-Bölüm 5 - Sevgili Ladybug

981 90 58
                                    

Kırılabilir olanlar bile güçlüdür.

Aşkın ne demek olduğunu bana kimse göstermemişti.Ben kendim aşkı yaşayıp öğrenmiştim.Aşk kaybetmekten korkmaktı.Aşk sahiplenmekti.Aşk acı çekmeti.Aşk ondan başka hiçbirşey görmemekti.

Benim ladybug'a olan aşkım sıradan değildi.Yada annemin boşluğunu dolduran bir duygu.Gerçekten bütün herşeyiyle benim olmasını istiyordum.Onu sonsuza kadar korumak istiyordum.Sadece onu bu kadar sevmek istiyordum.Bunun adı aşk değildide neydi peki.....

Başımı dizlerimin arasına koyup kağıdı yanıma koydum.Ne yazabilirdim ?

"Zavallı adrien sevgili ladybug'ına ne yazıcağını bulamadımı yoksa."

Plag'in sesini duyduğumda başımı kaldırıp ona baktım.

"Ne zaman çeneni açman gerektiğini asla ögrenemiyiceksin değilmi plag..."

Bana dil çıkarttıktan sonra camambertini yemeye geri döndü.Bende mektubuma baktım.Tıkanıp kalıyordum.Ladybug klişe aşk sözleri yazabiliceğim biri değildi.

Gözlerimi kapatıp düşündüm.Ben en çok ne istiyordum.Ladybug'la ne olmasını istiyordum.Aklıma gelen ilk cümlelerle kağıdı alıp yazmaya başladım.

Sevgili ladybug
Bir kez beni özlediğini söylediğinde kaderin bizi birbirimizi bilmekten alıkoyduğu gördüm.Ama kalbim sana kim olduğumu göstermemi istiyor....yani şey beni catnoir olarakda severmisin.

Kağıdı katlayıp koydum.İstediklerim bu kadar basit değildi.Bu kadar basit değildi.

"Ahh ! Olmuyo işte yazamıyorum !"

"Yardım almalısın çocuk."

Sinirle yerimden kalktıktan sonra pencereden dışarı baktım.Gerçekten ne istiyordum.Ona olan hislerimi ona söylüyemiyordum.Ama yazabilirdim.Yazmalıydım....

Kapım çalındığında plag hızlıca masanın altına saklandı.Kapım açılıp nathali içeri girdi.

"Okula geç kalıcaksın adrien."

"Tamam geliyorum."

Başını sallayıp dışarı çıktı.Plag başını çıkardığında ona baktım.

"Bana öyle bakma okulda yazarsın."

Gözlerimi devirip çantamı aldım.Yardım etse şoklara girerdim zaten..

Okula geldiğim anda kimseye görünmeden mektubumu yazmaya çalışıyordum.Ama yanımda nino'nun kulaklığından taşan müzik dikkatimi dağıtıyordu.Okulda yazma düşüncesi baştan saçmaydı zaten.

Sınıfın kapısı hızla açılıp marinette içeri girdiğinde istemeden bakışlarım ona kaydı.Telaşlı görünüyordu.Hızlıca sırasına geçti.Alya'da hemen gelmişti.

"Duydunmu juleka'nın ne dediğini luka bizim okulda okuyicakmış."

Luka'mı?

"Evet duydum."

Marinette'in sesi çok durgun çıkmıştı.Bi anda arkamı dönüp neyi'nin olduğunu sormak istemiştim.Ama kendimi zor tutmuştum.

Bayan bustier içeri girdiğinde mektubumu defterimin arasına koydum.Buna sonra geri dönmem gerekicekti.

"Merhaba çocuklar biliyorsunuzki tarih ödevi için sizi gruplara ayırıcağımı söylemiştim.Herkez gruplarını seçtilermi."

Gruplar sanırım dört kişilikti.Arkamı döndüm.Nino'da benimle birlikte döndü.

"Kızlar bizimle birlikte grup olmak istermisiniz."

"Tabikide !" Dedi marinette heyecanla.Gülümsedim.

Chloe tam bana dönüp birşey söyliyicekken hızlıca bayan bustier'e marinette ve alya'yla grup olduğumuzu söyledim.

"Grubundaki iki kişi paris'in eski halini araştırırken diğer iki arkadaşının şimdiki halini inceler."

Nino hızlıca arkasını döndü.

"Alya ben seninle eski halini araştırırken adrien ve marinette eski halini araştırsın."

Alya gülümseyerek onayladığında nino'ya döndüm.Önce bana sorması gerekmiyormuydu.

"Senin için uygunmu marinette." Dedi alya nino'ya döndüm.Az biraz örnek al zalim.

"Uygun tabikide."

"O zaman yarın kütüpede buluşuyoruz."

"Tamamdır !"

Ders bittiğinde çantalarımızı toplayıp beden eğitimi dersine geçtik.Eşofmanlarımı giydikten sonra bahçeye çıktım.En erken ben gelmiştim.Modellik sayesinde kıyafetlerimi hızlıca değiştirmeyi öğrenmiştim.

"Adrien !"

Adımın seslenilmesiyle arkamı döndüm.Kagami'yi gördüğümde şaşırsamda bozuntuya vermeden elimi salladım.

Hızlıca yanıma gelmişti.Elindeki tuttuğu eskirimi görmüştüm.

"Rövanşımız vardı hatırlıyormusun."

"Evet hatırlıyorum."

"Beden ögretmeninle konuştum.İkimiz için bir maç ayarlıyıcağını söyledi.Bu sefer çok çalıştım yenilmiyicem."

Gülümsedim.Rekabeti severdim.

"Seninle savaşmak benim için bir onurdur kagami."

Gülümsedi.O sırada diğerlerininde geldiğini fark ettim.Dikkatimi marinette çekti.Kollarını birbirlerine dolamış bize dikkatlice bakıyordu.

"Kagami seni marinette'le tanıştırmamı istermisin."

"Olur.Bende onunla tanışmak istiyordum."

Kagami ile birlikte marinette'in yanına gittik.

"Marinette seni kagami ile tanıştırmamıştım."

Kagami elini uzattığında marinette havadaki elini sıktı.

"Memnun oldum kagami."

Gülümsüyordu.Ama bu içten gelen bir gülümseme değildi.Neyi vardıki ? Mutsuz görünüyordu.

Kagami biryere geç kaldığını söyleyip gittiğinde marinette ile baş başa kalmıştım.

"Marinette."

Başını kaldırıp bana baktığında yüzünde yine o anlam veremediğim gülümseme vardı.

"İyi görünmüyorsun.Bi sorunmu var."

Gözlerini kırpıştırdı.Dudakları aralanmıştı.Tam birşey söylemek istiyorduki sonunda ağazını kapattı.

"İyiyim.... sadece biraz yorgunum."

Başka birşey demeden yanımdan ayrıldı.Bende arkasından bakmakla yetindim.

Neden o bu kadar mutsuzken bende bu duyguyu hissediyordum.Bu duygu çok değişikti.Onu üzgün görmekten nefret etmiştim.Ona gülmek yakışıyordu.Marinette herzaman yetenekli ve hayalperest bi kızdı.....

Hayalperest....bu kelimeyi hafızama hemen kazmalıydım.Çünkü bi anda mektubumu nasıl yazmam gerektiği aklıma geldi.

Marinette bu haliyle bile bana ilham veriyordu.Onun yeri bende tartısmamız en yükseklerdeydi.

Bunu hissetmek güzeldi.




























Adrien Agreste Unde poveștirile trăiesc. Descoperă acum