"Ve kesin kes bu şekilde olacak. Yoksa bu iş olmaz, öncellikle bunun için bana söz vermelisin Demir Türkoğlu. Tekrardan Demir Atahan olabilmen için, sözünü duymam lazım."

Bir an masadan fırlayıp odayı terk etmek geldi içimden, ama ustamın bir derste bana söyledikleri aklıma geldi ve ayağa kalktığım gibi tekrar yerime oturdum. O derste ustam, 'Oğul, ne olursa olsun yaptığın her işte sakin olmalısın. Ancak sakin olursan düşüncelerinin farklı taraflara dağılmasını engelleyebilirsin,' demişti ki ve sakin olmalı ve fevri çıkışlar yaparak yolumu tıkamamalıydım...

"Evet, biraz düşününce haklısınız. Söz! Tamam, söz veriyorum! Ölümcül değil, sadece kendimi koruyacak ölçüde vurucu olacağım. Yalnız bana şu an verdiğiniz görev, yani Rasim'in kızına yaklaşmak nereye, ya da hangi noktaya kadar devam edecek?"

O anda Salih abi devreye girdi, "Demir, belki de evlilik noktasına kadar olacağını söylemiştim sana. Öyle değil mi Komiserim?" dedi.

"Öyle öyle! Hatta bence kesinkes o kızla evlenmelisin ki Rasim'in ininde karargâhımızı kuralım. Bu arada kıza onun babası olduğunu da yavaş yavaş kulağına fısıldamalıyız. Neden dersen, kız artık gerçek babasını öğrenmeli ve böylelikle belki de Rasim'in evine taşınır ki bu da bizim işimize gelir."

Resmen bu sefer ben kahkaha attım ve masadakiler bana bön bön baktı...

"Çok hoşsunuz komiserim! Kızı Rasim'e karşı zaten doldurmaya başladım ve sanırım bunu öğrendiğinde de Rasim'i kabul edecek bir kıza benzemiyor. Hatta kesinkes ondan nefret edecektir. Bundan eminim çünkü içgüdülerim şimdiye kadar beni asla yanıltmadı. Öğrendikten sonra onun evine adım atacağını sanmam."

Söylemlerim karşısında Komiser omuz silkti...

"Evet, kıza babasını tanıtırken onun çirkin tarafını da tanıtacağız ve bu dediğin olabilir tabii ve varsayalım öyle oldu. Kız gerçek babasının Rasim olduğunu öğrendiğinde, sen sanıyor musun Rasim'in onu dışarıda bırakacağını? Kız istediği kadar kötü adamı babası olarak kabul etmesin, ama Rasim'in karşısında her şeye rağmen mum gibi olacaktır. Rasim, herkesi muma çevirirken, kendi öz kızını mı çeviremeyecek? Bu da benim önsezim..."

Güldüm...

"Haklısın Komiser! Sanırım sizin tecrübenizden yararlanmam doğru olan."

Komiser son söylediğim sözün memnuniyetiyle ayağa kalktı...

"Tamamdır. Beni anladığına sevindim. Seni bir sivil polis hep takip edecek ve senin kendini koruyamadığın yerde o seni korumaya çalışacak ve bu gibi durumları hemen bize bildirecek ki gerektiğinde bizde olaya el koyabilelim. Bundan sonra benim ajanım olarak iş yaptığın sürece seni özgürlüğüne yani gerçek kimliğine kavuşturmak için elimden geleni yapacağım. Bunun içinde ben sana söz veriyorum. Planın devamını Salih'le tartışmaya devam edin. Ama ne yapıp yap, kıza daha çok yakın ol ve hatta evleneceği adam ol. Hadi ben gittim!"

Komiser odadan çıkar çıkmaz, Salih abiye baktım ve ardından Young'a bakarak bizi yalnız bırakmasını istedim. Young, dostum ne zaman beni ikiletti ki anında odadan çıktı.

"Beni ajan olarak yetiştirdiğini söylemedin. Beni beraber intikamımızı almak için yetiştirdiğini sanıyordum."

Salih bana elini uzatarak, "Böyle olmak zorunda Demir, senin için de böyle olmalı. Yoksa şimdiye kadar Rasim'den zaten intikamımı çoktan alırdım ki bu tek bir kurşuna bakardı, ama Rasim'i öldürmenin çözüm olmadığını komiserle tanıştıktan sonra daha iyi anladım. Rasim, evet kötünün önde gideni, ama onun arkasındakiler daha kötü. Biz Komisere bunun için yardım edeceğiz, o da yasaların doğrultusunda gerekeni yapacak. O çeteyi çökertecek. Biz de böylece sadece komisere yardım etmiş olmayacağız, aynı zamanda bu çeteden dolayı mağdur olan veya olabilecek tüm insanlara da yardım etmiş olacağız," dediğinde işte o zaman elini içtenlikle sımsıkı tuttum.

YASA DIŞI/ RaflardaWhere stories live. Discover now