42. Bölüm Üçüncü Gece

51K 2.7K 532
                                    

42. bölüme hoş geldiniz sevgili Esaret OKURLARIM. Yoğun günlerimde yazdığım bir bölüm ve umarım bölümü seversiniz. Jülide'yi seveceksiniz demiştim sözümün arkasındayım. Yine pek bir şey anlamayacağınız bir bölüm getirdim. Gerçi beni tanıyanlar tahminlerini özelden yazıyorlar şok oluyorum. Artık tarzımı biliyorsunuz.

Geçen bölüm Hashtag'i akşam sefaları Best of OKURLARIM

@kartalice77

Zeyneb999

@sirinkizcik

@turunçgill

Ve instagramdan @Nur_arzu

Hepinize teşekkür ediyorum. Emeklerinize sağlık. Şok güzel replikler paylaşmışsınız. Jülide içinde "Allah belanı versin" şarkısıyla bir paylaşım vardı o kadar güldüm ki. Buradan Kartaliçeme teşekkür ederim 💕😘

Bu bölüm Hashtag'i #zehir

Twiterdan beni ya da @SahEsaret i etiketlerseniz sevinirim. Öpüyorum hepinizi kolay gelsin sizleri seviyorum 💕😘

Kahveleri göreyim ☕️ Hazır madem. O zaman vazgeçilmezim Teoman ve Esaret 42. bölüm. Buyrun efenim bölüm sizlerin😘


Hande kıpırdamadan karşısındaki kıza bakıyordu. Yanlış mı duymuştu? Tek taraflı gülümsedi, tekrar ciddi bir ifadeyle baktı. Jülide'nin yüzü aynıydı. Soğuk, keskin, alaylı bakışlar.


"Anlamadım" diyebildi sessizce. Jülide küçük bir kahkaha atıp Hande'ye doğru eğildi.


"Anla Hande anla! Hatta bana teşekkür et. Seni kurtarmaya geldim. Senin esaret dediğin hayat benim için ne kadar ulaşılmaz biliyor musun? Bilemezsin! Çünkü ben Kerem'i ölümüne seviyorum. Her şeyi de biliyorum. Nasıl evlendiğinizi, senin neler yaptığını. Kerem'in seni istemediğini. Sen geçicisin ben kalıcı. Açıklanmadı ama biz Kerem'le sevgiliydik. Hem de uzun yıllar. Evlenmeyi düşünüyorduk ama her şey birden değişti. Şimdi bıraktığım yerden devam etmeye geldim. Kerem'i eskisi gibi mutlu etmeye, onu yaşatmaya geldim. Gördüm ki bu evlilik onu mahvetmiş. Neyse Hande. Yol yorgunuyum. Ben yatıyorum. Sen de artık sevinçten uyuyamazsın. Cevap vermeni beklemek isterdim ama çok uykum var."

Jülide alaylı bir bakış atarak odadan hızla çıkıp kapıyı çarptı. Hande hâlâ öyle bakıyordu. Ağzı açık, şaşkın, inanamaz bir ifadeyle. Gözlerini kapatıp açtı. Jülide konuşurken tuttuğu nefesini bıraktı. Koltuktan tutarak ayağa kalktı. İki yüzlü insanları burada görüp tanıyordu.

Bir Nevra, iki Jülide.

Ağır adımlarla salondan çıkıp etrafına bakmadan üst kata çıktı. Dayanamadığı, hazmedemediği böyle davranan insanlardı. Ne düşündüğünü bilmiyordu. Birden durup etrafına baktı. Terasa ne zaman çıktığını dahi fark etmemişti. Açık havada boğulurken odasına girip kapıyı kapattı. Kerem'in yatağına baktı. Yatağı düzenli duruyordu. Elleri iki yanda odanın ortasında ayakta öylece kaldı. Adım atamıyor, kıpırdayamıyor, donmuş gibi odanın ortasında duruyordu.

Kıpkırmızı olan gözlerini zorla kırparken Jülide'nin sözleri kulaklarında çınlıyordu. Tamam da neden? Zaten gidecekti, anlaşmışlardı ama o kızın gelip öyle söylemesi neden? İki yüzlülük yapması neden? En önemli soru da...

ESARET  Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin