Tahmin ettiğim gibi içeriye Yağız değil Kader abla kucağında Beren ile girdi. "Annesi, kızın seni çok özlemiş."
Gülümseyerek bana kollarını uzatan Beren'i kucaklayıp sarı kafasından öptüm. "Bende seni çok özledim kızım."
"İyi misin?" Kader ablanın sesiyle kafamı ona çevirdim. "İyiyim merak etme. Melis ne yapıyor? İlgilenemedim onunla." diye sordum.
"Melis iyi, odasındaydı en son." Kafamı salladım anladığımı belli ederek. Kader abla birden telaşlı bir ses ile konuşunca ona döndüm. "Ah az kalsın unutuyordum. Akşama çok önemli bir misafirimiz var. Yağız Beyin davetlisi. Akşam için çok büyük hazırlık var. Mutlaka sen de akşam o masada olmalıymışsın."
"Kimmiş ki o misafir? Benim ne işim var?" diye mırıldandım aynı anda duvardaki saate baktığımda saatin 11:30'u gösterdiğini gördüm. Henüz erken sayılırdı, akşama çok vardı.
Kader abla bilmediğini belli edercesine omuz silkti. "Herkes bir telaş içinde, Yağız Bey bu yüzden eve erkenden döndü. Sende güzelce hazırlan olur mu?" Ardından başka bir şey söylemeden odadan çıkarak bizi yalnız bıraktı.
***
Akşam yemeği saati yaklaşana kadar odadan dışarı çıkmamış Beren ile oyalanmıştım. Ancak üzerimi değiştirmem ve şu dağınık halime bir şekil vermek için artık ayaklanmam gerekiyordu.
Beren'i yere oyuncaklarının yanına bıraktıktan sonra dolaba doğru yöneldim. Dolapta benim kıyafetlerim, giyinme odasında ise Yağız'ın koydurttuğu kıyafetler vardı. Onların bana ait olduğunu biliyordum ancak hiçbirini giymek istemiyordum. Dolabımdan düz beyaz ince bir kazak ve kot pantolon giydim. Gelen kişinin ne kadar önemli olduğu umurumda değildi. Kimseye özel hazırlanmayacaktım.
Dolaptan Beren içinde pembe bir elbise çıkardıktan sonra saçlarını iki yandan toplayıp minik kulaklara benzeyen tokalarını kafasına taktım.
Elbisesini de giydikten sonra kucağıma alarak odadan çıkarak merdivenlere yöneldim. Bir alt kata indiğimde salona hiç uğramadan mutfağa yöneldim. Mutfağın bir kapısı salonda diğeri ise holdeydi. İlk gördüğümde saçma bulmuştum ancak şimdi çok işime yaramıştı.
Hızlı adımlarla mutfağa girdiğimde mutfakta gördüğüm kişi ile yerimde kalakaldım. Leyla Kader ablanın hazırladığı yemekleri kontrol ederken bir yandan nasıl servis yapması gerektiğini ve eksikleri söylüyordu. Tıpkı evin hanımı gibi her şeyle ilgileniyor olması beni sebepsiz yere sinirlendirdi. Üstelik o kadar güzel ve şık giyinmişti ki... Siyah tulumundaki küçük file detayları ile süslenmişti. Altına mat deri stiletto ayakkabılar giymişti. Kumral saçları açık ve dalgalı şekilde omuzlarından aşağıya dökülüyordu ve sürdüğü koyu bordo ruju ile her şeyi tam gözüküyordu.
YOU ARE READING
İKİ YABANCI
Short StorySoğuktan donmuş ellerini cebinden çıkardı. Sadece bir kez kapıya vurması ile kapının açılması bir olmuştu. Hazırlıksızca karşısında duran adama baktı. Uzun saçları, kafasına taktığı berenin altına gizlenmişti. Sakalları her zamankinden daha da karış...
12. BÖLÜM "MİSAFİR"
Start from the beginning