Korkma Ben Varım

En başından başla
                                    

''Ömer nasıl korkmayayım baksana neler yaşadık biz sana bana ayaza hep bir zarar verme düşüncesi var'' elini alıp karnıma koyarak ''bizim bir kızımız olacak onu geleceğini düşünmeliyiz ömer'' dedim. Yüzüm asılmıştı. Avuç içine yüzümü alarak ''asma o güzel yüzünü benim canımın içi bak artık hiç bir şey eskisi gibi olmayacak bu sefer bitti. En büyük düşmanı tek düşmanı bitirdik artık sana''karnıma dokunarak ''kızımıza kimse zarar veremez'' dedi. Ben hala korkuyordum ama sanırım bu içimde ki korku hep kalacaktı. 

''Bak o olaydan beri korktuğunu biliyorum ama artık korkma ben hep yanındayım bundan sonra sana kimse zarar veremez merak etme'' dedi ömer. Güzel hoş konuştu ama ben hala korkuyordum. Sanırım buna alışmam gerekecekti ama biraz daha zorlamaktan bir şey çıkmazdı. 

''Ömer en azından üstünde ki biraz yükünü ayaza versen her şeyle sen ilgileniyorsun hem oda öğrenmiş olur ay ben ne diyorum ya mafyacılığın neyini öğrenecek akıl bırakmadın be adam sen bende'' dedim. Ömer gülerek ''ah benim saf sevgilim o işler o kadar kolay değil. Bak için rahat olsun artık tehlike yok ama sırf siz üzülmeyin sıkılmayın diye istediğini yapacağım bundan sonra işleri ayaza devredeceğim hayatım da sadece siz olacaksınız'' deyip bana sarıldı ömer. 

Biraz kendimi geri çekip ''gerçekten mi ömer?'' diye sordum. Yüzüne çok samimi bir gülüş ekleyerek ''evet bir tanem hatta sen geçen istediğin ama bir türlü gidemediğin tatil köyü vardı ya oraya gideriz yani mevsimi değil ama sakindir şimdi orası kafayı dinleriz hem ben azcık sizi severim'' dedi ömer. Elimi ağzıma götürerek kıkırdadım. Eşek ya. 

''Ömer sen harikasın bir tanesin çok seviyorum ben seni ya'' dedim boynuna sarılarak. Bana karşılık vererek sımsıkı sarılmıştı bana. Kulağıma eğilip ''bu sımsıkı sarılmalarımız en fazla 2 ay sonra olamayacak çünkü kızımız 6 aylık olacak dikkat etmeliyiz'' dedi. Ah be ne kadar ince ruhlu bir adam ya. ''Tabi beni sevmene de son 2 ay'' diyerek kahkahayı patlatmıştım. Yüzünüü görmeniz gerekiyor ama dumur oldu adam resmen. Ben de gülmeye başlayınca anladı şaka yaptığımı ''ama bu hiç komik değil cidden'' demesiyle ben daha fazla gülmeye başla. Fazla gülmekten karnıma ağrı girince durmak zorunda kaldım. Ömer ilk korksa da bir şey olmadığına ikna etmem on beş dakika mı almıştı zira çıplak çıplak beni hastaneye götürme peşindeydi. 

''Defne bak son kez soruyorum iyisin demi?'' dedi. ''Ayy ömer biz iyiyiz daha kaç kere diyeceğim hadi artık kalk da ben de üzerimi giyeneyim'' yataktan çarşafı göğsüme kadar sererek banyonun yolunu tuttum tabi ömer de arkamdan koşarak benimle birlikte gelmişti. 

Banyodan çıktıktan sonra beraber gülerek aşağıya iniyorduk ki kahvaltı masasında kahkaha sesleri geliyordu. İnip baktığımızda nihan ile ayaz beraber gülüşüp kahvaltı ediyorlardı. Aa aa kesin bunlarda bir şey vardı. Masaya geldiğimizde ömer ayazın kafasına bir tane şaplatarak ''ne bu neşe söyleyin de bizde gülelim'' dedi ömer ağzına bir tane salatalık atarken. 

Ayaz abisine sitem ederken ''ne vuruyorsun be abi'' diye homurdandı ayaz. Ömer ''sen benim kardeşimsin oğlum ister döverim ister severim!'' diye kaşlarını çatıp hadi sıkıyorsa tersini söyle diye bakıyordu. Ayaz da ''tamam yahu tamam abimsin ne yapsan yeridir'' dedi ve konu kapanmıştı. 

''Biz defne ile İzmir'e gidiyoruz artık işler de halloldu geç şirketin başına hallet işleri ben sana zaten imza yetkin de var ben artık karım ile kafa dinleyeceğim'' demesinden sonra portakal suyunu masaya püskürttü. ''Ne yapıyorsun ayaz ya batırdın ortalığı!'' diye kızarken nihan ''ay ayaz daha yeni takım elbiseyi mahvettin masayı mahvettin valla ha'' diye azarlamıştık ikimizde. 

''Abi sen şimdi tatile gideceğim işler sende demek ne demek?'' diye sordu ayaz. Hala inanamamıştı zaar ayaz. Tabi ömer şimdiye kadar işlerini kendi hallettiği için ayaz bu duruma çok şaşırmıştı. ''Doğru duydun abicim artık alemde adın geçsin benimle anılma kendi namını yarat''bıçağı ayaza sallayarak ''ama ortalığı fazla da dağıtma geldiğimde buralar sakin olsun'' dedi ömer sütsüz ve şekersiz kahvesini içerken. 

''Abi tamam ben hallederim de sen nasıl işleri bana bırakıp gidiyorsun şaşırdım'' diye konuşunca ayaz ''benden bu kadar abicim yoruldum bak çocuğum da oluyor artık karım ve kızım ile ilgileneceğim sen uğraş şimdi hem iş ve karın çocuğunla ilgilen sende beni anlarsın azcık eşkiya'' diye gülüyordu ömer. 

Ömer ile ayaz birbiriyle uğraşırken ben de nihana şöyle bir baktığım da göz bebekleri parlıyordu. Masanın altından ayağım ile nihanı dürttükten sonra gözlerimiz ile konuşmaya başladık "ne bu haller sende pek bi mutlusun?" dedim. Eliyle yüzünü kapatarak "yok birşey defne" dedi. Aha kesin bir şey oldu nihan böyle yaptığına göre kesin bir şey vardı. Tabikide öğrenmeden peşini bırakmayacaktım. Masanın altından ayağına bir tane daha geçirerek "bana bak çabuk anlat valla çocuğu doğuracağım şimdi" dedim. Gözlerini devirerek "aman be üf gözünden de bir şey kaçsın!" dedikten sonra güldü ve hala gülmeye devam etti. Hayır anlamıyorum işte adam akıllı söyle işte neyine oyun oynuyorsun! Bu beni delirtecek. "Bana bak nihan seni bir bardak suda boğarım delirtme beni çabuk anlat! Ağzından kerpeten ile laf alıyorum resmen" dedikten sonra bir bana birde ömer ile ayaza baktı sonra bana bir göz kırparak bizimkilere döndüğünde ömer "defne ne yapıyorsunuz gene bir birinize kaş göz işareti yapıp" kaşlarını çatarak bize bakıyor anlamaya çalışıyordu.

"Ay ömer nihan İzmir'in neresine gideceksiniz diye soruyır nihan da çok sever İzmir'i o da merak ediyor da ondan sen fazla şayapma" dedikten sonra ömer ile ayaz tabikide anlamamıştı ben ise jeton düşmüştü! Hadi be yok artık cidden mi diye nihana bakarken nihan "gözleriyle" beni onaylamıştı. Öyle bir zıpladım ki yerimden ömer çatalı yere düşürmüş ayaz ise içtiği portakal suyunu tekrar püskürtmüştü. Ömer hızlıca yanıma gelip "bir tanem ne oldu? İyi misin?  Defne!" diye arka arkaya sorular sorarken ben ise hala mal gibi kalmıştım. Bildiğin kalmıştım ama. Yok böyle bir şok. Birden kendime gelerek "iyiyim ömer iyiyiz merak etme" diyerek ömer'i yerine oturmuştum. Ömer ile ayaz bana bakarak bir açıklama yapmamı beklerken "ay ne var kızım tekme attı bende yerimden sıçradım ne var bunda" dememe rağmen ömer bu sefer beni dinlememişti ve doktorun yolunu tutmuştuk. Hayır nihan ile ayaz olmuş ona sevindim de diyemezdim mecbur dediğini yapacaktım eğer söylersem nihan beni keserdi çünkü. "Defnem bak böyle yapma yola çıkacağız uçağa bineceğiz ya uçakta aman Allah korusun sancı girse ne yaparız sonra" diye elvamlı elvamlı konuşmaya başladı ömer. Ah kocacığım benim nasılda düşünürmüş karısını. Canım ya canım.

"Ömer biz iyiyiz sırf sen rahat et diye gidiyoruz doktora yoksa çok iyiyiz" dememe rağmen hala korkuyordu. Korkusunu anlıyordum ama cidden korkulacak birşey yok. Tabi bunu ben bildiğim için anlatamıyordum. "Bak siz benim herşeyimsiniz size bir daha birşey olsun istemiyorum lütfen hadi gidelim kızımı görmek istiyorum" deyince ömer "kızımızı görelim" dedim. Kızımızı ikinci defa görecektik ve çok heyecanlıydık. Hastaneye girdiğimiz de ömer iki eli bir pabuca sığmıyordu. Ömer'i İKK defa böyle görüyordum. Heyecanlı. Doktor odasına girdiğimizde genç bir bayan doktor vardı. Allahım gene mi bayan hemde genç! Neyse defne sakin ol ne de olsa hastane senin diye kendime moral vererek içeri girdik. Beni direk yatağa yatırarak ultrason aletini açarken bir yandan da şikayetimi soruyordu. Ömer "kahvaltı ediyorduk bir den bir ağrı girdi masada yerinden sıçradı" diye hareketler ile anlatan ömer hem doktoru hem de beni güldürmüştü. Doktor yarım dönerek "size sormadım beyefendi annemize sordum ilk çocuğunuz galiba? " diye de ekledi sonradan. Ömer kaşlarını çatarak cevap vercekken elim ile susturdum ve ömer'i onayladım doktora.

Doktor ultrason aleti ile karnında gezinirken bir kaç düğmeye bastıktan sonra tak tak tak sesler çıkmaya başladı. Ömer bu sırada elimi tutuyordu ki birden yerinden sıçradı heyecanla. "Evet iki çocuğum doktor hanım bırakın da heyecanımı yaşayayım" diyerek cevap vermişti doktorun gülmesine karşılık. Ömer'i susturarak "bu neydi doktor hanım" diye sorduğum da bana gülümseyerek "kızınızın kalp atışı defne hanım" dedikten sonra ömer'e baktığımda yüzünde birkaç damla ıslaklık vardı. Ağlamıştı. Ah benim hassas kocam. İlk defa kızımızın kalp sesini duymuştuk. Muazzam bir şeydi içinde merhamet olan anne sevgisi olan herkese tatmalıydı.

Evet ne kadar çok yorum ve vote o kadar çabuk yb gelir 😂😂

Varsa hatam affola.. 

PSİKOPAT MAFYA AŞIK OLURSAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin