Olmaz!

4.6K 280 34
                                    

''Ömer sanki tekme atıyor bir dokunsana'' dedim.  Ömer ne zaman yanıma gelse yada bana srılsa hep böyle hissediyordum galiba bizim kızımız birazcık babacı olacak. Ömer yanıma sokularak ''Aaa benim kızım babası gelince hissediyor mu? Tekme mi atıyorsun babacım sen?'' dedi ömer elini karnıma koyarak. Tekme atmıştı sıpa. ''Ömer bu babacı olacak galiba baksana sen geldiğinde hep kıpır kıpır oluyor'' dedim. ''Ee babası geliyor olcak o kadar'' demez mi eh be adam bir ego yapma.

"Ömer İplikçi'nin tek kızı olucak" dedi karnımı severek. "Ama kız babası olmak çok zor." dedi. "Nedenmiş" diye sordum. O da sakallarını kaşıdıktan sonra "Şimdi kızım doğacak biz onu el bebek gül bebek büyüteceğiz sonra kızımız okula başlayacak ilk aşkı ben değil bir başka velet olacak ve ben gidip onu döveceğim kızımı kendine sevdirdi diye" sen şuan benimle dalga geçiyorsun" dedim ama gaytet de ciddi idi. "7 yaşındaki çocuğu mu döveceksin ömer?" diye sordum. Kaslarıyla "gerekirse evet! Kızımın ilk aşkı ben olacağım" dedi son dediğini vurgulayıp elini karnımda gezdirerek. Bu adam zır deli. "Dur ilkokulu atlattık hadi böyle liseye başlayınca da lise aşkı çıkacak. Tabi o zaman benim meleğim büyüdüğü için laftan anlayacağını ümit ediyorum" dedi. Gözlerimi devirerek "senin kanını taşıyacak sence söz dinler mi?" dedim. Kesin babasının kızı olacak bu. "Dinlemezse baba kız oturur konuşuruz lafımı gene dinlemezse kapatırım odaya bir ömür sen de dahil kimse çıkartamaz onu" dedi kaslarıyla anladın mı diyerek.

"Buna kat'iyen izin vermem! Ne zaman da yaşıyoruz ömer?  Çocuğu odaya kapatmak da nedir?  Olmaz. Beni çiğnemen lazım!" dedim. Gülerek "sizi beraber kitlerim odaya kızın akıllana kadar" demez mi?! Ya sabır yarabbim.

"Sonra üniversite olayo var! Üniversite aşkı! İtlerin piçlerin olduğu tekinsiz yerler. Kızım gidecek bir piçe aşık olacak çıkaracak benim karşıma" dedi.  Ben de olumlu konuşacak gibi beklerken "bende ona bir tane çakacağım sana verilecek kızım yok diye" demez mi. Hayır arkadaş ilkokuldan üniversiteye kadar kızım hep üzgün. "Biliyorsun ki kızımız da bir gün evlenip çoluk çocuk sahibi olacak" ah demez olaydım nereden dedim. "Öyle birşey yok! Ben kızımı kimselere vermem. Benim kızım benimle yaşayacak. Ne gerek var evliliğe" dedi. "Ya bu kadar bencil olma onun da bir kalbi var ve oda birini sevecek. Sen niye benimle evlendin o zaman?" diye sordum. "Sen niye kendini araya katıyon ki? Sen başka o başka! O benim kızım! " dedi. "Sanki ben babamın kızı değildim! " dedim. Aaaa yetti ama.

"Senin baban bir iş adamı ben ise mafya! Fark bu. Aaa tabi dayısı da mafya ama dede iş adamı" dedi. "Ay ömer valla bıktım. Kızıma karışma. Onu ben büyüteceğim" dedim. Tam cevap verecekti ki birden telefonu çaldı. Kim ki gecenin bu saatinde arıyor?  Emine hanım gece gece aramazdı aslında. "Kim ariyor ömer?" dedim. "Asistan arıyor" dedi. Haa tamam. Bir dakika. Ömer emine hanıma emektar der hep asistan kim? "Asistan kim? Emektar emine hanım nerede?" diye sordum.

Gözlerini kaçırarak "Emine ayrıldı artık ben yaşlandım emekliliğe ayrıldı" dedi. Emine hanım emekli olup ayrılıyor ama benim haberim yok. Alkış.

Gözlerimi kısarak "neden?" gözlerinin içine bakarak "haberim yok!" dedim vurgulayarak. Kesin bir iş var bunun altında. "Sana söylemeye fırsat olmadı hem önemsiz bir şey yani" dedi. Öyle bir bakıyordum ki "Söyle makbule" dedi. Telefonu açmıştı. Ama ben bunun hesabını fena soracağım.

"Onlar için sabah ben şirkete geldiğimde yapacaksın! Bir daha bu saatte rahatsız etme yoksa kendine yeni bir iş ararsın!" diyerek telefonu yüzüne kapatmıştı. Bana artistlik olsun diye yapmadıysa ben de ne olayım!  Yaktım çıranı ömer!

Ben daha soru sormadan başlatmıştı anlatmaya. Sessiz kaldığımdan korkmuş olmalı. Çünkü ben susuyorsam demek ki bomba patlayacak demektir ömer de bunu çok iyi bilir.

"Emine hanım ayrımak istedi bende daha fazla kal diyemedim. İşte gitmeden bana bir asistan bul dedim. Gelen Cvlere bakmış en iyisi makbuleninki imiş. Göstermiş her şeyi zaten bu işte uzmanmış bende okey verdim öyle çalışıyor yanımda" dedi. İnanmadım. Bana söylememesinin altında başka bir sey vardı. Ya çok güzel ya da haddinden fazla güzel.

Birden yerimden kalktım çünkü bir sinir basmıştı. "Nereye gidiyorsun?" diye sordu tabi. Yüzüne bakmadan "süt içeceğim ömer süt" diyerek geceliğimi de giyerek aşağıya inmeye başladım.

Yok yok bu böyle olmaz! Benim bir yolunu bulup bu asistanı görmem lazım. Kesin genç bu! Tamam ben de gencim ama çocuk doğuruyorum adama! Çok mu güzel acaba?  Yok benim o şirketi basıp hatta içeriye adam koymam lazım. Adam koyayım ki bilgi alabileyim. Yaktım ömer çıranı. Neyse şimdi sakin ol hiç bir şey olmamış gibi davran, davran ki anlamasın. Tam arkamı dönüp gidecektim ki "defnem iyi misin?" dedi ömer kafa kafaya çarpışıyorduk.

Elimdeki süt bardağını gösterek "iyiyim süt içiyordum sadece" dedim. Yüzüme sahte bir gülümseme takınarak. "Portakal" dedim birden. "Ney" dedi. "Canımız portakal istiyor" dedim. "Benim karımla meleğim portakal mı istiyor tamam söylerim adamlara gider alırlar şimdi" dedi. "Cık cık cık" dedim. "Ne cık" diye sordu bana tekrar. "Bebeği sen yaptın sen gidip alacaksın! Bir başkası değil" dedim. Kaşlarını çatarak "ben yaptım tabii! Alırım sen iste" dedikten sonra ayazla karşılaşıp "nereye taze baba" dedi. "Portakal almaya gidiyorum yaşlı baba" dedi ömer.

"Oooo sen koştur dur şimdi tam evreleri" dedi ayaz. Ömer de gülerek "beraber koşturacağız sana ceza sende benimle geliyorsun hayde" diyerek ayazı önüne katarak yola koyuldular

Sen bekle Ömer İplikçi! Ben sana gününü göstereceğim! Şirketi basayım da gör!





Yalnız defne bu şirketi başına yıkar mı yıkar ama kaleyi içten feth edecek 😂😂

Varsa hatam affola..

Öbür hikayemede gelin bekliyorum..

PSİKOPAT MAFYA AŞIK OLURSAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin