Hogwarts'a Dönüş

1.2K 139 20
                                    




Horozlar ötüyor ve henüz doğmaya başlayan güneş gözlerime batıyordu. Doğrulup oturduğum yerde bir süre bekledim. Uykumun açılmasını umut ediyordum.

Neredeyse tek gözüm açık bir biçimde giyinerek, karmakarışık saçlarla aşağıya indim. Mrs Weasley keyifsizce yedek çorap ve tüy kalemleri arayarak sağa sola koşturuyordu, insanlar yarı yarıya giyinmiş, ellerinde kızarmış ekmek dilimleriyle merdivenlerde birbirine çarpıyordu. Mr Weasley ise Ginny'nin sandığını arabaya taşırken bahçede serseri bir tavuğa çarpıp düşmüştü, az daha boynu kırılıyordu.

Fred, sandığımı indirirken bana yardım etmişti, uykusunu en iyi alan o gibi gözüküyordu. Nasılsa yedi büyük sandığı, iki baykuşu ve bir fareyi küçük Ford Anglia'ya yerleştiren Mr Weasley, Harry'ye arabayı sihirle genişlettiğini anlatıyordu. Neyse ki benim kedimi Hogwarts'a ailem yolluyordu.

Ginny ön koltuğa Mr Weasley'in yanına yerleşirken, Mrs Weasley, Fred, George, Ron, Harry ve ben arkaya oturmuştuk. Sihir sayesinde rahatça yerleşebilmiştik.

Mr Weasley motoru çalıştırdı. Yuvarlana yuvarlana bahçeden dışarı çıkacakken geri döndük. George, Filibuster maytap kutusunu unutmuştu. Ondan beş dakika sonra da bahçede kayarak durduk ki Fred süpürgesini almak için eve girebilsin. Ginny feryat edip güncesini unuttuğunu söylediğinde ise hemen hemen otoyola çıkmıştık. O yeniden güç bela arabaya döndüğünde çok gecikmiştik, herkesin de sinirleri gerilmişti.

Mr Weasley önce saatine sonra Mrs Weasley'e baktı.

"Molly, canım..."

"Hayır, Arthur."

"Kimse görmez. Buradaki küçük düğme, benim koyduğum bir Görünmezlik Motoru. Bizi havalandırır sonra da bulutların üzerinde uçarız. 10 dakikada orada oluruz, kimsenin de haberi olmaz..."

"Hayır, dedim, Arthur. Gün ışığında olacak şey değil."

King's Cross'a on bire çeyrek kala vardık. Mr Weasley koşarak geçip sandıklar için araba buldu. Sonra da, telaş içinde istasyona koştuk.

Bölmeden geçip kayıtsız bir edayla yok olmak için beş dakikamız kaldığını gösteren saate endişeyle bakan Mrs Weasley, "Önce Percy," dedi.

Percy hızla ilerledi ve yok oldu. Mr Weasley onu izledi, sonra da Fred ve George gitti.

Mrs Weasley bize dönüp, "Ben Ginny'yi alıyorum, siz de hemen arkamızdan gelin," dedi. Ginny'nin elini sıkı sıkı tutup yürüdü. Göz açıp kapayana kadar gitmişlerdi.

Ron bize endişeyle bakarak "Beraber gidelim, bir dakikamız kaldı," dedi.

İşte uykum ancak o an açılmış olmalıydı ki, o yoğunlukta aklıma gelen düşünce ile duraksadım. Duvardan geçemeyecektik!

Hedwig'in kafesini sandığının üstüne güvenli bir şekilde oturtan Harry'ye baktım. Yüzümü buruşturarak kendimi çarpmanın etkisine hazırlamaya çalıştım ve tıpkı onlar gibi el arabamı iterek duvara koştum.

Büyük bir çarpma sesi, ardından Hedwig'in çığlıkları duyuldu.

Çevredeki herkes bize bakıyordu, bir bekçi de "Ne halt ettiğinizi sanıyorsunuz siz?" diye bağırdı.

Harry kalkarken kaburgalarını tutarak, "El arabasının kontrolünü kaybettim," dedi soluk soluğa.

Koşup Hedwig'i kaldırdığımda insanlar bize kötü kötü bakıp hayvanlara zalimce davranmakla ilgili bir şeyler söylüyordu.

Harry dişlerinin arasından "Niye geçemiyoruz?" dedi.

Ron çılgın gibi etrafına bakınarak "Bilmem," dedi. "Treni kaçıracağız, geçişin niye kendini kapattığını anlamıyorum..."

Eğer Harry Potter'da Olsaydım (2)Место, где живут истории. Откройте их для себя