Korku, geçmişten günümüze insanın içinde saklı kalan bir duygudur. Bazen öyle olaylar yaşarız ki o içimizde bir köşeye sinip gizlenmiş olan korku, içimizde adeta bir canavara dönüşür.
Peki, siz nelerden korkarsınız? İçinizdeki o sinsi canavar nası...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
*Bu fotoğrafın gizemi çözülemiyor.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
*Dış kabuğu soyulmuş at toynağı.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
*ESKİ EV
Merhaba ismim meltem. Şuanda 34 yaşındayım. Sizlere 23 yaşındayken başımdan geçen bir hikayeyi anlatmak istiyorum.
Bir zamanlar İngiltere'de yaşıyordum. Orman yürüyüşüne çıkmıştık. 5 arkadaştık. Ben, Joseph, Ashley, Ahmet, Elif. Ormanda gezerken bir eve rastladık. Bu ev çok büyük ve eskiydi. Uzun zamandır içinde kimse yaşamıyor gibiydi. Elif sanki bu ev büyülü gibi dedi. Bende saçmalama bu evde 1 gün kalabiliriz dedim. Herkes kabul etti. Fakat Elif çok korktuğu için girmek istemedi. Ahmet elife biz içeri girince kapıyı kilitle dedi. Evet içeri girdik. Aslında herşey normal gibi duruyordu herkes bir koltuğa oturdu. Joseph; sanki şu tablodaki kadın bizi izliyor dedi. Ahmet te ona hayal gücün çok geniş dedi. Sonra cin çağırmaya karar verdik. Ahmet cin çağırmayı biliyordu. Malzemeleri hazırladık ve çağırdık. Daha sonra fark ettik ki bu evde fazlasıyla hayalet var ve gitmemizi istiyorlar. Sonra masanın üstünde harfler belirdi. M.A.R.K harfleri. Mark. sanırım bu hayaletin ismi Mark tı. Oraya harfler yazarak şöyle dedi '' KAÇIN '' biz çok korktuk ve hemen kapıya doğru yöneldik. Ama Elif kapıyı kilitlediği için çıkamadık. Çok korkmuştum, ağlamaya başladım ışıklar söndü. Ama tekrar açıldı. Açıldığında Ahmet yoktu. Ahmet'i aramak için evi gezmeye başladık. Bir türlü bulamıyorduk. Çatı katına çıktık, çatıda bir sandalye birden düştü. Çok korktum sonra sandalye dönmeye başladı üstündede Ahmet vardı. sandalye o kadar hızlı dönüyordu ki sanki cinler döndürüyordu. onu ordan çıkartamadık. Ahmet hiçbişey demiyodu suratı bembeyaz olmuştu. Hemen aşşağıya kaçtım bir baktım ki Ashley yok. Ashleyi aramaya başladık. Alt kattan sesler geliyordu. Hemen aşşağıya indik heryerini birşeyler ısırmış ve vurmuşlardı. Çok korktuk. Ashley'nin ağzından beyaz şeyler akıyordu çok korktum. Joseph'le kaçmaya başladık ama Joseph birden durdu ve bana '' git '' dedi bende olmaz sensiz gidemem dedim ama sonra birden Joseph'in gözlerinden kan akmaya başladı, sonra ağzından aktı sonra tırnaklarından kollarından kulaklarından sanki çeşmeden su gelir gibi kan geliyordu. Çok korktum hemen kaçtıım kapıyı açamadım biri beni kolumdan çekiyordu. Ama sonra Elif kapıyı açmaya çalışmış açamamış ve polisleri çağırmış. Tam o cin beni kolumdan çekip aşşağıya götürecekken polisler kapıyı kırıp içeri daldıklarında ışıklar yandı ve hepsi gitti. Şimdi İstanbul'da oturuyorum. Joseph öldü. Ahmet hala kayıp. Ashley deliler hastanesinde yatıyor ve bende psikolojik tedavi alıyorum...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
*Kitabımızın WhatsApp grubu da vardır gelmek isteyen bana numarasını atsın😂
