>.< YUGYEOM >.<

1.9K 58 7
                                    

"SIRIK BOY'LUM" ARANIYOR...

Tamam daha yeni Kore'ye gelmiş olabilirlerdi. Ama sende kaç gündür Yugyeom'dan haber alamamıştın. En son konuştuğunda kuliste hazırlanıyorlardı. O derece habersizdin Yugyeom'dan yani. Yugyeom'da da suç vardı . İnsan bir haber verirdi Kore'ye geç varacaklarına dair... Ama niye gecikmişlerdi ki? Hep zamanın da gelirlerdi...Hepside...

Sen evin içinde böyle düşünüp volta atarken,kapı çaldı.

"YUGYEOM! SENİ ÇOK ÖZLEDİM!" dedin kapıyı açarken,

"Ben de seni özledim (adın)!" dedi kuzenin içeri girerken.

Birbirinize sarıldınız ve salona geçtiniz. 

"Seni Yugyeom sandım (kuzeninin adı). Bir gittiler bir daha gelmediler... Kafayı sıyıracağım!" dedin.

"Yah! İlk bir sakin ol! Zaten kötü bir şey gelseydi başına, sana haber verirlerdi. Hı? Birde bu yönden düşün!" dedi kuzenin.

"Ben bu kadar endişeliyken nasıl oluyor da mantıklı düşünüyorsun?"dedin kuzenine gülüp.

"Çünkü ben seni sakinleştirmek için doğmuşum!" dedi kuzenin kahkahalarla gülerken.

"Evet hakılısın ! Kahve ister misin? " dedin 

"Beni tanımış olman gerekirdi... Üzdün..." dedi kuzenin 

" Bu' evet hemde çok isterim' oluyor " dedin ve mutfağa gittin.

Sen mutfakta kahveleri hazırlarken,kuzenin "(adın)!!! Telefonun çalıyor!" dedi

"Farkındayım! Açsana sen! Belki Yugyeom'dur ? "dedin.

"Hayır Yugyeom enişte değil! Anan arıyor! Ve açtım!" Dedi kuzenin

"Ben gelesiye kadar konuşmanı bitir o zaman gıybet yapmamız gerek!" Dedin

Kahveler elinde salona doğru yürüdün. 

"Hamaratlığım gene üzerimde!" dedin yaptığın kahvelere bakarak.

Kahveleri sehpanın üzerine koydun. Kuzenin kahveden bir yudum aldı.

"Yugyeom enişte çok şanslı beh!" dedi.

"Sende şanslısın benim gibi bir kuzenin var!" dedin kuzenine sırıtıp.

.

.

.

Saat baya ilerlemişti.Hala Yugyeom'dan haber alamıyordun. Polislere ve hastanelere haber verdin. Ki yine bir haber yoktu. Yugyeom'un kuzenini aradın.

"Yugyeom'dan haber alamıyorum!"dedin Yugyeom'un kuzenine. Yugyeom'u kuzeni "Eminim iyidir..Sakin ol oraya gelicem" dedi.Kendi kuzenine döndün.Telefonu salladın.

"Neler çeviriyorlar acaba?" dedin. Kuzenin sırıtıp "Ne biliyim ben!" dedi.

"Kesin biliyorsundur ibne!" dedin kuzeninin omzuna vurup.

Kapı çaldı.Açtın kapıyı. Yugyeom'un kuzeni arkasındaki ordu(!) ile içeri girdi.Aralarından Yugyeom'u gördün.Sıkıca sarıldın Yugyeom'a...

Yugyeom elindeki uçan balonlarla bahçeye çıktı. Ve arkasından da diğerleri gitti.

Kafandaki soru işaretleriyle Yugyeom'u takip ettin.

Yugyeom elindeki fotoğraf makinesiyle bahçedeki duvara yansıtılan fotoğraflara teker teker bakıyordu. En son her şeyden emin olduğunda cebinden çıkardığı yüzüğün fotoğrafını çekti ve yansıtılan fotoğraflara ekledi. Kafanda ufak ufak bir şeyler oluştu.

Yugyeom ayarlanan mikrofon'u eline aldı. Ve sana yazdığı şarkıyı söylerken duvara yansıtılacak olan fotoğrafları slayt halinde başlattırdı.En son duvara yansıtılan fotoğraf Yugyeom'un sana aldığı yüzüktü.Sen hariç herkes Yugyeom'un yanına gitti.

"KÜÇÜK YUGYEOM'LARIN VE KÜÇÜK (ADIN)'LARIN ANNESİ OLUR MUSUN?" diye bağırdılar.

Yugyeom'a hızlıca koşup sarıldın. 

"Evett!! Sende babaları olursun işte!" dedin.

Yugyeom seni çevresinde döndürüp "Seni seviyorum!" diye bağırırken herkes sizi alkışlıyordu.

-.-        -.-        -.-       -.-     -.-       -.-

Bir sonraki bölüm hangi üyeden olsun?? ^^ Lütfen fikirlerinizi yoruma yazarsanız sevinirim. -Ayrıca beğendiyseniz oy vermeyi unutmayın!- Çünkü benimde kafam karışıyor hangisine bölüm yazmam konusunda...

Sefiliyorsunuz... Galp... Got7'lı günler!..^^




GOT7 İLE HAYAL ETHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin