birden bu paniten mi yoksa açlıktan mı bilmiyorum gözümün önü karardı dengemi kaybediyordum ki emrah kollarımdan tuttu kısa bir süre göz göze geldik ve garip ama dejavu yaşamış gibi oldum bu bakışlar bu sahne tekrar olmuş gibi ben kendimi geri çekerek emrahın ellerinden kurtuldum emrah bu hareketimden dolayı

"iyi kendine geldin.bu kadar korkmama gerek yok sana bisey yapacak değilim"

"korktuğumu kim söyledi ki sadece açım oyüzden tansiyonum düştü hepsi bu"

"bak güzelim "

"Ben senin Güzelin degilim"

"Olamazsinda o lafın gelişi kibar olmaya çalışıyorum ama sen illa beni kaba olmaya teşvik ediyorsun bil-ge-cik"

" Bil-ge-cik ? Hey allahım"

" Özür dile"

"Ne! Özürmü bunu söylemek içinmi çıkardın beni buraya"

"Evet ama burda değil herkesin gözü önünde ve herkesin rahat duyacagı bir şekilde sabah ki gibi"

"peki ya dilemezsem"

"peki ozaman sadece Anılın gözü önünde?"

"Ya tamam hatalıyım Özür dilerim tamam herkesin gözü önünde de dilerim ama Anıl hocayı karıştırma "

İste bunu demeyecektim neden zaafı mı gösterdim ki

"Anıl hoca! vazgeçtim herkesin içi olmazın sadece Anılın yanında dile"

"Asla olmaz"

"Neden olmaz "

"Çünkü sana kızdığım zaman Anıl hoca yoktu da ondan"

"Evet bi tek o eksikti ama bende bi tek o olmasını istiyorum özrünü duyan"

"Özür dilerim!  özrümü Diledim sende benden Özür dilememi istedin bende diledim ister kabul et istersen etme sana kalmış "

"Eger dediğimi yapmazsan
Çok pişman olursun sana düşünmen için bi gün veriyorum yarın_"

"Zamana da düşünmemede gerek yok öyle bişey yapmıycam"

"Tamam ozaman yapıcaklarım dan  ben sorumlu değilim "

Dedikten sonra teras tan ayrılan ilk emrah oldu ben onun bu son sözünden dolayı husursuz oldum daha sonra bende teras tan inerek Anıl hocanın dersin ortasına yetiştim  kapıya yakın bir yere oturup gözüm Anıl hoca da olmasına rağmen beynim emrahın son sözlerindeydi resmen beni tehdit etmişti çok mu aceleci davrandım ki Anıl hoca çok anlayışlı biri ve benim onun gözü önünde Özür dilememde bana artı puan olurdu hem benim yaptığım ona karşı daha da kötü evet Anıl hocanın önünde Özür dilemek artık hoşuma gitmeye başladı 
En iyisi emrahı bulmak ve şartını kabul ettiğimi söylemek sınıftan çıkmadan önce Anıl hoca  yüz ifademle Özür diledikten sonra sınıftan ayırırdım  bir kaç araştırmadan sonra emrahın okulun kütüphanesinde cam kenarında bir masada kitap okurken buldum yanına gittim ve kısık bir sesle

" konuşalım mı?"

Aslında niyetim dışarda konuşmaktı ama o yanındaki sandalye yi göstererek  dışarıya gelmeye niyeti yoktu gösterdiği sandalyeye oturdum ona doğru dönüp

"Tama şartını kabul ediyorum.anil hocanın önünde senden Özür diliyecegim"

Benden Özür beklemeyen sanki ol değilmiş gibi kitap okumaya devam etti

"Tamam mı on dakika  sonra Anıl hocanın dersi bitiyor o sınıftan çıkmadan gidelim"

Ben aya kalkıp elinde ki kitabı alıp masaya koydum herzaman ki gibi kollarını göğüsün de birlestirerek ayaklarını bacak bacak üstüne attıktan sonra bana bakarak.

" o şart artık geçerli değil ilk şartta geçerli değil sana zaman vermek istedim sen istemedin Özür dileme zamanin doldu"

" niye oyun bozanlık  yapıyorsun  diliyecegim diyorum"

"Kararını ne değiştirdi bilmiyorum ama geç kaldın yapacaklarımı bekle"

"Beni tehdit mi ediyorsun? Peki elinden geleni ardına koyma"