ESARET

53. Bölüm En Kutsalım

Hashtag #itiraf Best of:

@badiseba
Zeyneb999
@aysel1can
@nurarzu
@zeyhanker
@Kartalice77

Teşekkür ediyorum arkadaşlar. Emeğinize sağlık. 😘
Bu bölüm Hashtag:

#İmza

Twitter üzerinden @SahEsaret hesabını etiketleyip katılabilirsiniz. Şimdiden teşekkürler 🌷💐

Bu bölüm sevgili @edahanker e geliyor. Söy kapak grubunda olan arkadaşımız. Tatlım umarım beğenirsin. Keyifli okumalar❤️💐

Evet arkadaşlar. Esaret yeni başlıyor. Olaylar  ve dram ardı ardına patlayacak. Artık hızlanıyoruz. Hazır mısınız? Bence hazırsınız. Çünkü sindirerek yazacağım dedim yazdım ve bitti. İyi ya da kötü takdir sizin. Aşk öyle şak diye olmuyor maalesef. Kerem tamam sıra Hande de. Ama onun sevmesi için olayların başlaması lazımdı ve başladı. Bana yardım eden eşsiz fikirleri olan arkadaşlarım. bozcaada Kerem'e sayıştırarak güzel fikirlerini söyledi😘 Meleğim Zeyneb999 arada uyuşamazlarsa da orta yolu bulduk. (Bulamadılar) Ve sevgili balımın anrgozbasii fikirlerini söyleyip"çok mu klişe oldu" deyip, attığı yamuk emojilerine gülmekten kırıldım. Sizleri çok ama çok seviyorum. 😘🌷💕🌷

Kahveler hazır mı? Hadi o zaman bölüme geçelim. Multimedyada  "Bir Hadise Var" isimli şarkımız var. Çok dinlemesem de şıp diye uydu. Ciddili güzel oldu. Buyurun efenim, olayların start verildiği bir bölüm sizlerle. İyi okumalar. Seviliyorsunuz 🌷💐😘💕

Odada duyulan sadece hızla alınıp verilen nefeslerdi. Kerem kollarını sımsıkı tutan ellerini gevşetti. Gözlerini gece siyahlarından ayırmadan bakıyordu. Ok yaydan çoktan çıkmış ve hedef belirlenmeden bilinmeze doğru gidiyordu. Dilin kemiği de yoktu ki tutsun... Şimdi ikisi de gözlerini ayırmadan bakıyor sadece nefes alıyorlardı. Sıcak nefesleri yüzlerini yalayıp geçerken gözlerini bir an kapatıp sessiz bir nefesi verdi. Tekrar açtığında buluştu gözleri. Yine aynı, anlamaz, şaşkın ifade...

Akrep yelkovan kıpırdamıyor, sanki zaman durmuş. Çarpan sadece kalpler. Dengesiz, doludizgin... Tıpkı kendileri gibi...

Hande gözlerini kocaman açmış, donuk, şok bir ifadeyle Kerem'e bakıyordu. Ağzı açık az önceki hırçın halinden eser yok. Eski o adam, yeni Kerem, şimdi de kendini sevdiğini, aşık olduğunu söyleyen, başka Kerem. Eski bakışlarını şimdiki bakışlarıyla karşılaştırdı. Alakasızdı, tıpkı söylediği sözler gibi. Gözlerin bakışı, dilin söyleyişi, çoktan değişmişti ama şimdiki sözleri gibi delip geçmemişti. Kalbi atarken deli gibi, nefesi ona zıt sakin ve sessizdi. Şimdi dolu gözlerle tüm içtenliğiyle sevgiyle bakan gözlere kilitlenmiş gibi bakıyordu. Vicdanı sızlıyor demişti önce. Sonra bazı bakışlarını yakalamıştı. Karanlıkta olsa da gördüğü, soğuk havaya inat, tutkulu ateş gibi yakan bakışlarını. Yok demişti.

Yok...

Olmazdı çünkü. Belki de fark etmezdi, eski soğuk bakışlarını tanımasa, o ateş gibi yanan bakışları. Şimdi o bakışlar çok daha başkaydı. Tıpkı sözleri gibi. Eskiden ok gibi saplanan sözler şimdi ateş gibi yakıyordu. Elleri yavaşça  iki yana düştü. Ya da bir dakika?