14.Bölüm...

20.9K 2.2K 394
                                    

14...

Sakın âşık olma!

Irmak ile her karşılaşmam bana farklı duygular hissettiriyordu; önce babası gözlerimin önüne geliyor ve silinmeyen yaralar canımı yakıyor, ama bununla birlikte Irmağı onun elinden alma arzusu duymama da yol açıyor ve onu gözümde öyle yüceltebiliyordum.

Irmak gittikten hemen sonra mekândan içeri geçtiğimde, Young'ı kapıya kadar gelmiş beni beklerken buldum.

"Young, hadi gidelim artık eve, nasılsa mekân kapanmak üzere."

İki kolunu birden havaya kaldırdı, derin bir nefesten sonra tekrar indirdi. Telaşlanmış kardeşim anlaşılan...

"Oh neyse ki gitmemişsin. Dostum kızla beraber gittiğini sandım nasıl telaşlandım. Of ya! Salih baba aradı gelmek üzereler."

"Aha doğru ya! Meşhur komiserle tanışacaktım."

Mekânda müşteri namına hiç kimse kalmamıştı, Fikret komiser ile Salih Özer geldiğinde, yukardaki ofisimde Young ile birlikte karşıladık onları.Fikret komiser içeri girer girmez bana doğru geldi ve elini uzattı...

"Selam evlat, demek sen Salih'in yetiştirdiği çocuksun."

İçten içe güldüm ve elimi uzattım, "Hayır efendim! Beni bu zamana kadar Ustam Khan Chang yetiştirdi," dedim.

Salih ve Fikret Komiser aynı anda kahkaha atarak toplantı masasına geçtiler. Bir süre durdum ve içimden, 'Hiçte komik değil,' dedim. Daha sonra toplantı masasına ben Salih abinin, Young da Fikret Komiserin karşısına gelecek şekilde oturduk. Masada bir iki dakika çıt çıkmadı, sadece birbirimizle bakıştık...

Lafa girmedim hatta içimden, bakalım sessizliği kim bozacak, diye geçirdim. Bingo! Sessizliği ilk tahmin ettiğim kişi, Salih abi bozdu...

"Evet, Demir sana daha önce söylediğim gibi davamızda Fikret Komiser bizim yanımızda olacak."

Bu arada Fikret Komiser kafasını emme basma tulumba gibi salladı. Salih abi nefeslendikten sonra konuşmasına devam etti.

"Fikret Komiserim işinde çok iyi... Onun planları doğrultusunda yol alacağız, Rasim'i kıskıvrak yakalayıp hapse sokmak için. Bunun sonunda tabi ki bizde ondan bu şekilde intikamımızı almış olacağız."

İşinde bu kadar iyiyse, neden şimdiye kadar Rasim'in üstesinden gelemedi ki?

Biraz gerildim, "Ne yani! O adamı doğduğuna doğacağına pişman etmeyecek miyiz? O adamın yaptığı her zulmün cezasını birer birer kesmeyecek miyiz? Sadece hapse sokmak, bence onun için bir ödül olur," dediğimde masadaki herkes aynı anda şaşkın gözlerle bana baktı.

Fikret Komiser kaşlarını çatarak, "Hey evlat, sakin! Atacağımız her adım olabildiğince yasal olacak, ona göre. Başka tür durumları kabul etmeyeceğimi Salih çok iyi biliyor. Birinci kural, asla silah olmayacak ne senin ne de yardımcın Young'ın elinde. İkincisi, tamamen yasal yollarla bu işi çözmek istiyorum ve sen biz ne dersek onu yapacaksın."

Emir üstüne emir ha!

"Ne yani, bunca zaman sizin ajanınız olmam için mi saklayıp yetiştirttiniz beni?"

Bu soruyu Salih abiye bakarak ortaya sordum. Salih abi kaşlarını kaldırırken, Komiser yine kahkaha attı. Zavallı dostum Young ise bir bana bir onlara bakarak şaşkınlıkla bizi dinliyordu.

Salih abi geriye yaslandı...

"Evlat, aynen dediğin gibi, Fikret Komiser'in salt ajanı olacaksın. Bunda şaşıracak bir durum yok, daha önce bunu söylediğimi hatırlıyorum. Seni yasal hale getirmemizin tek yolu bu... Rasim'i yakalamak için hiçbir şekilde öldürücü güç kullanmayacaksın. Elbette yeri geldiğinde kendini savunacaksın, bunun için vurucu güç kullanabilirsin, ama olabildiğince kurallar dâhilinde, bunca zaman dövüş konusunda bir numara olmanı bu yüzden bekledik ve..."
Derken, Fikret Komiser Salih abinin sözünü kesti...

YASA DIŞI/ RaflardaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin