"tarifsiz acı"

26 2 0
                                    

Sağlık ekipleri kapıdan sedyeyle çıktılar üzerinde kimse yoktu sadece siyah bir şeyi bağlamışlardı onu sedyeyle beraber ambulans a koydular ben sedyenin üzerinde ki o siyah şeye bakarken arkadan bi adamın
"Yazık allah sabır versin ailesine"

Dedigini   duydum ozaman onun bir cenaze olduğunu anladım artık ölünün üstünü örtmek yerine böyle ağazı kapalı torbaya koyuyorlardı. iyide bizim siteden kim ölmüştü ki sonra aklıma beş numarada oturan yaşlı teyze geldi "tabi ya Hayri amca çok hasta olduğunu söylemişti "   Ambulansın arkasında kinin yaşlı teyze olduğunu düşünüyordum ve  onun için üzülmüştüm bir kaç defa asansör de karşılaşmıştık çok saygılı Görgülü bir insandı bunları aklımdan geçiriyordum ki birden bir çığlık Hayır çığlık tan öte feryatdı

"Ne olur götürmeyin bir daha kontrol edin yaşıyordur ölmemiştir  lütfen"

"Bu ses" dememe kalmadan annem çıktı kapıdan bir koluna babam girmiş diğer koluna da bir sağlık çalışanı annemi öyle görünce kafamı bir kez daha ambulansın içinde duran cenazeye çevirdim "bunca zaman başkası olduğunu düşündüğüm o ölü benim ablam mı?" Sanki birden bütün herkes donmus gibi hissettim gözümün önünde Ilgınla yaşadığım bütün anılar geçti hani derler ya film şeridi gibi kulaklarım sağır olmuştu sanki boğuk boğuk sesler duyuyordum gözlerim o sedyede yatan ölüden başka hiç bişeyi görmüyordu sadece hissettim yanaklarımdan süsülen yaşların sıcaklığıydı ve tarifsiz acı resmen donmuş gibiydim sanki olduğum yere birisi yapıştırmış gibi hiç kımıldamıyordum birden birisi kafamı döndürmeye çaĺıştırıyordu bir taraftan da beni sarsıyordu kafamı çevirip baktığımda.

"Bilge bilgee! Kızım duymuyormusun beni annenin migreni tuttu haplarını soruyor."  Yine geçmişe yolculuk yapmıştım  teyzem benim kötü olduğumu görünce

"Sana ne oldu rengin bensin atmış hem o dolabın önünde ne yapıyorsun hayatım annen aşağıda baş ağrısıyla uğraşırken sende geçmişle mi uğraşıyorsun" 

Canım teyzem yine çözmüştü
Beni ama ben geçmişle uğraşmadan kıyafet seçmek le ugraştığımı  söylememe rağmen inanmadı

"Devam edin böyle kendinizi bitirin"

Kapıyı sertçe kapayıp aşağıya indi bende peşinden indim annemin odasına gittim  teyzem yok tu yanında muhtemelen migren hapını arıyordu saat çoktan gece yarısını geçmişti annem beni görünce yatağın kenarına oturup baş ucundaki komi dini karıştırmaya başladı benden bakışlarını kaçırıyor du bende yatağın kenarına oturup ona doğru dönerek konuşmaya başladım

"Özür dilerim hatalıydım çok özür dilerim anne"

Ben bunları söylerken annemin  arkası  bana hala  dönük tü ve devam ettim

"Anne biliyorum herseyi benim iyligim için yapıyorsun.Seni anlıyorum aynı şeyleri yaşamaktan korktugun için böyle davranıyorsun  ama sende biraz beni anlasan hıh!  Olmazmı anne?"

Bu sözlerimden  sonra yavaşça bana doğru döndü yüzüme bakmadan

" beni sen anlıyamazsın yanlış anlama yada seni küçük gördüğümü düşünme"
Annem ilk defa böyle bir ses tonuyla konuşuyordu yumuşak ve şefkatli

"Beni ne zaman anlarsın Biliyormusun? Anne olunca Benim annemde yıllar önce aynen böyle söylemişti (teyzen bisiklet sürerken düşmüştü ve ayağını kırmıştı ben  o zamanlar on üç yaşındaydım annem tüm gece teyze nin başında sabaha kadar uyumadan bekledi  sabah uyandığım da annemin kahvaltı hazırlamadıgını görünce çok sinirlenmiştim annem de Sabaha karşı uyudugunu oyüzden hazırlıyamadıgını söyledi bende "aman anne ammada abarttın bi ayak kırılmasıyla ne olucak ki" ozaman bana dediki *sen şimdi Küçüksün hiç bişeyin farkında değilsin kardeşini bir bacağı kırıldı sanki benim bütün vücudum daki kemikler kırılmış gibi sen de olsan abinde olsa aynı şeyi hissederim sizin bi yerine bişey olsa yada hastalansanız benim canım yanıyor şimdi küçük sün  bu söylediklerim sana komik geriyor biliyorum ama ilerde anne olunca anlarsın* yani  beni anca anne olunca anlarsın bilge"

Dedikten sonra elini kalpisinin  üzerine götürerek
"Benim kalbimin yarısı yok tek korkum diğer yarısını kaybetmek oyüzden bütün bu yaptıklarım"

BağımlıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin