uyursam üstümü ört

810 161 36
                                    


••

"Pek yemek yapamam fakat, makarna her zaman kurtarıcıdır değil mi?"

Önüme konulan soslu makarnaya iştahla bakmış ve iki gündür doğru dürüst bir şey yemediğimi hesaba katarak yemeye başlamıştım.

Yaklaşık iki dakika içinde dibi görünen tabağımı bir kenara itip hala ağzına makarna tepeleyen tavşanı izlemeye koyulmuştum şimdi de.

Sözümü geri alıyordum.

O, güzeldi.

Dakikalarca mimiklerini izlettirebilecek ve uğruna dört beş tablo devrilecek kadar güzeldi hemde.

••

Ben onu seyre dalmışken, bakışlarını benimkilere dikmesiyle gerçekliğe dönmüş ve dudaklarına yerleşmiş belli belirsiz o tebessüme göz dikmiştim.

"Biliyor musun?"

"Tam şuan, olduğun gibi güzel olduğunu söylemek istiyorum Park Jimin."

"Sadece, insanların gözlerinde saklananları görmesi gerekiyor."

Şaşırma sırası kesinlikle bendeydi.

"Değilim."

"Bende izleyebileceğin kadar ilgi çekici değilim sanıyordum, ama öyleymişim sanırım?"

Gülerek sorduğu soruya, sırtımı arkamdaki sandalyeye dayayarak cevap vermiştim.

Aklım sıra, rahat görünmeye çabalıyordum.

"Belki."

"Belki mi?"

"Evet, belki."

"Pekala sarışın, öyle olsun."

"Senden duyulan belkilerde güzeldir."

Benimle alay ediyordu ve bu hoşuma gitmemişti.

"Ne tür filmler seversin?"

Ani soru karşısında duraksamış ve düşünmüştüm bir müddet.

"Trajedi."

"Koltuğa yayıl, cipsleri hazırlayıp geleceğim ve trajedi gecesi yapacağız."

Beni apar topar oturduğum yerden kaldırmış ve ittirerek, bedenimi tam karşımızda duran büyük koltuğa fırlatmıştı.

••

Gülümsüyordum ve nedeninin bir yabancı olması korkutuyordu beni.

Ben, güzel maskeler takan fakat içinde sürekli ağlayan bir çocuk besleyen Park Jimin'dim.

Hemen bağlanır, hemen severdim.

Biri bana bir kere geldiğinde ben ona onlarca kez giderdim.

Sonrasında ise, gitmeler en çok beni yaralardı çünkü bahsettiğim acının en kötüsünü yaşamıştım evvel zamanın birinde.

Parmak uçlarıma en keskin iğneler batırılmış ve sızısı ruhuma sıçramıştı.

Bin parçaya bölünmüştüm, her bir parçam farklı anlamlar kazanmıştı.

Benim her bir parçam, gözlerimdeki buğuya saklanmıştı.

"Alışmamalıyım." dedim kendi kendime.

Ve yanıma kurulup ellerime koca bir cips kasesini tutuşturan bu çocukla göz göze geldim bir kez daha.

Güldü sonra.

Güldü ve çürüdü sözlerim.

Alıştım.

••

"Yanaklarını sevdiğime karar verdim ve tam da bu yüzden o cipslerin hepsi bitecek."

"Film sıkıcı olsa bile uyunmayacak çünkü seni yatağına taşıyamam."

"Burada uyurum."

"Geceleri soğuk olur."

"Üstümü örterim."

"Uyurken nasıl örteceksin ki?"

"Sen örtersin."

"İyi, ben örterim."

••

Night flight • JikookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin