Bölüm 7

8.2K 611 55
                                    

Merilindir

Nasıl olurdu? Böyle bir şeyi neden yazmıştım ki? Sadece toprağı eşeliyordum oysaki. Bundan emindim.

"Bunun bir anlamı var mı?"

"Hayır. Aslında neden böyle bir şey yazdım bilmiyorum. Bir rüya görmüştüm geçenlerde. Herhalde ondan etkilendim."

Arda ilgiyle yüzüme baktı. "Ne rüyası?"

Güldüm. "Önemli bir şey değil. Hayal gücüm çok çalışıyor olsa gerek. Ya da Yüzüklerin Efendisi'ni fazla izledim."

"Yüzüklerin Efendisi?" Yüzünde hoş bir gülümseme belirdi. "Sever misin fantastik hikayeleri?"

"Seviyorum ki rüyalarıma dahi girer oldular." diye güldüm. Arda'nın ifadesi birden ciddileşti.

"Sahi ne gördün rüyanda bu kadar etkilenecek? Merak ettim."

Grubun yanına yürürken ona rüyamı anlattım. Tabii aynı ağacı ormanda gördüğümden bahsetmedim. Deli gibi gözükmek istemiyordum.

"Hayal gücüm mükemmel değil mi?" diye güldüm. Arda'da gülümsedi ama gülümsemesi nedense tedirgindi.

"Evet, ilginçmiş." Çadırların yanına geldiğimizde durduk. Bir şeyler söylemek ister gibiydi. Ne diyeceğini merak ederek bekledim. Yüzünde belirgin bir sıkıntı vardı.

"Ela, beni yanlış anlamanı istemiyorum." diye başladı yavaşça. Elleri omuzlarımı buldu. Dokunuşu şefkatli ve güvenliydi. Bedenimi hafifçe kendine çekti.

"Deniz ile fazla yalnız kalmanı istemiyorum."

Bir kaşım havaya kalktı. "Hangi sıfatla?"

Yüzündeki sıkıntı iyice arttı. "Bir dost sıfatıyla. O tehlikeli biri. Sana zarar vermesini istemiyorum."

Geri çekildim. Kollarımı göğsüme bağladım. "Beni düşündüğün için teşekkür ederim. Ama bazı şeyleri bana bırak. Kendimi koruyabilirim."

Cevabını beklemeden çadırıma girdim. Nisan heyecanla beni bekliyordu. "Sizi gördüm!"

Oflayarak sırt çantamdan pijamamı çıkardım. Daracık yerde giyinmek de pek zordu. "Kış ayında kamp mı olurmuş ya?" diye söylendim pantalonumu çıkarırken. Bir an önce sıcak ve yumuşak pijamalarıma kavuşmak istiyordum.

"Konuyu değiştirme lütfen. Deniz ve sen. Sanırım tavsiyeme uyma kararı aldın."

"Ne tavsiyesiymiş o?" diye sordum pijama altımı giyerken. Ardından kazağımı çıkardım. "Evimi özledim." diye inledim.

Nisan içini çekti. "Al benden de o kadar! Bir gün daha çekeceğiz bu işkenceyi." Durdu ve yüzümü inceledi. "Ee? Anlat artık. Ne yapıyordunuz bizden ayrı?"

Ona ne cevap vereceğimi düşündüm. Ben Deniz'e açılırken onun beni bırakıp gittiğinde nasıl canımın acıdığını, kendimi nasıl yalnız hissettiğimi anlatabilir miydim?

"Arda'dan şikayet etti. Arda'da aynı şeyi onun için yaptı."

"Hımm." dedi gözleri bir o yana bir bu yana gezerken. "Testesteron savaşı."

"Biz ona ego yarışı diyelim. Hoş, Arda kendini beğenmişin teki değil."

Saçlarımı lastik tokamla bağlandıktan sonra battaniyenin altına girdim. "İkisinden de bahsetmek istemiyorum. Çok yorgunum ve evi özledim. Lütfen uyuyalım."

"Bana uyar."

Erken pes edişine şaşırsam da günün yoruculuğuna verdim. Arkamı dönüp yattığımda elim kolyemi buldu. Ucunu Deniz'in parmaklarında oynattığı gibi oynattım. Gözleri zihnimi meşgul ediyordu. Benimle oynuyordu biliyordum. Öpecekmiş gibi davranıp geri çekilmişti. Bir kez daha yapmıştı bunu. Hırsla burnumdan soludum. Ondan etkilendiğimi biliyordu ve bunu kullanıyordu. İzin veremezdim. Ona karşı koyacaktım. Uykuya dalmadan önce düşündüğüm son şey buydu.

ELDAWhere stories live. Discover now