25🔯

9.5K 447 27
                                    

Soluk bir sarıya dönük şimdi gözlerin .                                                                                                                       Ne tarafa dönsem içimde ki her şey yıkık dökük.                                                                                                     Yeniden sevebilirsin demeyin                                                                                                                                         Şimdi geçmişten kalan her şey sönük.    

                                                                               T.A.

Yapmam gereken en son şey Çağrıya aşık olmaktı. Ve ben yine sondan başladım. Karşım da saçmalayan adamın söylediği her kelime bir kulağımdan girip diğerinden çıkarken onu evimden gönderip her gece Çağrıya okuduğum kitabı aldım elime. 

Kimse benim adamıma yalancıydı diyemez . Kimse o seni asla sevmedi diyemezdi . O bir daha dönmeyecek diyemezdi . Gel ve sana iftira atanları yalanla be adam ! 

Ben bu kızı seviyorum diye haykır ! Herkesin sesini bastırsın o büyülü sesin , sen yeter ki gel ! Keşke dedim içimden , keşke yine karşıma geçip bağırıp , çağırıp , yıkıp dökse. Sonra gelip 'Sana ölüyorum be kadın!' dese.

Sanki onsuz bir geçmişim hiç bir zaman olamamış gibi. Hep hayatımın bir köşesinde yer almış gibi. Özlüyorum hemde deli gibi. 

Kapının tekrar çalmasıyla yerimden kalkıp bıkkın bir şekilde kapıya gittim.    Yine hangi yalanları uydurmak için gelmişti acaba sarp efendi dedim kendi kendime ve kapıyı açtım. Karşımda bir adet yürüyen gül demeti vardı . Ne olduğunu anlamaya çalışırken gül demetlerinin arsından kafasını uzatan bir adet Yağız gördüm. Onun burada ne işi vardı ? Boynuna taktığı papyonu ile otuz iki diş sırıtıp bana bakıyordu. 

"Beni özledin mi portakal çiçeği "

Portakal çiçeği demişti . Portakal çiçeği ! Söylediği kelime ile dizlerimin üzerine çöküp hüngür hüngür ağlamaya başladım . Biliyordum işte , biliyordum . O yaşıyordu .Ölmemişti. Yağız elindeki gül demetini  yere bırakıp sıkıca boynuma sarıldı. Bu sevinç gözyaşıydı. Bana açıkça buradayım diyordu . Buradayım !

Hiç bir yere gitmedim !

Seni bırakmadım ,

Seni asla bırakmam !

Yağızı kendime çevirip sordum "Çağrı nerede ?"

"O gitti " dedi sadece.

"Nereye gitti ?"

Eliyle merdivenleri işaret etti. Yağızı içeri geçirip hızlıca merdivenlere yöneldim . Her basamakta kalbim ritmini daha fazla bozarken gülümsememede engel olamıyordum. Kendimi apartmandan dışarıya attığımda etrafıma bakındım ama yoktu . Hızlıca onun oturduğu apartmana    doğru koştum. O buralar da bir yerlerdeydi . Sıcaklığı hala kalbimdeyken fazla uzağa gitmiş olamazdı .

Kapısının önüne gelince hızlıca yumruklamaya başladım . Her vuruşum bir öncekinin iki katı şiddetli iken arkadan gelen sesle durdum. Hızlıca arkamı döndüğümde kapıcı ile karşılaştım

"Kızım deli gibi  niye vuruyorsun kapıya       ?"

"Amca burada   bir genç oturuyordu nerede olduğunu biliyor musun ?"

PORTAKAL ÇİÇEĞİ -HAZALHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin