-Bölüm 19- Kaybolana kadar

780 73 92
                                    

"Adrien dostum bırak şu kalemi artık anasını ağlattın ya."

Nino elimdeki kalemi çektiğinde bakışlarımı anca marinette ve yanındaki kıldan çekebilmiştim.Sohpet ediyorlardı.

Acaba bi bahaneye yanlarınamı gitseydim.Neden bu kadar delice davrandığımın farkında bile değildim.

"Adriennnn !"

Chloe yanıma gelip önümdeki sıraya oturdu.Kendimi geriye çektim.

"Biliyorsun 2 hafta sonra doğum günü partim var.Kesinlikle geliyorsun dimi ?"

Gelmemek ne mümkün gelmezsem bana cehenemmi yaşatır.Sahte bi şekilde güldüm.

"Tabikide chloe ."

Ellerini çırpıp yanağıma bi öpücük kondurdu.Sonrada masadan kalkıp masasına geçti.Elimin tersiyle öptüğü yeri sildim.Chloe eskiden böyle davranmıyordu.En azından mesafeliydi.Ah! kimi kandırıyorum chloe her zaman böyleydi.

Ders bittikten sonra eve döndüm.Odama kendimi kapattıktan sonra hızlıca dönüşüp kendimi eyfer kulesinin tepesine attım.

Yanlız kalmaya ve nefes almaha ihtiyacım vardı.

"Cat ?"

Arkamı döndüğümde leydimle karşılaştım.

"Burda ne işin var."

Güldü.

"Asıl senin burda ne işin var."

Başımı tekrar manzaraya çevirdim.

"Biraz kafa dinlemeye ihtiyacım vardı."

"Bende aslında bunun için gelmiştim."

Yanıma oturduğunu hissetmiştim.Rüzgar yüzünden kokusu burnuma dolmuştu.Hafifçe gülümsedim.

"Cat bazen düşünüyordumda eğer kahraman olmasaydık biz birbirimizle tanışırmıydık."

"Bunun cevabını bende bilmek isterim leydim."

"Belkide biryerlerde tanışırdık."

"Belkide tanıyoruzdur bile."

Bunu söylemem onu hafifçe güldürmüştü.Muhteşem gözleri yine manzarar çevirdi.

"Belkide."

Bende manzarar çevirdim bakışlarımı.Onunla burda olmak ayrı güzeldi.Parisin o muhteşem manzarasını izlemek...

Bi anda omzumda bi ağırlık hissedince başımı çevirdim ve anında kıpkırmızı oldum.Leydim başını omzuma koymuş manzarayı izliyordu.

Kendime gelip bende başımı onun başının üzerine koydum.O koku burnuma dolmaya başlamıştı bile.

"Biliyormusun cat....bunu sana söylemiyicem diye kendimi inandırmıştım ama sanırım daha fazla yapamıyıcam."

Başını çektiğinde ona merakla baktım.Bana gülümseyerek bakıyordu.

"Eğer gerçekten sevdiğim o adam olmasaydı.Ve biz ikimiz daha önceden tanışmış olsaydık......"

Devamını getiremedi sadece sustu.Başını yere eğmişti

"Bizim bi şansımız olabilir miydi ?"

Başını kaldırıp bana baktı. Yerimden kalktım.

"Üzgünüm ladybug ben senin koleksiyonundan bir parça değilim."

Uzun süredir içimde tuttuğum tüm o acı gerçekler sanki bu anı bulmuştu.Söylediğim cümlenin acımasızlığı ve içinde taşıdığı anlamlar sanırım uzun bir süre onu unutmama yeticekti.

Bana acı veriyordu.İnsan aşık olunca güzelleşiyor diyolardı ya ben size söyliyim koca bi yalan hepsi !

Aşk seni sadece yakar...taki sönene ve kaybolana kadar.......










Adrien Agreste जहाँ कहानियाँ रहती हैं। अभी खोजें