23🔯

9.7K 443 71
                                    

"Seni seviyorum asistan "

Kapının kolunu bırakıp arkama döndüm . Bu adam ne saçmalıyordu böyle !

"Ne dediğinin farkında mısın sen !?"

İki adımda yanıma yaklaşıp tek eliyle yarım olan kapıyı kapattı . Kaşlarım çatık bir halde suratına bakarken

"O aşığım dediğin herifin kim olduğunu dahi bilmiyorsun Hazal ?"

Ellerimi göğsüne koyup kendimden bir adım olsada uzaklaşmasını sağladım

"Anlatta öğrenelim o zaman !"

Ellerini saçlarının arasına geçirip kafasını havaya kaldırarak aldığı nefesi sesli bir şekilde geri verdi . Bakışlarını bütün odada gezdirip benim üzerimde sabitledi .

"O sana zarar verecek !"

Histerik bir kahkaha atıp bu sefer ben ona yaklaştım

"Merak etme ondan gelecek zararları da seviyorum ben "

Sıkıca kolumu tutup yüzünü yüzüme yaklaştırdı . Kaşlarımın çatıklığına aldırmadan

"Bırak kolumu " diyebildim sadece.

"Aptal olma Hazal . Aptal olma . O herife kendini fazla kaptırma . Çünkü o bir gün gidecek ve sen gelip benim omuzlarımda ağlayacaksın ..."

Gözlerimden akan yaşa engel olamadan konuşmasını dinledim . Yüzünü yüzüme mümkünmüşcesine daha çok yaklaştırdı

"Benim dudaklarımda can bulacaksın "

Kolumu bıraktığında dizlerimin bağı çözülmüş gibi olduğum yere çöktüm. Hayır . Bu aptal yalan söylüyordu . Çağrı beni asla bırakmazdı . Bırakamaz. O beni seviyor ...

*****

Saat her zamanki gibi zamana meydan okurcasına akmaya devam etti . Saniyeler birleşip dakikalar oldu . Dakikalar saatlere dönüştü . Hayatı olabildiğince hızlı yaşamaya çalışıyordum .Daha iyi dönemlerin hayalini kurmadan edemiyor insan .

"Ne düşünüyorsun portakal çiçeği ?"

Başımı çevirip yatağımda yatan çağrıya çevirdim bakışlarımı . Bu anahtar işini iyice abartmıştı. Gece gelip yanıma yatmış olmalı ki sabah onu görünce şaşırmıştım . Sonra gözlerimi tavana dikip Ateşdağlının söylediği kelimeler beynimde dönüp dolaşmaya başlamıştı . Şimdi ise beyefendi uyanmış ne düşündüğümü soruyordu .

"Senin ailen nerde çağrı ?"

Bu soruyu daha öncede sormuştum . Ama sessiz kalmayı tercih etmişti . Biraz önce benim yaptığım gibi oda kafasını tavana çevirip boş boş bakmaya başladı .

"Görüşmüyorum "

Verdiği cevapla yönümü bir an ona döndüm .

"Neden ? "

Sorduğum soruyu es geçerek  dirseğinin üzerinde doğrultup bana döndü yönünü .

"Ben acıktım "

"Çağrıı..."

"Ya gerçekten açlıktan ölebilirim şuan ."

Kendi ne kadar şakaya vurmaya çalışsa da bu kadar kolay kurtulamayacaktı. Onun yaptığı gibi bende dirseğimin üzerinde doğrulurken yönümü ona döndüm.

"Yeter artık çağrı ! Sen benim hakkımda benden çok şey biliyorken , ben neden senin hakkında bir şey bilmiyorum ?!"

"Ne öğrenmek istiyorsun ! Ailemin beni reddettiğini bilmek mi ! "

PORTAKAL ÇİÇEĞİ -HAZALHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin